“İyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz, kötülük yaparsanız yine kendinize yapmış olursunuz…” (İsra,7)

İyilik veya kötülük yapmak içimizde var olan eylemlerdir. Bunların varlığı da imtihanın yani iyinin ve kötünün ortaya çıkması için insanda var edilmiş duygulardır. Peki, bu duyguları özünde yaşayan bizler hangisini seçecek ve hangi yolun neferi olacağız?

Deprem, bizlere bir gerçeği daha tekrar hatırlattı. Hepimiz konuştuk ve yorum yaptık. Binaların sağlamlığının depreme etkisi üzerinde ne kadar önemli olduğuna şahit olduk. Sağlam binalar sayesinde kurtulan canlarımıza sevindik, sağlam yapılmayan binalarda kaybettiğimiz canlarımıza ise ağladık. Bu gerçekler daha taptaze önümüzde dururken, henüz yıkık binaların enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken kendi özümüze dönüp düşünmek gerektiği kanaatindeyim. Az bir menfaat karşılığında içerisinde bir can yaşayan yapılardan neden çalar ki insan? Sadece evi oluşturan yapı malzemelerinden değil işçilikten çalındığına da şahitlik edip yıkılan binaların birçoğunu da yapılan işin iyi ve doğru olarak yapılmadığından kaynaklandığını anlamış olduk. Bu söylediklerimden hareketle işin özünde şu gerçeğe dikkat çekmek istiyorum. Yaptığımız her ne iş olursa olsun sorumluyuz. Yapılan iyi iş ve iyilikte mükâfatın verileceği, yapılan kötü iş ve kötülükte ise cezanın kaçınılmaz olduğu açıktır. Bu gerçeğe ise Casiye Suresi 15. Ayet-i Kerimede görmekteyiz : “Kim salih bir amel işlerse, kendi lehine işlemiş olur. Kim de kötülük yaparsa, kendi aleyhine yapmış olur. Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.”

Rabbimiz bizleri yaptığımız iş ve amellerimizle sınadığını birçok Ayet-i Kerime ile açıkça bildirmiştir. Hata etmek, yanlış yapmak bizlerin fıtratında olduğunu da ifade etmiştik. Önemli olan ise yapılan yanlış iş ve eylemlerimizden geri dönebilmektir. Allah’ın affedici olduğunu bilerek ona sığınmak, af dilemek, tövbe etmek gerçek kulluğun özünde vardır. Bizler de karşımızda duran deprem gerçeğini görmezlikten gelmeden ders ve ibretler çıkarmak zorundayız. Hatalarımızın farkına varmalıyız. Yanlışımızı tespit etmeli ve beklemeksizin harekete geçmeliyiz. Kısaca Rabbimizin istediği iyi işler yapmalı kötü iş ve fiillerden, aldatmadan, kandırmadan kaçınmalıyız. İyi ve güzel insanlar, gerçek mü’minler her haliyle güzel iş yapar. Çünkü iyiliğin karşılığı ancak iyiliktir. (Rahman,60) buyruğunu asla akıllarından çıkarmazlar. Ne güzel iyinin, güzelin yanında olanlara!

Selam, dua ve muhabbetlerimle…