Türker: Çaresiz Bırakılan Genelkurmay’a Başsağlığı Diliyorum

Türker: Çaresiz Bırakılan Genelkurmay’a Başsağlığı Diliyorum

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, Hakkari Yüksekova’da 3 askerimizin şehit olması nedeniyle başsağlığı diledi. Türker, “En büyük başsağlığını bu konularda çaresiz halde bırakılan Genelkurmay Başkanlığı’na...

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, Hakkari Yüksekova’da 3 askerimizin şehit olması nedeniyle başsağlığı diledi. Türker, “En büyük başsağlığını bu konularda çaresiz halde bırakılan Genelkurmay Başkanlığı’na diliyorum. Bu yapı, durum yalnız askeri güçlere değil şu anda ciddi şekilde polis güçlerine de yapılmaktadır.” dedi.

İzmir DSP İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalar yapan Genel Başkan Masum Türker, çözüm diye diye Güneydoğu Anadolu’da devlet otoritesinin yok edildiğini söyledi. Kan akmayacak denilirken son bir ayda akan kanın ve dün şehit olan askerlerin durumunun göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade eden Türker, “Üç şehidimize rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum. En büyük başsağlığını bu konularda çaresiz halde bırakılan, eli kolu bağlı Genelkurmay Başkanlığı’na diliyorum. Bu yapı, durum yalnız askeri güçlere değil, şu anda ciddi şekilde polis güçlerine de yapılmaktadır. Bir karakol komutanının yaptığı açıklamayı paylaşmak istiyorum. Diyor ki ‘Biz sadece yalnız karakolumuzu korumakla uğraşıyoruz, herhangi bir çalışma yapamıyoruz. Karakolumuzun karşısındaki PKK kamplarına hiçbir şey yapamıyoruz.’ Türkiye bu noktaya gelmişse 2023 yılında parçalanmış ama bugünkü iktidarın beyinlerindeki yeni bir cumhuriyetle karşı karşıya kalacağız.” diye konuştu.

"ÖZGÜR SURİYE ORDUSU, TAYYİP ERDOĞAN’IN ORDUSUDUR"

Özgür Suriye Ordusu ile PYD’nin, IŞİD’e karşı anlaştığı iddialarını da değerlendiren DSP Genel Başkanı Masum Türker, Özgür Suriye Ordusu’nun Recep Tayyip Erdoğan’ın ordusu olduğunu iddia etti. Türker, “Özgür Suriye Ordusu, Erdoğan’ın Suriye’de desteklediği ordudur. PYD ise ilk ortaya çıktığı zaman Erdoğan’ın, o dönem yaptığı açıklamaya göre Esed’in desteklediği bir yapı olduğunu söylemişti. PYD tartışırken Türkiye’de önemli şeyler oldu. IŞİD’in varlığından hiç kimse söz etmedi, IŞİD epeydir vardı. IŞİD hem Esed’in hem de Irak’ta Maliki’nin bilgisi dahilinde bizim Sarraf’ın resmi ihraç etmediği altınları TIR'larla taşıyordu. O taşınan TIR'larda, getirilen yasakta silah yoktu, çünkü silah varsa ve çevrilirse güvenlik nedeniyle olduğu için kimse bir şey demez. İhbar üzerine çevrilen TIR'larda külçe altın varsa ve dolar varsa bunlar nereden gelecek diye sorulacak. O nedenle bunlar tartışma konusuydu. O altınlar El Nusra’ya, El Nusra IŞİD’e, IŞİD Suriye ve Irak’ta çizilmiş bir yay çizgisi içinde ulaştırıyordu.” iddiasında bulundu.

IŞİD çoğunluğunun Müslüman, Kürt, Arap, Türkmen olmayan, daha çok batılı ajanlardan oluştuğunu belirten Türker, bu nedenle yüzleri kapalı olduğunu, bin 500 ile 10 bin dolar maaş karşılığında orada olduklarını söyledi. IŞİD’in, Özgür Suriye Ordusu denilen direnişçi gruplarla çatışma halinde olduğunu da kaydeden Türker, “Bu sözde bizim ülkemizde hükümetin Obama’nın bir telefonuyla yapmak zorunda kaldıklarının üstünü örtmek için anlatılan uyutma hikayeleridir. Türkiye artık Ortadoğu’da oyuncu olmaktan çıkmıştır.” diye konuştu. Türkiye’nin, BM seçiminde 60 oyun, ne kadar yanlış politika izlediğini gösterdiğini belirten Türker, “Biz tecrübeli bir ülkeyiz, Araplar arasındaki kavgaya karışmamalıyız.” diye ifade etti.

"MÜZAKEREDE YENİ OLAN ARINÇ’IN DUYGUSAL OLARAK TEPKİ GÖSTERMESİ"

Kendilerinin müzakere yapıldığını 2010 yılında söylediklerini, yeni olan bir şeyin söz konusu olmadığını vurgulayan Türker, şöyle devam etti: “Yeni olan şey, 4 yıldır gizli tutulan bu söylemin müzakere yapanlardan birisi tarafından söylenince sayın Bülent Arınç’ın duygusal olarak tepki göstermesinden dolayıdır. Eğer Bülent Arınç vatan sevgisini gerçekten duygularıyla birlikte yaşamasa, onun bazı AKP’lilerden bu farklı durumu olmasa ve sessiz kalınsaydı böyle bir müzakere lafı gündeme bile taşınmayacaktı. Biz bu müzakerenin olduğunu söyledik, Erdoğan inkar etti ama daha sonra MİT müşteşarı hakkında gündeme gelince, ‘onun suçu yok onu ben görevlendirdim’ itirafı zaten bu müzakereyi ortaya koyuyor. Müzakere yoksa İmralı görüşmelerini neden bu kadar önemsiyorlar. Neden bir sekreterya verilebileceğini söylüyorlar. Biri iyi polisi, diğeri kötü polisi oynuyor. Kötü polisi şimdilik en üst makamdır diye cumhurbaşkanı oynuyor.” şeklinde konuştu. Türker, konuşmasının devamında, “Bugün Türkiye Cumhuriyeti adına Abdullah Öcalan’la kim görüşüyorsa Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu’da dikey bölünmesine ardından da Irak ve Suriye’deki parçalarla birleşmesini öngören bir anlayışladır.” iddiasında bulundu.

Türkiye’nin 2023’e farklı bir cumhuriyet olarak gireceğini de belirten Türker, 29 Ekim’de Çankaya Köşkü yerine kutlamaların başka yere kaydırılmasının, cumhurbaşkanlığı faaliyetlerinin, Çankaya’dan, yasalara aykırı olarak inşa edilmiş bir mekana geçirilmesinin 2023 yılında kurulmak istenen cumhuriyetin niteliği hakkında bilgi verdiğini de belirtti. Türker, AKP’nin gücü devam ederse kurulacak cumhuriyetin adının Türkiye İslam Cumhuriyeti olacağını öne sürdü.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.