Samimiyet ve menfaat
Bir şeye tapınmak, fitri (yaradılıştan gelen bir özellik) tir.
Allah (c.c) “Biz insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım” buyurmaktadır. Eğer insan doğru bir inancı bulamazsa başlamakta yanlışlara tapınmaya.
Bu gün yeryüzünde 6 milyar insan vardır ama 4,5 milyarı daha baştan yanlışlara tapmaktadır.
Allah bir olduğunu ve bütün kuvvetin ve kudret kendisine ait olduğunu, bütün mülkün ve hamd’in (şükür) sahibinin de kendisi olduğu halde… Ne demek, Hıristiyanlar gibi Allah üç’tür demek… Ve ne demek, Yahudiler gibi Allah hiç’tir, “Ben Allah’ı bile yendim” diyemek…
Hazret-i Ömer (r.a) Müslüman olmadan önceki bir halini açıklarken; “Helvadan putlar yapardık ve yol boyunca ona tapardık. Acıkınca da oturur onu yerdik” buyuruyor.
Daha sonra gerçek inancın İslam’da olduğunu görüyor ve Müslüman oluyor. Hem de ne Müslüman… Halifeliği (Devlet başkanlığı) döneminde o kadar adalete önem veriyor ki, “El adl-ü esasül mülk – Adalet mülkün temelidir” buyuruyor ve kıyamete kadar “Hazret-i Ömer’in adaleti…” kavramı devam edip gidiyor.
İnternetten gelen aşağıda ki hikâye de insanların bir ağaca taptıklarını okuyoruz ama o ağacı Allah için kesmeye gidenin kalbinde ki ihlâsın (samimiyetin) da ne kadar önemli olduğunu öğreniyoruz.
AĞACI KESMEYE GİDEN ADAM
"Adamın biri günün birinde, insanların ilah diye taptıkları bir ağacın yanından geçiyordu.
İnsanların buna taptıklarını görünce, Allah rızası için çok öfkelendi. Kendi kendine,
Şaşılacak şey; bu alt tarafı bir ağaç! İnsanlar ise Allah'ı bırakıp buna ilah diye tapınıyorlar, diye söylendi.
Sonra evine döndü, baltasını aldı, eşeğine bindi ve ağacı kesmek üzere yola koyuldu.
Yolda İblis (aleyhillane – lanet üzerine olsun) bir insan suretinde önüne çıktı:
Nereye gidiyorsun, diye sordu. Adam,
İnsanların, Allah'ı bırakıp da ilah diye tapındıkları bir ağaç gördüm. Buna çok öfkelendim ve "Baltamı alayım, eşeğime bineyim, gidip ağacı kökünden keseyim" diye
Allah için kendime söz verdim, dedi. İblis,
Onların yaptıklarından sana ne! Bırak isteyen istediğine tapınsın; ne halleri varsa görsünler, diyerek adamı kandırmaya çalıştı. Fakat adam geri dönmedi. Bunun üzerine iblis,
Eğer şimdi geri dönüp gidersen, sana her gün 4 dirhem vereceğim.
Her sabah kalkıp yatağının ucunu kaldırdığında bu 4 dirhemi orada göreceksin, dedi. Adam,
Bunu gerçekten yapar mısın, dedi. İblis,
Evet, bunu her gün yapacağıma dair sana söz veriyorum, dedi. Bunun üzerine adam geri döndü.
İki ya da üç gün yatağının altında para buldu. Dördüncü gün yatağının köşesini kaldırdığında hiçbir şey göremedi.
Bir müddet bekledi ama aradan geçen günler rağmen yatağının altında hala para göremiyordu.
Bunun üzerine baltasını aldı, eşeğine bindi ve ağacın bulunduğu yere doğru yola koyuldu.
İblis yine insan suretinde onun karşısına çıktı:
Nereye gidiyorsun, diye sordu. Adam,
İnsanların Allah diye tapındıkları bir ağaç vardır; İşte onu kesmeye gidiyorum, dedi. İblis,
Sen artık bunu yapamazsın! Çünkü ilk defa yola çıktığında maksadın Allah rızası içindi. Allah için öfkelenmiştin. Şayet o vakit yer ile gök ehli seni engellemek için bir araya toplansaydı yine de seni geri çeviremezlerdi. Şimdi ise senin maksadın nefsin için! Yatağının altında paraları göremediğin için bunu yapıyorsun! dedi.
Eğer bir adım daha ileriye geçmeye kalkarsan senin boynunu vururuz, dedi.
Bunun üzerine adam ağacı kesmeden evine döndü.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.