Ramazan Ayı
"Ramazan ayı öyle bir aydır ki, onda Kur'an-ı Kerim, insanlara sırf bir hidayet ve Hakk'a ileten dosdoğru yolun ve hak ile batılı ayırt eden hükümlerin apaçık delilleri olarak indirildi. (2 Bakara 85)
Yüce Allah’ın (c.c.) biz Ümmet-i Muhammed’e bir ikram ve ihsanı olarak bahşettiği Ramazan ayına girmiş bulunmaktayız. Ayet-i kerimede buyrulduğu üzere, Kur’an ayı olan bu eşsiz ayın manevi atmosferi hepimizi sardı.
Biliyoruz ki kendisinde Kur’an’ın indirildiği bu ayda yüce Rabbimiz bizlere oruç ibadetini emretmektedir. Yukarıda zikredilen ayetin devamında şöyle buyrulur:
“Sizden her kim o Ramazan ayına erişirse onun orucunu tutsun. Ve her kim de hasta olur veya sefer-yolculuk halinde bulunur da orucu tutamazsa, tutamadığı günler sayısınca, diğer günlerde oruç tutar.” (2 Bakara 85)
Bu manâdan şu gerçeği anlıyoruz: Ramazan ayında insanlığın hidayeti için indirilen Kur’an’a hürmeten oruç tutunuz.
Hangi yönden bakarsak bakalım Kur’an-ı Kerim’in ehemmiyeti açıkça ortaya çıkmaktadır. Sanki yüce Yaratıcı Mevla’yı Zü’l-Celal’imiz bu ayı özellikle, bizlerin Kur’an’a yeniden bakışımıza hasretmiş. Yanlışlardan dönmek, eksikleri tamamlamak ve hidayete ulaşmak… Bütün bunlar ancak Kur’an’la mümkündür.
Şüphesiz ki Kur’an’ın hayata geçirilişi de Efendimiz (s.a.v.)’in sünnetleridir. O’nun Sünneti’ne tâbî olmadan Kur’an’ı anlamak ve yaşamak mümkün değildir. Bu gerçeği Âişe (r.anha) annemizin ifadesinde de açıkça görmekteyiz. O halde Kur’an’ı sünnetle birlikte anlamaya çalışmak her zaman olduğu gibi şimdi ve gelecekte de en önemli bir metot olarak karşımıza çıkmaktadır. Sünneti bertaraf etmeye çalışanlar ise asla hidayet yolunu bulamayacaklardır.
Mü’min kimse Rabbinin rızasını düşünen insandır. Bunun için de O’nun emir ve yasaklarına riayet eder, O’nun hoşnut ocağı İslamî hayatı yaşamaya çalışır. İşte böylesine bir mü’min müttakî olma yolunda gayret eden bir kimsedir ki Kur’an-ı Kerim’in en başında zikredilen “Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir.” (2 Bakara 2) mânası ve müjdesi içerisine girer.
Bir Kur’an mevsimi şeklinde tarif edebileceğimiz Ramazan ayında küçüğünden büyüğüne, kadınından erkeğine herkesin dahil olduğu bir manevi hava görürüz. Cenab-ı Hakk’ın kullarını merhamet sıfatıyla yeniden sardığına şahit oluruz. İnanmış kimseler olarak bizler bu esrar-ı ilahînin kıymetini bilmeli ve ondaki eşsiz kazanç ve hazineleri elde etmek için gayret etmeliyiz. Ümit ederiz ki böyle bir sonuca hepimiz ulaşırız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.