Şahsiyet bekliyoruz

Şahsiyet bekliyoruz

Ülkenin yöneticileri düne kadar uçağı Suriye düşürdü diyordu. Şimdi yapılan açıklamalar çelişiyor

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, “Ülkenin yöneticileri düne kadar uçağı Suriye düşürdü diyordu. Şimdi yapılan açıklamalar çelişiyor. Şahsiyetli duruş bekliyoruz” dedi

22 Haziran tarihinde bir Türk savaş uçağının Suriye sınırı yakınlarında düşmesi olayı ile ilgili açıklama yapan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, uçağın düşmesiyle ilgili ilk söylenenlerle bugün söylenenlerin birbirini tutmadığını belirterek, milletin Başbakan’dan, bakanlardan ve Genel Kurmay Başkanlığı’ndan şahsiyetli açıklamalar, şahsiyetli dış politika ve şahsiyetli bir duruş beklediğini söyledi. Lütfi Yalman, “22 Haziran’da düşen, düşürülen ya da düşürttürülen uçağımızla ilgili Hükümetin, bakanların ve Genel Kurmayın açıklamaları kâh gökyüzünde, kâh 8.6 mil uzaklıktaki deniz dibinde birbirleri ile çarpışıp duruyor. 19 gün önce yapılan açıklamalarda ‘uçağımızı Suriye düşürdü. Uçağımız füzeyle düşürüldü. Uçağımız uluslararası hava sahasında vuruldu’ gibi açıklamalar yapanların adeta dünyaya meydan okuyordu. Ancak Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın ve Genel Kurmay Başkanlığı’nın yaptığı son açıklamalar kafaları iyice karıştırdı. ‘Uçakta füze ve mühimmat bulgusuna rastlanmadı. Suriye’nin düşürdüğünü iddia ettiği uçağımız…’ gibi açıklamalar yaptılar. 19 gün önceki açıklamalar ile son açıklamaları ele aldığımız zaman Türkiye’nin uluslararası arenada ancak bu kadar küçük ve komik hale düşürülebileceği söyleyebiliriz. Bu ne ferasetsiz, basiretsiz, dirayetsiz diplomasi. Üstelik, stratejik, müttefik ilan ettikleri ABD, ‘Biz her şeyi detayıyla biliyoruz ama açıklamayız’ diyor. Bu nasıl  müttefik. Rusya biz de biliyoruz diyor. Ama Türkiye radarla takip ettiği uçağına ne olduğunu tam bilemiyor. Türkiye en çok dış politikada irtifa kaybediyor. Ne güvenilirliği kaldı, ne de caydırıcılığı. Libya’da, Afganistan’da, Irak’ta, Lübnan’da ve nihayet Suriye’de yamak (taşeron) olarak kullanılan Türkiye’yi kimse ciddiye almıyor artık” diye konuştu.

Bu rezaletin artık bitmesi gerektiğini söyleyen Lütfi Yalman, “Türkiye’yi küçük düşürmeye kimsenin hakkı yok. Düşürülen uçağımızın izlediği güzergah ile İsrail uçaklarının izlediği güzergah aynı. Son bir yıl içinde İsrail uçakları Suriye hava sahasını üç defa ihlal etti. Bütün dünya ve bu millet ‘haysiyetli ve şahsiyetli bir açıklama bekliyor” ifadelerini kullandı.

CEVABINI ARAYAN SORULAR

Yalman, “Uçağı kimler düşürdü? Ya da düşürttü ? Uçak nasıl düştü? Füze ile mi, uçak savarla mı? Botlar ve kask nasıl su yüzeyine çıktı? Neden arama gemisi 14 gün sonra bölgeye gönderildi. Radar görüntüleri ve belgeler elimizde ‘uçağımızı uluslar arası hava sahasında, Suriye füze ile vurdu. ‘açıklamasını Dışişleri Bakanı ve başbakana kim yaptırdı? Şehitlerin otopsi raporları niçin açıklanmıyor? Uçağın ana gövdesi  ne zaman çıkartılacak? Ne zaman ‘Doğru ve şahsiyetli (Türkiye’yi küçük düşürmeyecek ve utandırmayacak ) açıklama yapılacak. Neler oluyor Sayın Başbakan? Neler oluyor Sayın Dışişleri Bakanı? Neler oluyor sayın Milli Savunma Bakanı? Neler oluyor Sayın Genel Kurmay Başkanı? Ne zaman kendinizi ve birbirinizi yalanlamayan açıklama yapacaksınız?” sorularını sorarak Saadet Partisi’nin söylemlerinin dikkate alınması gerektiğini belirtti.

“Osmanlı'yı yıkan Düvel-i Muazzama'yı ve küçük sinsi devletçikleri bize güldürdüğünüz yeter” diyen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Yalman, “Sayın Başbakan Libya'da NATO'ya, Suriye'de Kardeşim dediğin aile dostun Beşar Esad’a en son söylemen gerekeni, en başta söyleyiveriyorsun. Söyletiyorlar. Ve U dönüşlerin pek sırıtıyor artık. Şahsiyetli bir açıklama, şahsiyetli bir duruş, şahsiyetli bir dış politika bekliyoruz. Bunun için de hidayet, firaset ve dirayet gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.

HABER MERKEZİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.