Türkistan Notları köşemizden herkese merhaba sevgili okurlar!

Yazımızın başında öncelikle 25 Ekim Kazakistan Cumhuriyeti’nin Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum. Kazakistan’ın milli bayramları içerisinde iki önemli gün var. Bunlardan biri 25 Ekim Cumhuriyet Günü, diğeri de 16 Aralık Bağımsızlık Günü. Bağımsızlıktan da önce ilan edilen bu gün Kazakistan tarihi açısından oldukça önemli. Bu gün dolayısıyla da ülke genelinde resmi tatil ilan edildi ve törenler düzenlendi. Cumhuriyetin kazanımları ve gelecek adımları da vurgulananlar arasındaydı.

Bir başka konuysa, yazımızın başlığında yer aldığı üzere ‘Türk Dünyasının 2040 Vizyonu’ çalıştayı. 22-23 Ekim tarihlerinde Kazakistan’ın Türkistan şehrinde yer alan ve benim de öğrencisi olduğum Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi’nde düzenlenen çalıştayda oldukça önemli konular konuşuldu.

Türk Devletler Teşkilatı, TİKA, Türk Tarih Kurumu ve Ahmet Yesevi Üniversitesi ortaklığında düzenlenen çalıştayın açılışında Türk Dünyası Aksallar Konseyi toplantısı da yer aldı. Bağımsız Türk Devletleri arasındaki işbirliği ve ortaklığın ilerletilmesi için yapılan ve yapılacak çalışmaların gündeme geldiği programda özellikle geleneklerimizde önemli bir yeri olan ‘Aksakallar’ kavramının mevcut konsey vasıtasıyla kurumsallaşmasına vurgu yapıldı.

Protokol ve açılış merasiminden sonraysa; tarih, siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler, enerji, ekonomi, hukuk, sağlık, dil, turizm, edebiyat ve sanat konularında 9 farklı oturum gerçekleşti.

Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan ve Özbekistan’dan gelen önemli bilim insanlarının katıldığı oturumlarda, Türk Devletler Teşkilatı’nın son yapılan toplantısında ele alınan ve gelecek ay Özbekistan’ın Semerkant şehrinde yapılacak diğer toplantısında da gündemde olan ‘Türk Dünyasının 2040 Vizyonu’ adına önemli konular konuşuldu.

Zaten yapılan açıklamalarda, Semerkant’ta yapılacak olan toplantıda devlet başkanlarına sunulacak raporlar ve antlaşmaların içeriklerinin bu ve benzeri toplantılarda ortaya konan çalışmalardan müteşekkil olduğu vurgulandı.

Elbette tüm oturumlar kıymetliydi. Ancak özellikle tarih-dil ve enerji-ekonomi oturumları oldukça önemliydi. Tarih anlamında elde edilen son bulgular ve gelecekte yapılması gereken çalışmalar hakkında paylaşımlar yapılırken, dil ve edebiyatta özellikle ortak dil konusunda fikirleşmeler oldu. Bugün belki de Türk Dünyası halkları arasındaki en önemli sorunlardan birisi hiç şüphesiz iletişim problemi. Bu nedenle ortak dil konusu sürekli gündemde.

Enerji ve ekonomi oturumlarında da Türki Cumhuriyetlerin ekonomik işbirliğinin geçmişi ve geleceği ele alındı. Devlet başkanlarının daha önceki görüşmelerinde de sürekli üzerinde durdukları üzere ticaret hacminin artırılması söyleminin altyapısı ve nasıl gerçekleştirilebileceği üzerine yapılan projelerin taslakları tanıtıldı. Özellikle doğal gaz ve petrol ticaretinin geleceği ve Türk Devletlerine kazanımları üzerinde ciddi çalışmalar var. Günümüzde enerji krizleri dünyanın en büyük problemi. Bu problemin aşılması için de elbette projeler geliştirilmekte. İşte bu anlamda işbirliklerinin artırılması vurgusu yapıldı.

Dünyanın en büyük doğal gaz ve petrol rezervlerine sahibiz ama yaşam standartlarımız Avrupa’nın çok gerisinde. Bu nedenle bu enerji kaynaklarının aynı zamanda yaşam standartlarının artırılması için nasıl değerlendirilebileceği de tabii ki gündemde.

Aksakallar Konseyi toplantısı ve yapılan çalıştayla ilgili haber ajanslarımız detaylı haberler de yaptılar. Açıkçası diğer ülkelerin haber ajansları için de haber değeri taşıyan önemli bir toplantıydı ama maalesef yeterli ilgiyi görmedi. Yine de ilgilileri üniversitemizin web sayfasından ya da TRT haber kanallarından içeriklere ulaşabilirler. Pek tabi sonuç bildirgesi de yakın zamanda yine paylaşılacaktır.

Son olarak da yazıyı daha da uzatmamak için isimlerini tek tek yazamadığım, ilimlerinden istifade etiğimiz değerli katılımcı akademisyenlere ve emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum.

Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle hoş ve esen kalınız...