Rantçılar rahatsız oldu

Rantçılar rahatsız oldu

ESAM tarafından düzenlenen Milli Ekonomi Modeli konulu konferansta Merhum Erbakanın ekonomi modeli masaya yatırıldı

ESAM tarafından düzenlenen Milli Ekonomi Modeli konulu konferansta Merhum Erbakan’ın ekonomi modeli masaya yatırıldı. Prof. Dr. Osman Altuğ ve Prof. Dr. Arif Ersoy, merhum Erbakan’ın sermaye guruplarına para akışın kestiği için 28 Şubat’ın yapıldığını söyledi.

Milli Görüş ve Erbakan Haftası, “Erbakan Fotoğraf Sergisi” ile başladı. Konya Ticaret Odası’nda açılan ve merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın çocukluktan vefatına kadar yaşantısını yansıtan sergi 21–26 Şubat 2012 tarihleri arasında açık kalacak. Serginin açılışının ardından ise Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Konya Şubesi tarafından “2012 Yılı Dünya ve Türkiye Değerlendirilmesi ve Milli Ekonomi Modeli” konulu konferans düzenlendi. Serginin açılışı ve konferansa SP Genel Başkan Başdanışmanı Mustafa Özkafa, SP İl Başkanı Mehmet Şen, SP Genel İdare Kurulu Üyesi Zülfikar Gazi, Karatay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Okka, Anadolu Gençlik Derneği Konya Şube Başkanı Yusuf Güneş, partililer ve çok sayıda dinleyici katıldı. 

DÜŞÜNCELERİ YAŞAMAYA DEVAM EDECEKTİR

Sergi hakkında bilgi veren SP Konya İl Başkanı Mehmet Şen, Milli Görüş ve Erbakan Haftası’nın düzenlemelerindeki temel amaçlarının merhum Erbakan Hoca’yı yâd etmek ve Milli Görüş davasının halk arasında yeniden gözden geçirilmesini sağlamak olduğunu söyledi.

Bu etkinliklerle Türkiye’nin geleceği gençleri Milli Görüş ile buluşturacaklarını belirten Şen, “Esas olan Erbakan Hocamızın hayat görüşüdür, fikirleridir. İşte bu fotoğraf sergisinde hocamızın heyecanı vardır, çalışma azmi vardır. Onun bıraktığı pırıltılar ebediyete kadar parlamaya devam edecektir. Bu nedenle bir hafta sürecek etkinliklerimizde halkımızı hazırlamış olduğumuz bu sergiyi gezmeye davet ediyoruz” dedi.

Sergi açılışının ardından konferansa geçildi. Prof. Dr. Osman Altuğ ve Prof. Dr. Arif Ersoy, merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın ekonomi modeli hakkında bilgi verdi. Konferansın başkanlığını yürüten ESAM Konya Şube Başkanı Ahmet Tire, merhum Erbakan’ın 1969’da yola çıkarken Türkiye’yi çok iyi tahlil ettiğini belirterek, bu amaçla 8 İslam ülkesini birleştiren D8’i kurduğunu kaydetti. ESAM’ın kuruluşunun da bu süreç içinde olduğunu belirten Tire, “2012 yılı itibariyle her ay çeşitli konferanslarla halkımızın karşısına çıkacağız ve sorunların tahlilini yapacağız. Büyük devletlerin yaşaması ve büyümesi kurdukları adil düzen ile mümkündür. Eğer büyüklük askeri ve nüfus gücüne bağlı olsaydı Çin ve Hindistan bugün dünyanın süper gücü olurdu. İşte ESAM olarak bu gerçekleri halkımıza açıklayacağız. Çünkü 200 yıl bizleri uyuttular. Erbakan hocamız dünya sistemini yakından tahlil etti ve İslam dünyasının yeniden yükselişini hedefledi. ESAM olarak hocamızın bu düşüncelerini en iyi şekilde halka aktarmayı hedefliyoruz ve bu amaçla aylık konferanslarımız devam edecektir” dedi.

