Recep Çınar

Recep Çınar

Orta sahasız böyle!

Orta sahasız böyle!

İlk 45'de Rus ruleti oynandı neredeyse...
Ya hep ya hiç futbol aklıyla...
Orta sahasız bir oyundu...
Rakip takımdan topu ayağına alanın elini kolunu sallayarak ceza sahamıza girdiği...
Sadece Ali'nin, Hleb'in ya da Borek'in silik günlerinde oluşundan kaynaklanmadı bu..
Orta saha oyuncuları maça ne kadar Fransız ise savunma da bir o kadar Fransız'dı...
Ligin ikinci yarısının en formda ismi Kokaloviç'in sefilleri oynadığı gibi...
Eskişehir, yenilmemize rağmen Fenerbahçe, Sivasspor ve Kasımpaşa maçlarında tavan yapan bir takımın, bu dağınıklığına ve zihin bulanıklığına aklım ermedi...
Hal böyle olunca da ilk 45'te verilmeyen 1, verilen 2 penaltı ve 2-0'lık geriye düşüş ile bir bedel ödenmiş oldu...
Yokların çokça olduğu ilk 45'de Elazığ takımı bileğinin hakkı, alnının teriyle soyunma odasına 2-0'la gitti...
Konyaspor'un ilk yarıdaki güven vermekten uzak mücadelesi sadece tribünlere değil, kulübeyi de strese soktu...
Bakkal Hoca'nın ilk yarıdaki analizi yerindeydi...
Ve Erdal ile Borek'i kenara, Ömer Ali ile Mehmet Güven'i sahaya sürmesi akıllı bir teknik adam hamlesiydi...
Dahası, rakibin yumuşak karnı üzerinden, yani yerden sonuca gitmeye çalışmak doğru bir futbol aklıydı ve 2-2'ye de böyle ulaşıldı...
İlk yarıda yokları oynayan Hleb'in ikinci yarıda daha çok topun arkasına geçmesi ve  isabetli pasları  Elazığ savunmasını bunalttı...
Sonrası mı?
Sahneye önce Ömer Ali, sonra da Mehmet Güven çıktı...
İki golün dışında net pozisyonlarda bulundu, ama final vuruşlarını yapacak olan ayaklar yoktu maçta...
Hele de rakibin sağ tarafı kevgire dönmüş, sayısız pozisyona davetiye çıkmışken...
Ama, olmadı...
6 puanlık maçı kazanan Elazığlılar oldu...
Kayseri takımlarının ve  Rize'nin kazandığı bir haftada Konyaspor'un kaybetmesi, bir bakıma da kendi ayağına kurşun sıkması gibi bir şey oldu...
Açıkçası, Konyaspor bu maçta 2-0 geriden gelip 2-2'yi bulduktan sonra sayısal üstünlüğü ele geçirecek refleksleri net olarak sahaya yansıtamadı...
Çünkü, hem final vuruşlarını yapacak oyuncular yoktu, hem de Elazığlılar, özellikle de Blica fazlasıyla profesyoneldi!
Kendileri adına doğru olan, tempoyu mümkün olduğunca düşürüp rakibi ve hakemi uyutma konusunda mahirlerdi...
Böylece ritim yakalatmadılar Konyaspor'a, üstelikte son dakikada buldukları golle pırlanta değerinde 3 puanı ceplerine koyup gittiler...
Deyim yerindeyse, büyük ikramiye Konya'dan aldıkları bilete çıkarsa kimse şaşırmasın...
Yani...
Yanisi şu: Bu 3 puan belki de Elazığ takımını Süper Lig'de tutacak...
xxx
Ve seyirci...
Helal olsun onlara...
Tribünleri tıklım tıklım doldurdular...
Son düdüğe kadar da sinerjilerini yansıttılar oyuncular üzerine...
Onlar adına üzüldüm...
Ne diyebilirim ki “emeklerine yazık oldu” demekten başka...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi