"Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardır." Zâriyat; 19

Her birimiz bir imtihandan geçip gitmekteyiz şu âlemde. Kimimiz farkındayız bu durumun kimimiz ise farkında olmadan bize verilen nefesi tüketmekteyiz. Peki, sayılı olan bu nefes bitince, her şey tüm gerçekliği ile açığa çıkınca halimiz nice olur?

*** 

İmtihan dedik ya kimimiz varlık ile kimimiz ise yokluk ile yol almaktayız nihai menzile doğru. Zenginliğin erdemi, malının zekâtını aksatmadan vermesi iken; fakirliğin erdemi bulunduğu hale sabretmek ve asla isyan etmemektir. Zenginliğin erdemi  "Veren el, alan elden daha hayırlıdır." Buharî-Tecrid c.5, s. 178. Şiarıyla hareket etmek iken, fakirliğin erdemi ise: “Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size, çirkinliği ve hayâsızlığı emreder. Allah ise size kendi katından mağfiret ve bol nimet va’dediyor. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.” (Bakara Suresi 268) buyruğu ile şeytanın ve nefsin aldatmasına fırsat vermemesidir.

*** 

Beyşehir ilçemizde faaliyet gösteren birçok dernek ve STK ise zengin el ile fakir el arasında köprü olmakta, fakir kardeşlerimizin ihtiyaçlarını gidermek için var güçleriyle çalışmaktadırlar. Bu kuruluşlardan birisi ise 2004 yılında “Göl Feneri Kültür ve Dayanışma Derneği” olarak kurulan ve fakir kardeşlerimizin diğer ihtiyaçlarının yanında Aşevi hizmetini de yürütmekte olduklarını öğrendik. Şu anda Beyşehir merkez başta olmak üzere toplam 40 mahallede haftanın 6 günü Pazar gününe de yetecek şekilde, Beyşehir Belediyemizin araç ve ekip tedariki ve kişiye özel sefer taslarıyla haftanın en az iki veya üç günü et yemeği olmak üzere düzenli sıcak yemek dağıtımı yapılmakta olduğunu ve diğer tüm mahallelere de sıcak yemek dağıtılması için çalışmalar yapıldığını öğrenmek bizleri mutlu etmiştir. Bu Aşevi faaliyeti kesinlikle tüm yurda örnek olmalı ve Türkiye’mizin birçok noktasına bu proje taşınmalıdır. Bu derneğimizin Beyşehir kanal kenarında yapımı tamamlanan ve 2021 Ocak ayında hizmet vermeye başlayacak olan yeni binasında bu hizmetlerin katlanarak devam edeceği ise Beyşehir’imiz ve fakir kardeşlerimiz adına bizleri sevindirmiştir. Elbette bu ve buna benzer hizmet kolları ülkemizin dört bir yanında fakir kardeşlerimizin elinden tutmaya devam etmektedir. Önemli olan ise bizim nerede durduğumuzdur. İyiliğin, güzelliğin yanında mı yoksa umursamazlığın, görmezden gelmenin yanında mı? 

*** 

Şunu da bilmemiz gerekmektedir ki fakirlere yardım etmek sadece zekât ve sadaka ile olmaz. Ben zekâtımı, sadakamı veririm işim biter anlayışı da elbette bize yakışmaz. O kardeşlerimizin sıkıntılarını araştırmak, dertleriyle dertlenmek, onları himaye etmek de bizim asli vazifemiz olmalıdır. Kimi zaman sahaya bizzat inerek fakir kardeşlerimizle buluşmak, onların dertleriyle hemhal olmak bizlere de manevi olarak çok katkı sağlayacaktır. "Yanı başında komşusu aç iken kendisi tok yaşayan mü’min, olgun bir mü’min değildir." (Et-Terğib ve’t-Terhib c.3, s. 358) şiarıyla hareket etmemiz hepimizin ortak derdi olmalıdır. Özellikle büyük bir imtihandan geçtiğimiz şu pandemi sürecinde daha da bir hassas olmalı ve elimizden ne geliyorsa o doğrultuda birbirimize yardımcı olmamız gerekmektedir.

*** 

Fakirin kursağından geçen sıcak bir çorbada tuzu olanlardan olma ümidi ile,

Selam, dua ve muhabbetlerimi sunuyorum.

Bayram MİROĞLU