3 Ekim 2019'da bir yazı yazmıştım, Selçuk Üniversitesi ile ilgili.

Prof. Dr. Mustafa Şahin beyin yeniden rektör olarak atanmayacağı izlenimimi o yazıda kaleme almıştım.

Tam 8 ay önce.

Hatırlarsınız.

**

Bu yazım, kesinlikle gidenin arkasından konuşmak değil.

Öyle algılanmasını istemem.

Dün ne söylediysem, bugün de aynısını dile getireceğim.

Emeklerinden dolayı eski rektör Mustafa Şahin beye teşekkür eder, yeni rektör Prof.Dr. Metin Aksoy beye de başarılar dilerim.

**

Kimse kusura bakmasın, açık konuşacağım.

Aklımdan geçenleri sağdan, soldan dolaşarak değil; direkt söyleyeceğim.

Bugün Selçuk Üniversitesi'ne rektör olarak yeniden Mustafa Şahin hoca atanmadıysa, bu kendisinin hatasıdır.

Neden mi?

**

Mustafa hocanın görev sürecinde üniversitenin çoğu personelinin yüzü gülmedi.

Akademisyenlerin rahatsızlığı, huzursuzluğu bu dönemde arttı.

Mustafa Şahin ve yardımcıları kendi içinde bir bütünlük sağlayamadı.

Son dönemde bu konuda olumlu adımlar atmaya çalıştılar ama kronikleşen sorunlar, hem üniversite yönetimine hem de üniversiteye ciddi zarar verdi.

**

Mustafa hoca, bazı dönemlerde bir bilim adamı gibi de davranmadı.

Siyasi kimliğini dediğim bu bazı dönemlerde ön planda tutmayı tercih etti.

Mustafa bey, görev süresince çok yıprandı.

Bir işte başarılı olabilmek için önemli olan ekip ruhudur.

Bu ruhu inşa edemediler.

Mustafa bey, siyasi izlenimini ve düşüncesini mesleki hayatına çok yansıttı.

Hatta daha önce yazdığım bir yazıda şunu da söylemiştim;

“Sayın hocam, siyasi kimliğiniz çok ön planda. Bu durumda cübbenizi çıkarın, siyasete girin.”

Mustafa bey, Twitter'da da polemiğe çok girdi.

Kendisini birilerinin uyarması gerekirdi.

Sosyal medya hesabı kullanılır ama bir bilim adamının yetkinliğine yakışmayacak sonuçlara da bazen denk geldik.

**

Konya STK'lar, dernekler başkenti.

Üniversite, ilgili sendikalarla bile bu süreçte ters düştü.

Üniversitede mobbing iddiaları akılları karıştırdı.

Çok şeyler yazıldı, çizildi.

Sonuç olarak Mustafa Şahin bey, her geçen gün biraz daha yıprandı.

**

Yeni rektör Prof.Dr. Metin Aksoy beye yeniden başarılar dilerken, bir gazeteci olarak kendisinden ricam olacak.

Ben de Selçuk Üniversitesi mezunuyum.

Gerçekten üniversitemiz, marka.

Ne yazık ki bugün hak ettiği noktada değil.

Üniversitenin başarı sıralaması son yıllarda çok düştü, üniversite bilimin dışında her konu ile konuşuldu.

Yeni rektörümüzün bu tarz uygulamalara müsaade etmemesini rica ediyorum.

Siyasi düşüncesi vardır yoktur, gerçekten bir rektöre her fırsatta siyasi düşüncesini “çeşitli araçlarla” dile getirmesi yakışmıyor.

Selçuk Üniversitesinde artık bilimin konuşulması lazım.

Bu üniversitenin artık daha fazla kaybetmeye tahammülü yok.

Rektör beyin, kuracağı ekibi de hassasiyetle belirlemesi gerekir.

Üniversitenin bu dönemde sadece eğitimi ve başarısıyla konuşulmasını arzu ediyorum.

Kalın sağlıcakla.