Abdullah Leblebici

Abdullah Leblebici

Yazıklar olsun demeye bile dilim varmıyor

Yazıklar olsun demeye bile dilim varmıyor

2020 yılı mart ayında başlayan pandemi yaşamları alt üst etti, birçok işyeri faaliyetlerine ara vermek zorunda kaldı.

Salgın sürecinde asıl yükü, Sağlık çalışanları, Esnaf ve Sanatkârlar çekti, çekmeye devam ediyor.

Halen, 2.5 milyon civarında esnaf ve sanatkar faaliyetlerini zor da olsa yürütme çabası içinde. Bu rakam oldukça büyük. 2.5 milyon esnaf ve sanatkarın, eşleri, çocukları, bir o kadar da yanında çalışan olduğu düşünülür ise, yaklaşık 10 milyonluk bir rakam ortaya çıkıyor.

İşsizliğin her geçen gün arttığı günümüzde 10 milyon civarında bir istihdam basite alınacak bir rakam değil.

Salgın toplumun her kesiminde çok büyük bir hasar meydana getirdi, bu sebeple her zamankinden daha fazla, birbirimize karşı saygılı, hoşgörülü, güler yüzlü olmalıyız.

Kent merkezlerinde ki, lokantalar, kafeler, kafeteryalar, çay ocakları gibi halkın vazgeçilmezi olan işyerleri kapalı, buna rağmen yol üzerlerinde ki dinlenme tesislerinde böyle bir yasak yok.

YAZIKLAR OLSUN

Seydişehir-Antalya yolunda irili ufaklı birçok dinlenme tesisi ve lokanta hizmet veriyor. Bu tesisler ve lokantalar açık.

Açık, ama yoldan geçen araç sayısı nerede ise onda bire düştüğü için ne gelen var ne giden ne de yemek yiyen.

Her ne kadar insanlar az seyahat etse de misafirlerimiz eksik olmuyor. İlçe merkezinde misafirlerimizin ağırlayacağımız mekanlar kapalı.

Biz de, misafirlerimizi ağırlamak için zaman zaman yol üzerindeki işletmelere gidiyoruz.

Bunu gören bazı işletme sahiplerinin, diğer tesisleri ve lokantaları kent merkezinden müşteri alıyor diye şikayet ettiği duyumlarını aldım.

Tesis sahiplerinin bazıları ile görüşme yaptım, üzülerek ifade ediyorum şikayet doğru.

Meslektaşlarını şikayet edenlere ne diyeceğimi şaşırdım. Böyle bir düşünce nasıl olabilir. İnsan kendi bindiği dalı keser mi?

Her kötülüğün başı yokluktur, olandan kimseye zarar gelmez ki.

ŞİMDİ SIKI DURUN

Şikayetleri duyduk, yapanları kınadık.

İşin asıl garip yanı, denetmenlerin yol üzerlerindeki tesislere ve lokantalara gidip ilçe merkezinden müşteri var mı diye kontrol etmeleri.

Bazı işletme sahiplerinin, diğer tesis sahiplerini şikayet etmesi BETER ise, denetmenlerin bu işletmelerde ilçe merkezinden müşteri var mı? diye tesisleri kontrol etmesi ise BETERİN BETERİDİR.

Yaşanan bu zor durumda bir birbirimizin hayatını kolaylaştırmamız gerekirken, daha da fazla zorlaştırmanın izahını aklıselim sahibi biri bana söylesin.

Yaşananları aklım bir türlü almadı, ne diyeceğimi şaşırdım. “YAZIKLAR OLSUN DEMEYE BİLE DİLİM VARMIYOR”

ŞİMDİ

Hepimizin malumu, PANDEMİ küçük Esnaf ve Sanatkâr açısından tam bir yıkım etkisi yaptı.

2.5 milyon esnaf içinde bulunduğu çıkmazdan kurtulma mücadelesi veriyor. Bazı işgüzarların hem ilçe merkezinde, hem de yol üzerinde ki tesislerde salgınla mücadele adı altında denetleme yapmasını anlaşmış değilim.

ŞİMDİ, İşyerleri kapatılan veya açık olduğu halde kısıtlamalardan dolayı müşteri bulamayan siftah edemeden işyerini kapatan, kirasını, SSK BAĞ-KUR primini, elektrik su doğalgaz faturalarını, çek ve senedini bankalara olan kredi taksitlerini, vergisini, faizle ertelenmiş olan kredi taksitlerini bile ödeyemez hale gelen esnaflara ilave olarak, yol üzerindeki tesislerin şikayet edilmesi ve denetlenmesi nasıl izah edilebilir.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Leblebici Arşivi