Ülkemiz ekonomisi tarıma dayalı konumdadır. Tarımda son yıllarda gereken önemin artması sevindirici ama yeterli değildir. Tarım ülkemizde hak ettiği yerde değil.

**

Geçtiğimiz yılda Sayın Cumhurbaşkanımız Milli tarım projesini çiftçilerle paylaşmış ve “Anadolu, dünyanın en kadim tarım ve hayvancılık coğrafyası olmasına rağmen maalesef bugün her iki konuda da olmamız gereken yerin epeyce uzağındayız.

**

Topraklarımız var ama doğru planlama yaparak, yeterli teknik destek sağlayarak hakkıyla değerlendiremiyoruz. Meralarımız var ama et fiyatları almış başını gidiyor, ihtiyacımızı karşılayabilmek için ithalat yapmak zorunda kalıyoruz. Bu kabul edilebilir bir manzara değildir.” ülkemizdeki Tarımın durumunu dile getirmiştir..

**

Bu tarihi sözlerin çerçevesinde, bir proje üretmek gerekiyordu. Şahsım ve arkadaşlarım yıllardır Tarım alanlarında,çiftçileri bilgilendirmek için koşturmuş, Türkiye de çeşitli illerde resmi kurumların,özel kurumların, hatta çiftçilerin kendi destekleriyle eğitimler verdik.

**

Şahsım yıllardır gazete ve internet sitelerinde, yazıları ile insanları aydınlatarak destek verdim,vermeye de devam edeceğim, bu bağlamda Tarımın başşehri Konya büyük projeye imza atması gerekiyordu. Çeşitli istişareler neticesinde Tarımın başşehri Konyadan milli tarım projesine tam destek adı altında 7 yıllık eğitim seferberliği diyerek, bir proje geliştirdik.

**

Belki bazı kurum ve kuruluşlar eğitim veriyor,mutlak surette bu eğitimlerin faydası vardır.ama lokal eğitimler olması,kısa süreli olması, arzu edilen seviyeye ulaşılmamasına sebep olmaktadır.

Bugün Hollandanın tarımsal ihracatı 90 milyar dolara yakın ve yüz ölçümü Konya kadar.Bizim neyimiz eksik?Yapamaz mıyız? Başaramaz mıyız?

Elbette başaracağız.

Konyada aynı ırk inek bir bölgede 12litre süt verirken Karapınarda 20litre civarında Ereğlide ise 30 litreye yakın süt vermektedir.Avrupada ise 50 litreye yakın süt verimi var. Bu fark neden kaynaklanıyor?

Eğitimin yetersiz olmasından kaynaklanmaktadır.

Biz bu düşünce ile 2023 e kadar her yıl bir konu belirleyip,konu ile üretici ve üretici adaylarına 15- 40 yaş arası erkek ve bayanlara ayrı ayrı yerinde eğitim vererek arzu edilen hedefe ulaşmak olacaktır.2017 yılı eylül ayı ortası itibari ile ilk eğitim konumuz, süt hayvancılığı, süt hijyeni ve kaliteli süt üretimine yönelik olup,bu eğitimi verecek 55 kişilik ziraat mühendisi veteriner ekibi oluşturarak, başlamış olacağız.

Konya ilimizi 14 bölgeye ayırarak nüfus yoğunluğuna göre her bölgede 2-8 civarında mühendis kadrosu ile 55 kişilik ekibimizin,eğiticiler eğitimi bitmek üzeredir.Konyanın Her mahallesinde eğitimin yanı sıra Oto kontrol sistemi ile yaklaşık 50 soruluk anketler olmak üzere bu sene için süt veriminin artırılmasına yönelik,aylık çalışmalar olacak,neticeler ilgili kurumlara rapor halinde sunulacaktır.

**

Tarımda Konya Modelini bu proje ile destekleyerek,diğer illerimize örnek teşkil etmesini sağlayacağız.Her eğitim sonunda festival şeklinde 2018 yılı süt bayramı ve yöresel ürünlerin Pazar payını artırılmasına yönelik etkinlikler olacak. Bu etkinlikleri 31 ilçemizin belediyeleri ve ziraat odaları STK ile gerçekleştirerek, 2017-2018 eğitim sezonunda sütte en az yüzde 10'luk verim artışı,Yöresel ürünlerde ise yüzde 12 lik Pazar payını artırmayı, hedeflemekteyiz. 110 bin ton süt verimi artması, 450 milyon civarında da yöresel ürünlerin Pazar payının artırılması bu proje ile gerçekleşmiş olacaktır.Pazar payının artması üretimi artıracak ve buna bağlı olarak tarımda gayrı safi milli hasıla artmış olacaktır.

**

Bu tarihi projenin tanıtımını geniş çapta, Kurban bayramını müteakip yaparak vira bismillah diyerek başlayacağız.Bu eğitim projesinde Belediyeler, Ziraat Odaları STK'lar ve birlikler sahip çıkarak Konya tarım tarihine isimlerini Altın harflerle yazdıracaktır.Şimdiden Konyamıza,ve ülkemize hayırlı olsun