Sezonun İlk Kuru Üzüm Ve İnciri Açık Artırmayla 100 Liradan Satıldı

Yeni sezonun ilk kuru üzüm ve kuru inciri, İzmir Ticaret Borsası (İTB)’nda açık artırmayla satıldı. Kuru üzümü, kilogramı 100 TL’den Ege İhracatçılar Birliği, kuru inciri ise kilogramı 100 TL’den İzmir Ticaret Borsası satın alındı.

Çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru incirde geleneksel ilk ürün töreni, İTB’de düzenlendi. Törene İTB Başkanı Işınsu Kestelli, İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yanı sıra ihracatçı ve üreticiler katıldı. Törende; Manisa’nın Alaşehir ilçesi üreticilerinden Özcan Tuna tarafından getirilen kuru üzüm ile Aydın’ın Nazilli ilçesi Samailli köyü üreticilerinden Özcan Karagözoğlu’nun ürettiği kuru incir, sembolik olarak açık artırmayla satıldı. Kuru üzümü, kilogramı 100 TL’den Ege İhracatçılar Birliği, kuru inciri ise kilogramı 100 TL’den İzmir Ticaret Borsası satın alındı.

Törende konuşan İTB Başkanı Kestelli, Ege Bölgesi’nde on binlerce ailenin geçimini üzüm ve incir üretiminden sağladığını belirterek, sektörün ihracat yoluyla 800 milyon dolar gelir elde ettiğini söyledi. Yüzlerce işletme ve ihracatçının da önemli sayıda istihdam sağlayarak bu ürünleri yurtiçi ve yurt dışı pazarlara sunduğunu ifade eden Kestelli, “Bu iki ürünün nihai piyasa değeri 1 milyar dolar seviyelerinde. Bu gelirin yaklaşık 800 milyon dolarını ihracat yoluyla yurt dışına ihraç ediyoruz. Toplam tarım ve gıda ürünleri ihracatımızın yüzde 5’inden fazlasını iki üründen elde ediyoruz. Üstelik bu gelirin bütün katma değeri ülkemizde üretiliyor.” dedi.

Tarım sektöründe üretimin devamlılığının, doğal tarım kaynaklarının ve çevrenin korunmasına, kaynakların etkin ve verimli kullanılmasına ve üretici varlığının devamına bağlı olduğunu vurgulayan Kestelli, “21. yüzyılda, tarımın en büyük başarısı sürdürülebilirliği sağlayarak, üretim artışını gerçekleştirmek olacaktır. Bu nedenle her ülke tarım sektörünü çeşitli teşvik mekanizmaları ile desteklemektedir. Özellikle üreticilerin etkin yönlendirilmeleri ve teşvik edilmeleri en kritik noktalardan biri.” diye konuştu.

Kestelli’nin verdiği bilgilere göre, çekirdeksiz kuru üzüm üretimi 1990 yılında 160 bin ton iken, 2012 yılında 310 bin ton seviyelerine yükseldi. 2013 yılında ise özellikle doğal koşulların olumsuz etkisiyle kuru üzüm rekoltesinin 242 bin ton seviyesine gerilemesi bekleniyor. Kuru incir üretimi ise 1990 yılında 47 ton iken 2012 yılında 56 bin tona yükseldi. 2013 yılı kuru incir rekolte tahmin çalışmaları ise devam ediyor.

"TARIMA DESTEK, CİM KARNINDA NOKTA DEĞİL"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da tarım sektörüne daha fazla destek talebinde bulundu. İzmir’in üzüm üretimi konusunda dünyada genellikle birinci ve ikinci sırada, ihracatta da çoğunluklu birinci sırada yer aldığını hatırlatan Kocaoğlu, incirde ise İzmir’in dünyada tek rakibinin kendisi olduğunu kaydetti. Tarımın her ülke için önemine dikkat çeken Kocaoğlu, “Katma değeri topraktan geldiği için ve bize ait bir ürün olduğundan, ihraç ettiğimiz bu ürünlerin yüzde yüzü bize katkıda bulunuyor. İzmir, bugün eğer İzmir olduysa, bunu incir, üzüm, pamuk, tütün, zeytin ve zeytinyağı ihracatına borçludur. Bu beş ürün, Ege bölgesini ve İzmir’i Akdeniz ve dünyayla buluşturdu.” şeklinde konuştu.

"HÜKÜMET TARIMI GÖZARDI EDİYOR"

Tarımsal üretim politikalarına da değinen Kocaoğlu, şöyle devam etti: “Siyaset olarak söylemiyorum ama uzunca bir süredir, hükümetler tarımı göz ardı etti. Kalkınmak eşittir sanayileşme ama bu, tarımı ihmal etmek anlamına gelmemelidir, gelemez. Tarımın gelişmesi, kalkınması için verilecek destekler, gelişme için önemli. Tarımın şaha kalkması için ve ülkenin tarım ihracatının katlanarak artması için verilecek destek, diğer teşviklerin yanında cim karnında nokta değildir. Merkezi hükümetin de aynı şekilde üzerine düşeni yapmasının ülkenin geleceği açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum. Hem üretici hem de ihracatçı için bol kazançlı bir sene olmasını diliyorum.”

İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu ise yaptığı konuşmada, tarım sektörünün sanayinin gerisinde kaldığını hatırlattı. Harputlu, “Geleneksel üretim metotları ile bugünlere geldik. Ama bundan sonra yeni kriterlere uygun üretim ve depolama tedbirleri alınması gerekiyor.” diye konuştu.




CİHAN