Tabip Odası: İlaç Harcamalarının Gsmh'ya Oranı 2003'ün Gerisine Düştü

Tabip Odası: İlaç Harcamalarının Gsmh'ya Oranı 2003'ün Gerisine Düştü

Aydın Tabip Odası Başkanı Metin Aydın, ülkemizin artan sağlık harcamalarının liberal piyasacı anlayış tarafından özel sektöre kanalize edildiğini ileri sürdü. Aydın, 2009 yılında özel hastanelere başvuru sayısı 66,2 milyon kişi...

Aydın Tabip Odası Başkanı Metin Aydın, ülkemizin artan sağlık harcamalarının liberal piyasacı anlayış tarafından özel sektöre kanalize edildiğini ileri sürdü. Aydın, 2009 yılında özel hastanelere başvuru sayısı 66,2 milyon kişi iken 2013 yılında bu rakamın 93,8 milyon kişiye ulaştığını ve yapılan ödemelerin de 4.5 milyar TL'den 7,4 milyar TL'ye yükseldiğini ifade ederek, "İlaç tüketimi 2 katına yükselmesine karşın ilaç harcamalarının Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranı 2003 yılının gerisine düşmüştür." dedi.

Aydın Tabip Odası Başkanı Metin Aydın, hükümetin sağlık programlarını ve ilaç uygulamasını eleştirdi. Aydın Tabip Odası’nda yönetim kurulu üyeleriyle birlikte basın açıklaması yaptı. Türkiye’de sağlık sisteminin her geçen gün biraz daha sağlıksızlaştığını ve paralı hale geldiğini ifade eden Aydın Tabip Odası Başkanı Metin Aydın, hükümetin tek amacının sağlıktan kar elde etmek olduğunu iddia etti. Hükümetin kar için sağlıkta tasarrufa gittiğini belirten Metin Aydın, bu sürecin özelleşmeye doğru gittiğini söyledi. Sağlık reformunun en çok sağlık güvencesi olmayan fakir insanları mağdur ettiğini ileri süren Aydın, “10 yıldır uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın sonuçlarını hastalar, sağlık kurumları ve çalışanlar olarak belirgin şekilde görüyoruz. Sağlığa ulaşımın önündeki engeller azaltılırken bu sistemin finansal yükü giderek artmaktadır. Ülkemizin artan sağlık harcamaları liberal piyasacı anlayış tarafından özel sektöre kanalize edilmektedir. 2009 yılında özel hastanelere başvuru 66,2 milyon kişi iken bu 2013 yılında 93,8 milyon kişi olmuş, yapılan ödemeler de 4.5 milyar TL'den 7,4 milyar TL'ye yükselmiştir. İlaç tüketimi 2 katına yükselmesine karşın ilaç harcamalarının Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranı 2003 yılının gerisine düşmüştür. Bütçenin kara deliği olarak gösterilen sağlık giderlerine 2009 yılında Global Bütçe sınırlaması getirilmiştir. Bu süreçte sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ağırlaşırken yurttaşların ödediği primler dışında, sağlığa ödediği maddi katkıda giderek artmıştır. Aile Hekimliği Uygulaması ilk başladığında ücretsiz iken ilaç yazdırma veya muayene olma önce 2 TL iken bugün 3 TL ye yükseltilmiştir. İkinci basamak sağlık kuruluşlarında muayene 3 TL iken bugün 8 TL ye, üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında 6 TL den 8 TL'ye, özel hastanelerde muayene 10 TL'den 15 TL'ye yükseltilmiştir. Yine bu süreçte özel hastanelerde katılım payları yüzde 30'dan yüzde 70'e, sonra yüzde 90’na, 2013 yılından itibaren de yüzde 200 kadar yükseltilmiştir. Bunlar yetmezmiş gibi acil servislerde yeşil alan muayeneleri, -ki toplam acil muayenelerinin yüzde 70-80'ini oluşturmakta- 2 ve 3. basamakta 5 TL, özelde 12 TL ile ücretli hale getirilmiştir. Bugün biz sağlık çalışanları ve hastalarımız bu ekonomi temelli sağlık politikalarının sonuçlarına katlanmak zorunda bırakılmaktayız.” dedi.

Vatandaştan cepten sağlık ödemeleri adı altında ve sürekli alınan ücretlerin arttığını belirten Metin Aydın, “Hükümetin "Sağlıkta temel teminat paketi" oluşturarak kapsam dışı aldığı ve alacağı hizmetler ve ücretler için tamamlayıcı sağlık sigortasını devreye sokmak istediği bilinmektedir. Bunun sonucunda halkın sağlık hizmeti almak için cepten ödemelerinin daha da artacağı ortadadır. Tamamlayıcı sağlık sigortası vatandaş için fazladan ödeme yükü, özel sigorta şirketleri için yeni bir rant kapısı olarak karşımıza gelecektir.

1 Ekim 2014 tarihinden itibaren 15 kalem etken maddeyi kapsayan -ki içinde tansiyon, diyabet, damar tıkanıklığı, kalp, felç, ülser, antibiyotik, ağrı kesici, KOAH ilaçlarının da olduğu- yeni taban fiyat uygulamasına geçilmiştir. Taban fiyat uygulaması ile aynı etken maddeyi içeren eşdeğer grup içinde en ucuz olan ilaç SGK tarafından ödenecek, bu fiyatın üstündeki ilaçlar içinse hastalar cepten daha fazla ödeme yapmak zorunda kalacaklardır. Eşdeğer ilaçlar arasında en ucuzunu ödeme dönemi 2004 yılında başladı.2004 yılında en ucuz ilacın yüzde 30'una, 2006'da yüzde 22'sine, 2009 da yüzde 15'ine, 2011'de yüzde 10’una kadar ödeme yapılıyordu. Uygulamaya sokulan yeni durumda artık bu yüzde 10’a kadar ki ilaç fiyat farkı da SGK tarafından karşılanmayacak vatandaş tarafından ödenecektir. Bunun adı katlanarak artan ilaç fiyat farkıdır. 1 Ekim den sonra hastaların cebindeki delik biraz daha büyüyecektir. SGK bu uygulama ile 400 milyon TL civarında bir yükü vatandaşın sırtına yıkacaktır. Hastanın ilaca ödediği fark hastadan hastaya ve alınan ilaca göre değişmekle beraber yüzde 20 ile yüzde 120 oranında yükselecektir. Ülkemizde asgari ücret ile geçinmeye çalışan milyonların olduğu düşünüldüğünde, vatandaşın yükünün dayanılmaz boyutlara ulaşacağı gerçektir.” ifadelerini kullandı.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.