MÜSLÜMANLARIN UYUTULDUĞUNU GÖRDÜ

Konferansa konuşmacı olarak katılan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Arif Ersoy da insanın yaradılış gayesinin temel amacının adil düzen içinde yeryüzünü imar ve inşat etmek olduğunu söyledi. İnsanların tevhit ve adalet ile yaşaması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Arif Ersoy, “7 bin yıllık dünyada peygamberler yeryüzünü bu anlayış ile idare etmiştir. Bunların yanında firavunlar, nemrutlar da yeryüzüne nefreti yaymıştır. Halklara zulüm yaparak helak olmuştur. İşte biz bunlara gece medeniyeti diyoruz. Bunların yanında peygamberler tarafından oluşturulan gündüz medeniyetleri vardır. Peygamberlerin adil düzenini devam ettiren toplumlar uzun yıllar yaşayan medeniyetler kurmuştur. Bu anlamda Selçuklu ve Osmanlar’dan aldığı feyizle Konya önemli bir medeniyettir. Bu açıdan Konya’yı çok seviyorum. 1969’da Erbakan Hoca’nın Konya’da Milli Görüş hareketini başlatması da tesadüf değildir. Merhum Erbakan hidayetle ilmi birleştirmiş ve Allah kendisine feraset vermiştir. Bu yönüyle Siyonistlerin oyunlarını fark etmiştir. Müslümanların yıllardır nasıl uyutulduğunu görmüştür” dedi.

AĞIR SANAYİ HAMLESİ TÜRKİYE İÇİN BİR DEĞERDİR

Bu amaçla geçmişte önemli başarılara imza atmış Türk Milleti’nin büyük bir millet olduğunu Erbakan’ın yakından idrak ettiğini ifade eden Ersoy, bu anlayış doğrultusunda milletin kültürünü, dinini ve tarihini içine alan Milli Görüş hareketini başlattığını aktardı. Milli Görüş hareketini faaliyete geçirmek için de siyasete girmek gerektiğini belirten Ersoy, “Merhum Erbakan, siyasetin inancımızın bir gereği olduğunu biliyordu. Çünkü halka hizmet aynı zamanda Hakka hizmetti. Ve siyasetle birlikte değişimi başlattı. Sanayileşmenin önemini ortaya koydu. Milletin neden geri kaldığını düşündü. Ağır sanayi hamlesi yıllarında Türkiye bir toplu iğne dahi üretemiyordu. Her şey ithal ediliyordu. Türkiye’yi ağır sanayi ve ileri teknolojinin gelmesi gerektiğini söyledi. Yeni bir zihniyeti düşüncesini ortaya attı ve ESAM’ı kurdu. 1977’lı yıllarda ağır sanayiyi başlattığı zaman bazı kesimler alay geçmeye başladı ama bugün milli servet değerindeki birçok üretim tesisinin temelini oluşturdu. Bu açıdan merhum Erbakan’a müteşekkiriz” diye konuştu. Diğer yandan Türkiye’nin yüzünün Doğu’ya dönmesi için yoğun mücadele verdiğini anlatan Ersoy, şunları kaydetti: “O yıllarda laikliğe aykırıdır diye Türkiye İslam Konferansı Örgütüne ve İslam Bankasına üye değildi. Sadece temsilci gönderiyordu. Erbakan sayesinde Türkiye bu iki kuruluşa üye oldu. İlkeli belediyecilik anlayışını başlattı. Adil düzen ve tevhit inancı ile belediyeler yönetildiği için başarılar bir bir gelmeye başladı. İslam dünyasının uzun yıllardır gelişememesinin temel nedeni Batı’ya bağımlı despotlar tarafından yönetilmesidir. Onun için merhum Erbakan, ziyarete gittiği İslam ülkelerinde ve kendisini ziyaret eden İslam ülkeleri yetkililerine siyasi teşkilatları olup olmadığını sordu. Çünkü biliyordu ki bu ülkeler Batı tarafından yönetilmekteydi. Onun için İslam Birliği üzerinde durdu. İslam Birliğinde ise adil düzen, adil paylaşım olacaktı ve kimsenin hakkı yenmeyecekti. Fakat Türkiye’yi yükseltecek projeler hayata geçmeden 28 Şubat darbesi ile iktidardan indirildi. Tarih bu darbeyi yapanları yargılayacaktır. Ancak onun davası muhakkak muzaffer olacaktır.”

