Abdullah Leblebici

Abdullah Leblebici

Ölümü görüp, sıtmaya razı olduk

Ölümü görüp, sıtmaya razı olduk

Geçen yıl Malatyaspor' u ağırladığımız maçta kaleci Serkan Kırıntılı Süper Lig'de daha önce görülmemiş bir hataya imza atarak 20. saniyede kırmızı kartla oyundan atılmıştı.

Bu maçtan sonra Konyaspor ligin son üç haftasına kadar kendine gelememiş, düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalarak taraftarına hayal kırıklığı yaşatmıştı.

Bu sebeple Malatya maçı ayrı bir önem arz ediyordu.

Lige iyi başladık, ancak her kesimin kabul etmesi gerekir ki, iyi başlamaktan ziyade, ligi iyi bir yerde bitirmek daha değerlidir.

Evimizde oynadığımız maçta, Malatya ile berabere kalmak iyi bir sonuç değil.

Mutlak galibiyet parolası ile maça çıkmak, avantaj değil dezavantajdır.

Teknik ekibin bu maçta oyuncuları eksik motive ettiği görünüyor.

Sonuçta Malatya bize ölümü gösterdi, son dakikalarda bulduğumuz gol ile berabere kaldık.

Yani sıtmaya razı olduk.

GOL YEMEDEN NEDEN? OLMUYOR

Milli Takım hazırlık maçında Almanya ile 3-3, Uluslar Ligi maçında ise deplasmanda Rusya ile 1-1 berabere kaldı.

Bu iki maçın dikkat çeken ayrıntısı, her iki maçta da geriye düşüp, sonra beraberliği yakalamak oldu.

Almanya karşısında 3 defa geri düştük, üç defa beraberliği yakaladık. Rusya karşısında ise ilk yarı nerede ise sahada olmayan Milli takım, yine ilk golü kalesinde gördü.

İkinci yarıda sahayı Rusya ya dar ettik. Bu maçta da aynı durumla karşı karşıya gelerek, golü yedikten sonra kendimize geldik.

Şunu özellikle sorgulamak gerekiyor. Kendimizi maça verebilmek için ilk golü kalemizde görmemiz mi? gerekiyor.

Teknik heyetin çözmesi gereken en önemli sıkıntı bu.

Rusya maçı sonrasında yine Şenol Güneş’ i yere göğe sığdıramadık.

Sormak istiyorum, Rusya karşısında ilk yarıda sahada takımın başında başka bir teknik direktör mü? Vardı.

NASRETTİN HOCA FIKRASI GİBİ

Sürekli olarak ifade ediyorum, bizim milli takım ülke seçiyor diye. Mutlak galibiyet için çıktığımız Sırbistan karşısında ecel terleri döktük, beraberliği zor kurtardık.

Oyuna öyle bir başladık ki, oyuncularımızın kafaları da bedenleri de zihinleri de başka yerdeydi. Pas yüzdesi ayaklar altında, top kayıpları maksimum seviyede, ikili mücadeleler de kazanılan top yok, fizik gücümüz yetersiz. Daha birçok eksiklik.

Bu eksiklikleri gidermek görevi teknik direktör de olması gerekirken Şenol Güneş yaptığı açıklama da;

"Kazansaydık çok daha iddialı duruma gelebilirdik. Ama sonuna kadar gideceğiz. Çok fazla seyahat yaptık, yorgunduk. Biz ilk maçın bedelini ağır ödüyoruz"

Gruptaki 4 maçı kazanabilirdik. Son iki maçı kazanarak turnuvayı kapatmak istiyoruz. Kazansaydık, daha iddialı durma gelebilirdik. Ama sonuna kadar gideceğiz”

"Bu Takıma güveniyorum" demiş.

Sayın Güneş, biz de takıma güveniyoruz. Ama sana güvenmiyoruz.

Uluslar liginde Rusya 8, Macaristan 7, Türkiye 3, Sırbistan 2 puan aldı.

Bu kötü tabloya ve sahada ki sefilliğe rağmen, spor medyasının yine yere göğe sığdıramadığı bir Şenol Güneş var.

Çok merak ediyorum. Malum medya, “Kral çıplak” ifadesini ne zaman kullanacak.

Saçlı kafa derisine dikiş atılarak tarihe geçen Şenol hoca hala Nasrettin hoca fıkrası anlatıyor. Spor medyası da fıkrayı gerçek zannedip, yenilsek de, berabere kalsak ta, iltifat üstüne iltifat yağdırıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Leblebici Arşivi