Niçin Yaratıldın? -3- [Gençlik Serisi: 1]
Ah kardeşim!
Dünya diye önüne konulan bir imtihan tuzağında olduğunu nice unutursun! Bir cazibedir ki o, gelip geçicidir. Ama kazancı ya da kaybı kalıcıdır. Tuzakları atlamasını bil ve gönül derûnunda sevilmesi gereken en yüce Zât’ı bul! O’nun sevdasıyla yan! O’nu bil, O’nu tanı ve O’na kul ol! İşte “niçin yaratıldık?” sorusunun cevabı.
Genç insan!
Bilesin ki “en güzel yaratılış”, en güzel yaşayışı gerektirir. En güzellerden yaratıldığı halde en güzel yaşayışı başaramayanlar “esfel-i sâfilîne” (95 Tin 4) gönderilir. Nedir o bilir misin? O, cehennemin en alt tabakasıdır. Düşmemektir kulun o gün oraya arzusu. Ama düşenler burada düşer bilir misin?
Zira soracak o gün insan, “Kaçacak yer neresi?” diye soracak, cevap ise “Rabbine” olacaktır:
“O gün insan, “Kaçacak yer neresi!” diyecektir. Hayır, hayır! (Kaçıp) sığınacak yer yoktur! O gün varıp durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur.” (75 Kıyâmet 10-12)
Gidişte O’na, hesapta O’na… O halde bugün ne düşer sana!
Sen!
Kulsun sen!
Yaratılansın!
Yaşatılansın!
Gün gelince,
Huzura alınacaksın!
Hani hazırlığın?
Nasıl varacaksın?
Kaplamasın gönlünü bir hüzün!
Ne olur durma bir daha düşün!
Sonra açılsın çiçekler gibi yüzün!
Durmayıp koyasın secdeye başın!
Unutma!
Bir davan olsun!
Davaların en güzeli!
O’na kulluk,
O’na yanmak,
O’na ağlamak,
Ve sonra da,
O’na çağırmak…
İşte insan olmak!
Genç kardeşim!
Süzgün bakışlarınla ebediyete doğru uzanırken, bin hasretle dolsun için. O’nu sevmenin sevdası dolsun özüne. O’na yanmanın ve O’nu arzulamanın… Sonra da binbir nâz ile:
—“Rabbim! Sana göresim geldi,” demenin.
İşte yaratılışın sırrı! O’nu bilmek ve O’na kulluk!
İşte bunun için bilmelisin. Kâinat içerisinde kendini bulmalısın! Özüne konan mayanın o en ince hassasını keşfetmelisin. Bir “hiçliğe” gelmediğini iyi bilmelisin. Bunun içindir ki zaman zaman kendine:
“Fe eyne tezhebûn” (“Gidiş nereye?”) (81 Tekvîr 26) diye sormalısın!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.