Seçim neticeleri, askerlik vazifesi başlıyor
Seçim havası içinde partiler kıyasıya mücadele yapıyordu ama halk sessizdi.
Bayar ve İnönü’nün gelişinden sonra MP Başkanı Osman Bölükbaşı da gelmişti.
İşin tuhafı İnönü haricinde nutuk çekenlere gelmeyenler Bölükbaşı’na gelmişler onun bavul dolusu belgelerini dinlemişlerdi.
***
Oy listelerine Milletvekili adayı müracaatlarında DP’ye pek müracaat olmuyordu.
Halkın düşüncesine göre aday olmak isteyenler CHP’den çekiniyor diyorlardı.
Nitekim Konya listesinde Dr. Ziya Barlas, Müh. Himmet Ölçmen, Muammer Obuz gibi çekinmeden listeye girenlerden kalan kısım Ankara’daki idareciler tarafından doldurulmuştu.
***
Seçim günü geldi çattı. Bu sefer oy verme yeri cami yerine okul içi olmuştu.
Oyunu diğer odalarda zarfa koyan seçmen sandık bulunan odaya gelip oyunu atıyordu.
Biz gençler meraklı iken babalarımız sakin ve hiç konuşmuyordu.
CHP kazanacak veya kazanmasa da “İnönü onlara hükümeti teslim etmez” diye düşünen hayli vardı.
***
Akşam oylar açılmaya başlandı. Yemeği yiyip soluğu karşı komşu hocanın evindeki radyodan durumu öğrenmek için koşuştuk.
Her gün saat 20’de Nurettin Artam radyoda siyasi konuşmalar yapardı. Seçim günü ise seçim neticelerini vermeye başladı.
O günkü konuşmasında CHP ilerde olduğu yerleri açıklıyordu.
Ve zafer CHP’nin diyordu.
***
O zamanlarda hızlı bir oy sayabilme imkânları yoktu. Vasıta vb. gibi zorluklar vardı.
Bu bakımdan hızlı bir netice almak imkânsızdı.
Saat 23 olunca Nurettin Artam nedense konuşmayı bıraktı ve spiker açıklama yapmaya başladı.
Spiker neticelerde DP’nin ilerde olduğunu belirtmeye başladı.
Uzatmayalım sabah karşı çoğunluğu DP almış görünüyordu.
Herkes hayret içinde idi. Beklemiyorlardı böyle neticeyi…
Hatta DP’nin başındakiler bile.
Sessiz seçmen
Gizli oy vermeyi görünce sessiz haykırış yapmış oluyordu demek ki…
***
Dört gün sonra neticeler tamamlanmıştı.
Oy verme katılımının % 89 olduğu seçim neticesinde…
DP % 53,5 ile 416, CHP % 39,9 ile 69, MP % 03,1 ile 1 milletvekili çıkarmış olduğu ilan edildi.
***
O zamanki seçim nısbî değil % 50 veya en çok oy alma üzerinden kazanılıyordu.
Şimdi ne olacaktı? İnönü hükümeti bırakıp teslim edecek miydi? Millet bu soru üstünde idi.
Düşündükleri olmadı. Cumhurbaşkanı İnönü DP’yi tebrikle onların iktidar olacağını belirtmişti.
Doğruyu bilelim.
DP’liler beklemedikleri bu şaşkınlık içinde zafer kutlamaları yapmaya başladılar.
Hafta içinde yeni seçilen vekiller İstanbul caddesinde yapılan törenlerle Ankara’ya yollandılar
***
Boşalan Çankaya’ya yerleşen DP’liler ilk açılan TBMM’nde Celal Bayar’ı Cumhurbaşkanı seçtiler.
Seçilen Cumhurbaşkanı da Rahmetli Adnan Menderes’e Başbakanlık verdi.
Böylece DP iktidar olmuş hükümeti kurmuştu.
***
Ne seçim sırasında nede sonrası olay olmamış sakinlik içinde tamamlanmıştı.
Herkes işinin başında devam ediyordu. Tabii bendenizde siparişini aldığım koltuk ve kanepelerin döşemesini evde yapmakta idim.
1950 Eylül ayında askerlik şubesinden çağırdılar.
“Sizi okullular olarak askere alıyoruz elbiselerinizi alın gelecek hafta trenle Kütahya Hava Okulu’na göndereceğiz” dediler.
Elimdeki siparişleri yetiştirmek için gece mece çalıştım.
Hafta sonu asker elbisesi ile askerlik şubesine teslim oldum.
Diğer arkadaşlarla birlikte istasyon garına gittik.
Tren geldi. Trenin yolcu kompartımanlarına yerleşeceğimizi sanırken “O da ne” bizi arkadaki yük vagonlarına bindirdiler.
Ne oturacak yer nede ışık vardı.
İşte sevkiyatı o zamanlar böyle yapıyorlardı.
Çarnaçar “Asker oldum piyade…” türküsü ile Kütahya’ya doğru gitmeye başladık.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.