Paralel yapıların kökeni İngilizler

Paralel yapıların kökeni İngilizler

HİSDER’de İttihat Terakki Fırkası’nı anlatan Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Osmanlı’da paralel yapının Mustafa Reşit Paşa döneminde İngilizler tarafından teşekkül ettirildiğini söyledi.

Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Hikmet, İlim ve Sanat Derneği’nin Cuma Sohbetleri’nde İttihat ve Terakki Fırkası’nı anlattı. Dr. Mustafa Güçlü, temeli, 1893 yılında İstanbul'da Askeri Tıbbiye'de dört talebenin öncülüğünde İttihad-ı Osmanî adı altında atılan ve daha sonra aralarında Konyalı Hikmet Emin Bey’in de bulunduğu Hüseyinzade Ali Bey,  Cevdet Osman, Kerim Sebatî, Mekkeli Sabri Bey, Selanikli Nazım Bey, Şerafettin Mağmumi, Giritli Şefik tarafından kurularak İttihat ve Terakki Cemiyeti adını alan bu gizli örgütün bir devre damgasını vurduğunu söyledi. İngilizler ile Yahudilerin hedefinin hilafeti kaldırmak ve Osmanlı’yı parçalayarak Filistin merkezli bir İsrail devleti kurmak olduğunu belirterek sözlerine başlayan Dr. Güçlü, Osmanlı Padişahı 2. Mahmud’un 1826’da Yeniçeri Ocağı’na son vermesiyle Osmanlı kara ordusunun, 1927’de de deniz donanmasının gücünün zayıfladığını dile getirdi. İngiliz yanlısı politikalarıyla bilinen Mustafa Reşid Paşa’nın, hariciye nazırlığı döneminde 1838'de Baltalimanı Antlaşması ile İngilizlere ticari imtiyazlar bağışladığını ve devlet içerisinde İngilizler’in desteğiyle ilk paralel yapıyı kurduğunu ifade eden Güçlü, “Bu antlaşmadan sonra İngilizler, Mustafa Reşit Paşa’yı vezirliğe kadar yükselterek Osmanlı’yı ele geçirmeye başladı. 1852’de Kavalalı belâsı çıktı. Sebataistler Mevlevi, Bektaşi ve Melami tarikatlarını ele geçirmeye başladı.1876’de Abdülaziz Paşa intihar süsü verilen bir suikastla ortadan kaldırıldı” dedi.

JÖN TÜRKLER ANDÜLHAMİD’E KARŞIYDI

1889’da genç tıbbiyeliler tarafından İttihad-ı Osmanî diye bir gizli örgüt kurulduğunu ve bu dönemde Paris ve Selanik merkezli irili ufaklı örgütlerin kurulmaya başlandığını ve 1895’te İttihat Terakki Cemiyeti adını alan bu örgütten II. Abdülhamid’in 1982’de haberi olduğunu, yakalanan üyelerinin Avrupa’ya sürgüne gönderildiğini kaydeden Güçlü, İttihat Terakki Cemiyeti’nin1897’de Paris ile Selanik’te, daha sonra Londra ve Cenevre’de şubelerinin açıldığını belirtti. Osmanlı Devleti’nin son döneminde meşrutiyet yanlısı ve Abdülhamid’e cephe olarak ortaya çıkan Jön Türkler’in Paris’te kongreleri yapıldığını belirten Güçlü, 1889-1908 yılları arasında yabancıların maddi destekleriyle çıkardıkları gazeteler ve dergiler ile Osmanlı Türkiye’sinin fikir hayatında etkili olduklarını ve Ahmed Rıza bey ile Prens Sabahattin’in Jön Türkler arasında yer aldıklarını söyledi. Güçlü, konuşmasını şöyle sürdürdü: “1906 yılında Selanik'te ihtilalci bir cemiyet olan Osmanlı Hürriyet Cemiyeti kuruldu. Aynı günlerde Mustafa Kemal, Şam'da Vatan ve Hürriyet Cemiyeti adlı örgütü kurarak hemen ardından Selanik'te bir şube açtı. Osmanlı Hürriyet Cemiyeti önce Vatan ve Hürriyet ile birleşti. Makedonya’da hızlı yayılıp genç subaylar arasında taraftar bulan dernek, Osmanlı Terakki ve İttihat Cemiyeti ile 1907 tarihinde birleşti. Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti adını alan örgütün dış merkezi Paris, iç merkezi ise Selanik olarak kabul edildi. Bu birleşme ile İttihat ve Terakki siyasi niteliğinin yanı sıra askeri bir nitelik de kazandı.”

ETKİLERİ AZ DA OLSA DEVAM EDİYOR

İttihat Terakki’nin 2. Abdülhamid’e yönelik suikast teşebbüslerinde bulunduğunu ve darbe girişimi yaptıklarını kaydeden Güçlü, 1908 yılında Selanik'te toplanan gizli kongrede cemiyetin siyasi fırkaya dönüşmesine karar verildiğini ifade ederek 31 Mart Vak’ası ile II. Abdülhamid’in tahtan indirildiğini ve daha sonra Osmanlı’nın 1. Dünya Savaşı’na, 2 Alman denizaltısını marifetleriyle katılmasının sağlandığını ve daha sonra Osmanlı’nın bu savaşı kaybetmesiyle birlikte parçalanma sürecinin başladığını anlattı. İTC’nin 1918’deki kongrede kendisini hukuken feshettiğini fakat siyaseten faaliyetlerine devam ettiğini hatırlatan Dr. Güçlü, Millî Mücadele’de ittihatçıların Milliyetçi kanadının büyük bir rol oynadıklarını da dile getirerek sözlerine “Devlette etkileri kırılmadı ama az da olsa devam ediyor” şeklinde son verdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.