Dersler başladı. Öğrencilerle tanışıldı, müfredat programı tanıtıldı. Derslere giriş yapıldı. Hafta başından itibaren dersler yıllık planlara uygun anlatılacak. Yaz tatilinde okulların fiziki eksiklikleri giderildi. Öğretmeni olmayan okullara öğretmen atandı. Eksiklik varsa Bakanlığımızın bunu kısa zamanda gidereceğine inanıyoruz. Öğretmeni olmayan veya yetersiz olan okullarımız varsa veliler bir dilekçe ile İl Milli Eğitim Müdürlüklerine müracaat etsinler, durumu Milli Eğitim Bakanlığına bildirsinler.
Eğitim ve öğretimin sağlıklı ve verimli olabilmesi için bunlar yeterli değil, öğretmenin de kalitesinin artırılması ve performansının yükseltilmesi gerekir. Bunun için Hizmet İçi Eğitim Kursları’na ağırlık verilmesi gerekir. Haftalık ders programları, öğretmenlerin kitap okuma ve branşında kaliteli hale gelmesine yardımcı olacak şekilde yapılmalı. Yani bir öğretmenin öğleden önce dersi varsa öğleden sonra boş bırakılmalı, Öğleden sonra dersi varsa sabahleyin ders verilmemeli. Öğretmenlerin bu vakitlerde mütalaa yapabilmesi için kütüphane salonları oluşturulmalı. Her bir öğretim üyesinin bir odası var. Üniversitelerin bünyesinde büyük kütüphaneler oluşturulmuştur. Bu sebeple ortaöğretimde de büyük kütüphaneler ve öğretmenlerin kitap okuyacağı salonlar oluşturulması gerekir. Bir veya iki saat arlıklı haftalık ders programı yapılır ve öğretmen akşama kadar okulda tutulursa öğretmen ne zaman mütalaa yapacak ne zaman kitap okuyacak? İmkân dâhilinde öğretim üyelerine sağlanan imkânlar öğretmenlere de sağlanırsa öğretmenlerin kalitesi artacak ve öğretmenler arasında kitap okuma oranı yükselecektir. Bir araştırmaya göre genç öğretmenlerde okuma oranı kıdemli öğretmenlere göre daha yüksek. Bunun sebebi araştırılmalı. Bize göre geçinebilme yükünün ağırlaşmasıdır. Öğretmenin birkaç çocuğu üniversitede okuyorsa öğretmen maddi sıkıntı içine girmekte ve kendine ek iş aramaktadır.
 Kıdemli öğretmenlerde okuma oranı daha yüksek olabilmesi ve öğretmenin performansının artırılması için öğretmen maaşlarının iyileştirilmesi ve ders ücretlerinin yükseltilmesi gerekir. Geçinebilmek için ek iş yapan öğretmen dersinde başarılı olamadığı gibi sorunlu bir öğretmen durumuna düşer.
Sınıflarda öğrenci sayısı 35- 40 geçmemeli, ideal olanı Anadolu Liselerinde olduğu gibi otuzdur. Öğrenci sayısı kırkın üzerinde olan sınıflarda ders işlenemez, öğretmen ve öğrenci başarılı olamaz.
Sınıf geçme usulü değişmeli, başarılı olamayan öğrenciler, mesleki okullara kaydırılıp bir meslek sahibi olması sağlanmalı. Yetiştirilmeden liseden mezun olan öğrenciler, bir meslek sahibi olamadıkları için bunalım geçirmekte ve ailesine yük olmaktadır. Duyumlarımıza göre bu yüzden bazı gençler, terör örgütlerine katılıyormuş.
İmam Hatip Liseleri’ne imtihanla öğrenci alınmalı. Öğrenciler, İmam ve Hatiplik yapabilecek seviyeye gelmesi için eskiden olduğu gibi iki dönem bütün derslerden sene sonunda komisyon önünde imtihan edilmeli. Bizim zamanımızda orta ve son sınıfta öğrencinin ders notu ne olursa olsun sene sonunda bütün öğrenciler komisyonun önünde imtihana tabi tutulurdu. Bu yüzden dün İmam Hatip Okulları’nda kaliteli öğrenciler yetiştirilirken bugün yetiştirilemiyor. Bu gerçeği ilgililerin dikkate alması gerekir.
Tevhidi tedrisat kanunu ile tevhidî eğitim ve öğretim yasaklanmıştır, dolayısıyla öğrenci dünyevileşmekte yani sekilerleşmektedir. Bu sebeple dini ahlaki değerleri hiçe saymaktadır. Ülkemizdeki adaletsizliğin, haramlar denizinde yüzmenin, anarşinin ve terörün kaynağını burada aramak gerekir.
Tevhidi tedrisat kanunu düzeltilmediği müddetçe adaletsizliğin, haramlar denizinde yüzmenin, anarşinin, terörün, ekonomik krizlerin, ailevi ve içtimai huzursuzlukların önüne geçmek asla mümkün değildir.
Bunun için ilköğretimden itibaren üniversite son sınıfa kadar en az iki saat olmak üzere Kur’an-ı Kerim’i anlama ve din dersi konmalı, Ortaöğretimde seçmeli Osmanlıca dersi okutulmalı. Bugünkü müfredatla öğrencinin kelime haznesini zenginleştirmek mümkün değil, sadece olanakla, olasılıkla ve gereksinimle bu iş yürümez.
Kısacası, ilköğretimden itibaren üniversite son sınıfına kadar derslerin % 30 dini ve ahlaki derslere ayrılmalı.
2011- 2012 ders yılının milletimize hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz eder, bakanlığımıza, bütün idareci, öğretmen ve öğrencilerimize başarılar dilerim.