Volkan Bozkır: Madenlerde Mevzuat Açısından Bir Eksiklik Yok

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Türkiye’deki maden işletmeciliğinde mevzuat eksikliğinin bulunmadığını savundu. Bozkır, “Burada gerçekten Türkiye’de mevzuat açısından bir eksikliğimiz yok. Siyasi aktörlere atfedilecek sorumluluktan ziyade bunun gerçekten hep birlikte halledilmesi gereken bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Volkan Bozkır, AB’ye katılım için Ulusal Eylem Planı’nın detaylarını açıkladığı basın toplantısında, gündeme dair sorulara cevap verdi. 'Türkiye’deki maden işletmeciliğinin Avrupa Birliği normları ile ne kadar uyumlu olduğu' sorusuna karşılık, sadece kanun çıkartmakla sorunların üstesinden gelinemeyeceğini ifade eden Bozkır, “Burada gerçekten Türkiye’de mevzuat açısından bir eksikliğimiz yok. 2012’de AB uyum amacıyla İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çıkarıldı. Yine 2013 yılında AB’ye uyum amacıyla Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği kabul edildi. Yaklaşık 30’a yakın ikincil düzenleme yapıldı. Mevzuat açısından bir eksikliğimizin olmadığı kanaatindeyim.” şeklinde konuştu. Zihinsel dönüşümün çok önemli olduğunu kaydeden Bozkır, son kazalardan da görüldüğü üzere bir sorumlu aramaktan ziyade kaza meydana gelmeden önce bütün sosyal aktörlerin bu kazaların önlenmesi için birlikte çalışma yapması gerektiğini söyledi.

"BİR TECRÜBE BİN NASİHATTEN EVLADIR"

“Bir tecrübe bin nasihatten evladır. Gelecekte bu kazaların meydana gelmemesi için birlikte alacağımız önlemlerle üstesinden geleceğimize inanıyorum.” diyen AB Bakanı Bozkır, maden kazalarında sosyal aktörlerin üstüne düşen payın yanı sıra siyasi aktörlerin de payının sorulması üzerine şu şekilde konuştu:

“Siyasi aktörlere düşen sorumluluk bununla ilgili yasa ve mevzuatı çıkartmaktır. Ayrıca, sosyal aktörlerin görevlerini yerini getirmesini denetlemektir. Yeni bir bakış açısıyla bunun sadece belli kesimlerin sorumluluğunda yürümeyip, aynı zamanda bütün sosyal aktörlerin katkılarıyla önlenmesi için tedbirleri almaktır. Bu konuda hükümetimiz son derece hassas bir şekilde çalışmaktadır. Siyasi aktörlere atfedilecek sorumluluktan ziyade, bunun gerçekten hep birlikte halledilmesi gereken bir sorumluluk olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde böyle bir kültürü, böyle bir eğitimi gerçekleştirebilirsek inşallah bu kazalardan hiç bahsetmeyeceğimiz bir Türkiye’den bahsediyor olacağız.”

CİHAN