Milli değerlerimizi tanıtmak
Hatıralar canlanıyor yazı serisi (2)
Bir erkeğin hayatının belli bölümlerinde “dönüm noktaları” bulunur. Bu dönüm noktalarında karşılaştığı olaylar onun şuur altına yerleşir ve kesinlikle unutulmazlar.
Bu dönüm noktalarının başında “sünnet merasimleri” gelir. Sonra sırasıyla ilkokulda ilk öğrencili yılları… Daha sonra üniversiteye gidiş… Oradan mezun olma… Bir işe başlama… Evlenme… İlk çocuğu olma… Askere gitme… gibi olaylardır.
Bizler, Milli Gençlik Vakfı olarak çocuklarımızın kafalarına ve kalplerine bu sünnet merasimlerinde girebiliriz. Çocuğumuz hayatı boyunca kendi sünnet merasimini unutamayacağından onun sünnetini yapan bir kuruluş olarak bizi de unutamayacak ve bize taşıdığımız değerlere sempati duyacaktır, diye düşündük.
Bu hatırayı (anıyı) kuvvetlendirmek de için sünnetini yaptığımız çocuklarımızın yakalarına, bir yüzünde Vakfımızın renkli amblemi (işareti) diğer yüzünde çocuğumuzun kendi adı, sünnet olduğu tarih ve sünnetinin yapıldığı şehrin adını yazan 3 veya 3,5 cm çapında madalyalar takmaktaydık.
Yaptığımız araştırmalar bu uygulamamızın çok iyi sonuçlar verdiğini göstermekteydi. Bir şube yöneticimizin; “Sünnet ettirdiğimiz bir çocuğumuz bizden aldığı madalyasını her gelene göstererek; “Bakın beni bu vakıf sünnet ettirdi” diye övünüyor ve onlara madalyasını gösteriyormuş.
Bir yaz döneminde 78 il, 900 ilçe ve 900 beldede yaptığımız sünnet şölenleri yüzlerce sayıya erişiyor, buralarda on binlerce çocuğumuz sünnet edilmiş oluyordu. Pek tabiidir ki bu sünnet merasimlerinde çocukların ana ve babaları, arkadaşları ve davetliler hazır bulunuyor, mehter takımından marşlar çalınıyor, konuşmalar yapılıyor, vakfımız ve vakfın temsil ettiği “milli ve manevi değerlerimiz” bu coşkulu merasimin davetlilerine anlatılıyor, tanıtılıyordu.
İşte Milli Gençlik vakfının “Milli çocuğu yetiştirme” çalışmaları yanı sıra toplumun kalbini fethetme ve onlara milli değerlerimizi tanıtma fırsatı böyle yakalanmıştı ve kullanılmıştı. Ve artık bu çocuk, ortaokulda, lisede ve hatta üniversitede “Milli değerlerimizi” iftiharla taşıyan bir çocuk olmaktaydı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.