HAVUZ SİSTEMİ İLE YÜZDE 125 OLAN FAİZ 70’E DÜŞTÜ

54. Hükümette Ekonomi Başdanışmanlığı görevini yürüten Prof. Dr. Osman Altuğ ise 6 Temmuz 1996 tarihinde merhum Erbakan’ın kendisini arayarak ekonomi Başdanışmanlığı görevine getirdikten sonra Türkiye’de ekonomiyi nasıl ayağa kaldırabilecekleri üzerinde görüş birliğine vardıklarını söyledi. Görevi bir ilim adamı olarak kabul ettiğini açıklayan Altuğ, “Merhum Erbakan hoca ile kahvaltıda buluştuk ve benden Türkiye’nin finansla raporunu çıkarmamı istedi. Hemen isteyince 3,5 saat içinde finansal tabloyu çıkardım ve böylece havuz sistemi ortaya çıktı. O yıllarda Türkiye’nin parası özel bankalarda mevduat olarak duruyordu ve bize yüzde 10 faiz veriyorlardı. Çoğu faiz ise alınamıyordu. Fakat Türkiye olarak yüzde 125 borç faizi veriyorduk. Yani haraç veriyorduk. Havuz sistemi ile faizden tasarruf yaptık ve ödediğimiz faiz oranı yüzde 70’e indirildi. Böylece Faizden rant sağlayanların ayağına bastık. Elde ettiğimiz fazla parayı ise halka dağıttık. Oluşturduğumuz sanal banka ile işçiye, memura yüzde 100 zam yaptık. Kamu İktisadi Teşekküllerine işçilerin parasını ödeyebilmeleri için yüzde 50 faiz verdik. Sermaye karın ve karda sermayenin esiridir. Bu söz doğrudan Merhum Erbakan’a aittir. İşte biz bu iki ekonomik sisteme nifak soktuk. Fakat bunun bedelini ödeyeceğimizi biliyorduk ancak ne zaman olacağını bilmiyorduk çünkü sermaye gruplarının gelirlerini kestik. Merhum Erbakan Hoca ise son derece cesaretli davranarak bu sistemi sonuna kadar devam ettirmiştir” dedi.

BEDELSİZ İTHALATI DEVREYE SOKTUK

Diğer yandan ülke içinde yüzde 30-35 faizle para toplayan yeşil sermayenin gelirlerini de vergisiz ithalat ile kestiklerini dile getiren Altuğ, bu sayede ülke ekonomisine gelir sağladıklarını bildirdi. Altuğ, “Ülke içindeki bazı gruplar gurbetçilerden yüksek oranda faiz ile para toplamaya başladı. Biz bunun önüne geçmek için bazı promosyonlar uygulamaya başladık. Yurtdışından araba getiren gurbetçilerden vergi alınmayacağını gibi promosyonlar uyguladık. Bu sayede gurbetçiler paralarını normal mevduata yatırmaya başladı. 3 milyon 700 bin dolarlık mevduat hesabına para yatırıldı. Bu durum yeşil sermayeyi de rahatsız etti ve onları da karşımıza aldık” diye konuştu.

Altuğ, dönem içinde yeni lira projesini de hayata geçirmeye çalıştıklarını ancak şartlar içinde başarıya ulaşamadıklarını dile getirdi. Diğer taraftan herkesten gelir vergisi almak için harekete geçtiklerini aktaran Altuğ, şunları kaydetti: “Bu sayede adil düzenin adımı atılacaktı. Çünkü zenginden aynı vergiyi veriyordu fakirde. Bunun önüne geçmek için Bu sistemi geçirdik. Fakat dönemin şartları el vermediği için çok fazla hayata geçemedi. Şuanda maliye yönünden vatandaş değiliz. Çünkü devlet gelirimize bakıyor ancak giderimize bakmıyor. Sanki biz vatandaşlar olarak yemek yemiyoruz, giyinmiyoruz, çocuk okutmuyoruz, ev, araba almıyoruz sadece para kazanıyoruz. Böyle bir sitem var. Amerika’da vergi verirken gider de hesaplanmaktadır. Biz de ise sadece gelir üzerinden vergi alınıyor. Bu sistemin değişmesi gerekmektedir.”

Haksız kazancın önüne geçmek için kumarhanelere büyük bir darbe vurduklarının alıntı çizen Altuğ, “Dönem içinde kumarhane işinde çok büyük paralar dönmekteydi. Erbakan Hocamızın emri ile bu kumarhaneler kapatıldı. Böylece kumarhaneleri de karşımıza aldık. Bununla da kalmadık kara paranın aklanmaması için faaliyete geçtik. 19 Kasım 1996’da bunun için faaliyete geçtik ancak 28 Şubat süreci ile bu düzenleme de darbe yedi. İşte 54. Hükümette gerçekleştirdiğimiz havuz sistemi, bedelsiz ithalat,  yeni lira, kumarhanelerin kapatılması ve kara paranın aklanmasının önlenmesi gibi projelerle sermaye gruplarını rahatsız ettik. Bu durum ise 28 Şubatı oluşturdu. Askerle aramıza nifak sokularak Türkiye önemli bir dönemini kaybetmiş oldu” dedi.

HABER MERKEZİ
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.