Efendim Muharrem ayı devam etmekte ve bu ilk Cumâsıdır. Biz yazılarımızda biraz bu güzel aya ve içinde vuku bulanlara temas etmek arzusundayız, müsâdenizle.

Hicri takvimde senenin ilk ayı olan ‘Muharrem’ ‘hürmet edilen’ anlamındadır. Bu ay, Hz. Peygamber aleyhissalâtu vesselam tarafından ‘Allâh’ın ayı’ diye nitelendirilmiştir (Müslim, Sıyâm, 202; Ebû Dâvûd, Savm 55; Tirmizî, Savm, 40). Bu niteleme Muharrem ayının faziletine, ilahî feyz ve bereketinin bolluğuna işârettir. Böylesi değerli bir ayı güzel değerlendirmek adına neler yapmalı? Her mânâ güzelliği olan mübârek ayları elbette ki fırsatı ganimet bilerek insan olarak, müminler olarak ahlâkımızı olgunlaştırmaya, menfi özelliklerimizi düzeltmeye yönelirken, rûhî husûsiyetlerimizi de yükselterek farklı bir boyut kazandırma çabasında olmalıyız, kanaatini taşıyoruz.

Zâten her şeyin içinin boşaltıldığı insanların fıtratlarıyla oynandığı, ahlâkî erdemlerin yok edilmesi adına pek çok fırıldakların döndürüldüğü bir devirde kendimizi kaybetmememiz için neye sarılmamız gerektiği çok açıktır. Artık rûhî melekelerimizi kuvvetlendirmek, ahlâkımızı bozmamak, hemen her şeyin ifsad edildiği bir dünyâda imânımızı kaybetmemek için mânâ tarafımızı güçlendirmemiz şarttır. O sebeple böylesi güzel ayları, böylesi güzel günleri değerlendirmek Müslümanların olmazsa olmazı olmalıdır. Yoksa âkibetimiz meçhul!

İnsanlar tahrip olan hissiyatlarını, eriyen kıymetli değerlerini muhafaza etmek adına ahlâki değerlerini korumak istiyorlarsa yüce İslâm’a ve onun her biri birbirinden mükemmel olan hükümlerine dönmelidir. O sebeple hep deriz; ibâdetler rûhu dinginleştirir, zikir kalbi canlandırır dolayısıyla böyle yaparsak ölen duygu dünyâmız yeniden dirilir. İnsan hayâta ve onun zorluklarına karşı gönül birikimlerinin varlığıyla tahammül gösterir, sıkıntılara sabırla göğüs gerer, daha beterine uğramadığına şükreder. Bu güzel hasletler rafa kaldırıldığından beri hayat değersizleşti. Kişisel bazda, ufacık bir probleme yenik düşen insanlar, pek çok rûhî hastalıklara düçâr olabiliyorlar. Oysa hayâtın zorlukları karşısında yenilmemek ancak ve ancak, imanla mümkündür.

İman, amelle beslenir. İşte ‘Muharrem’ ayı gibi ‘Allâh’ın ayı denen bir mübârek ayın içerisindeyiz. Allah Teâlâ’nın Sevgili Habibi ne yapmışsa, biz de onları yaparak ruh hayâtımıza artılar koyabiliriz. Bu güzel ay, aynı zamanda ‘haram aylardan’dır. Bilindiği üzere haram aylarda oruç tutmak çok fazîletlidir.

İbni Abbâs (r.a)’dan rivâyet edilen bir hadis-i şerîfte Rasûlüllâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur; ‘Ramazan ayının orucundan sonra, en üstün oruç, Allâh’ın Muharrem ayı(nda tutulan)dır.’(Tirmizî, Savm:40, No:740, sh:220 / Müslim, Sıyam:55, No:2429, sh:352) Başka bir hadisi şeriflerinde; ‘Eğer Ramazan ayından sonra (başka bir ayda) oruç tutacaksan, Muharrem’i tut. Çünkü O, Allâh’ın ayıdır.’ Buyurmuşlardır. (Tirmizî / Münzirî, et-Terğîb, No:1527, 2/120) Yine aynı hususta; ‘Her kim, Muharrem’den bir gün oruç tutarsa, ona, her güne karşılık otuz gün (oruç sevâbı) vardır.’ ( Taberanî, es-Sağîr, No:963, el-Kebîr, No:11082, Heysemî, No:5144, 5148, 3/436-437)

Bu kadar sevapları olduğuna göre bizler de müminler olarak, İnsanlığın Efendisi Peygamber aleyhisselâm’ın sünnetlerine ittiba ederek oruçlar tutabiliriz. Evet, sıcak günlerdeyiz, zor günlerdeyiz. Ama ne yapalım, iş zoru başarmaktır. Oruçlarımızın yanı sıra bu mübârek günlerde zikir, namaz gibi nâfile ibâdetlerle bilhassa gece bir müddet uyuyup kalktıktan sonra sırf -Allah rızâsı- için kılınan teheccüd namazlarıyla Cenâbı Hakk’ın kapısını dua ve niyazlarla çalmalı, yorgun gönüllerimizi ibâdetu taatlerle dinlendirmeli, canlandırmalıyız.

Bu sevâbı ve ihsânı bol güzel ayda, hem ülkemizdeki sıkıntı ve problemlerin giderilmesi hem dünya coğrafyası üzerinde yaşayan mazlum, mağdur Müslüman din kardeşlerimizin selâmeti için dualar etmeliyiz. Müminlerin kardeşlik bilinciyle birbirlerine sâhip çıkmalarını, dertlerimize çâre olabilecek yakarışlarda bulunmalıyız vesselam.

Muharrem ayınız, Cuma gününüz kutlu ve mübârek olsun efendim. Rabb’im her birerlerimizi içinde bulunduğumuz şu güzel günleri en kâmil şekilde değerlendirebilmeyi nasip etsin inşaALLAH.