Siyasette Konya-Ankara uçurumu!
Yanılmışız deyip pişkin pişkin dolaşmak moda oldu bu aralar. Ankara siyaseti bu pişkinliği kaldırabiliyor ama Konya’da çok sırıtıyor. Konya’da ‘biz de rahatsızız’ diyenler Ankara’da ‘siyasi konjektür’ ayağına işi götürüyorlar!
**
Yıllardır ‘açılım’ meselesinden sadece Ankara hoşnut… Ankara’dan memlekete dönüp “biz de rahatsızız ama…” ile başlayan cümleler vatandaşı hiç tatmin etmedi. Vekiller vatandaşın sesine kulak vermek yerine “büyüklerimiz bilir” dediler.
**
Göz göre göre yıllarca ‘Müslüman kardeşliği’ altında yaşayan Türk ve Kürt halkı ayrıştırıldı. Buna uzun bir dönemdir uğraşılıyordu aslında… Ak Parti hükümeti bu süreci uyguladığı Batı güdümlü politikalarıyla hızlandırdı.
**
“İslamsız saadet olmaz” politikasını önerenler çözüm sürecini baltalamakla suçlandı, âkil adamlar diye bir güruh çıkartılıp millet oyalandı.
**
Şimdi geldiğimiz noktada Konya’daki Ak Parti temsilcileri ‘çözüm sürecinde hata yaptık, yeniden ele almamız lazım’ diyorlar. Ankara tarafından bu kadar açıkça söylenemiyor bu durum. Pek çok noktada ‘hata yapmışız, kandırıldık’ söylemlerini açıkça dile getiren iktidar partisi, çözüm süreci konusunda da hata yaptığını fark ediyor artık.
**
Peki doğru adımlar atılacak mı? Kuyruk kaptırıldı bir kere… Siyonizm, Nil’den Fırat’a planladığı ‘Büyük İsrail’in kurulması için hazırladığı yüz yıllık planları tıkır tıkır uyguluyor. Siyonizm’in en büyük destekçisi ise ABD. Daha ortada Kürdistan kelimesi yokken Erbakan Hoca bas bas bağırıyordu bu konuları… Şimdi gelinen noktada sınırlarımızda ve Ortadoğu’da atılan hamleleri gördükçe bölgenin nasıl şekillendirildiğini apaçık görüyoruz. Topraklarımızı da içine alan bu oyunun içinde ise biz düşmanımızla stratejik müttefik oluyor, üslerimizi açıyoruz. Görünen o ki yanlıştan dönülecek gibi değil.
**
Toprak altımızdan kayarken, içeride ‘Osmanlı yeniden doğuyor’ çığlıkları dimağlarımızı bağlıyor. Büyülenmek böyle bir şey.
**
Allah (C.C.) sonumuzu hayretsin. Vatanımızı ve milletimizi korusun.
TÜRKİYE’DE YARIN
Geçtiğimiz salı akşamı Merhaba Gazetesi’nin, eski adıyla ‘Türkiye’de Yarın Gazetesi’nin kurucusu Ziya Tanrıkulu’nu anma programı vardı. Katılıma göre küçük bir salondaydı program. Konya’da gazetecilik tarihini etkileyen bir ismin hayatından kesitler dinledik. Tanrıkulu’nun kızı Ruhsar Hanım’ın elindeki gazete nüshalarını görünce, o dönem Türk siyasi hayatını etkileyen bir gazete olduğunu da gördüm. Gazetenin neredeyse her gün manşetlerinde o dönem bağımsız milletvekili olan rahmetli Necmettin Erbakan Hoca vardı…
TANDIR DA BOZULDU AMA…
İşyerinden arkadaşların tavsiyesi üzerine Kamyon Garajı civarında tandır böreği yemeye gittik. Evde tandır yapan biri olarak, son önemde hızla artan ve yapım usulü gelenekseller yöntemlerden farklı olan tandır ekmeği imalatı ben pek hoşnut etmiyor. Bu yüzden biraz önyargı ile gittim. ‘Gonya tandır evi’. Öğle saatlerinde gittiğimiz için sanayiceler salonu doldurmuş. Biri elektrik teknisyeni, biri öğretmen diğeri de galerici üç ortağın açtığı tandır evinde yediğimiz tandır böreği önyargılarımı kırdı. Zaten kaliteleri ve muhabbetleriyle müşterilerini kendilerine bağlamışlar. Yolunuz açık olsun diyoruz…
KARAKAYIŞ KABADAYISI
Tramvay hat bakım çalışmaları nedeniyle tarihte yaşanmış en büyük trafik sıkıntılarından biri yaşanıyor. Dolmuşlar ve otobüsler balık istifi dolu. Bunu yazmamız olağan bir şey ama bu şartlara rağmen vatandaşa zulüm eden otobüs şoförlerimiz var. Vatandaşın birisi sitem ediyor: “Karakayış otobüslerine mi denk geliyor böyle şoförler. Şoförün bir tanesi vatandaşı azarlayıp, dolu otobüsü daha da doldurmaya çalışıyor. İçinde bebek olan bir bebek arabasını tutan anneye bağırıp, kapat şu arabayı dedi. Yetmez gibi şoför mahallinden inip arka tarafa gidip yolcuları azarlar tarzda konuşması olacak iş mi?”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.