Mhp’li Günal: Asıl Suçlu Bütün Ruhsatları Kendinde Toplayan Recep Tayyip Erdoğan

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, maden kazaları yaşandığını, hayatını kaybeden işçiler olduğunu, hatta daha ulaşılamayan canlar olduğunu söyledi. Maden kazaları sonrası her seferinde tartışmak yerine önceki kazadan ders çıkartılarak bundan sonra olmamasının sağlanmaya çalışılması gerektiğini kaydeden Günal, "Test yapar gibi suçlu kim; A şıkkı MİGEM, B şıkkı Faruk Çelik, C şıkkı Taner Yıldız, D şıkkı belgeyi veren bakan diye gidiyor. Asıl suçlu; bütün ruhsatları kendisinde toplayan Recep Tayyip Erdoğan, hiç kimse kusura bakmasın. Başbakan maden ruhsatı verir mi?" dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e bağlı ve ilgili kurumların bütçelerinin görüşmelerine başlandı. Bakan Çelik’in bütçe sunumunun ardından milletvekillerinin bütçe üzerine görüşlerine geçildi.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, bütçe üzerine görüşlerini dile getirdi.

Maden kazaları yaşandığını, hayatını kaybeden işçiler olduğunu hatta daha ulaşılamayan canlar olduğunu kaydeden Günal, "Bunun her seferinde aynı şey olduktan sonra tartışmak yerine, olmadan, geçen seferki kazadan ders çıkartarak, bundan sonra olmaması sağlanmalı. Kaza olabilir ama kaza olduktan sonra can kaybının olmamasını ve zararın en aza indirilmesini sağlamanın yolu belli. Test yapar gibi suçlu kim; A şıkkı MİGEM, B şıkkı Faruk Çelik, C şıkkı Taner Yıldız, D şıkkı belgeyi veren bakan diye gidiyor. Asıl suçlu bütün ruhsatları kendisinde toplayan Recep Tayyip Erdoğan, hiç kimse kusura bakmasın. Başbakan maden ruhsatı verir mi? Arkadaşlar hiçbiriniz seslenemiyorsunuz buraya geldiği zaman dışarıdaki vatandaşlara çakıyorsunuz." diye konuştu.

Madenlere verilen ruhsatları 2012 yılında Başbakan’ın kendi uhdesine aldığını belirten Günal, "Burada torba kanununda ve Soma olayından sonra konuştu. Merak ediyorum Sayın Davutoğlu bununla ilgili yeni bir genelge yayınlayıp 'ben bunu Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne (MİGEM) geri verdim' dedi mi? Hala maden ruhsatlarını verme yetkisi Başbakanlık'ta. Bunu doğru buluyor musunuz? Önce bunları tartışalım. Bu saatten sonra normal bir köpük madeni kazası değil. Burada doğru bakmak gerek, sorun ne, denetimsizlik mi? Sayın Bakanın kendisi söylüyor 'Denetim raporları geldi, bunların bir kısmının kapanması gerekir.' Sorun denetimsizlik değil ki denetim raporlarının gereğinin yerine getirilmemesi. Denetim yapılıyor. Her ne kadar hazırlanan denetim raporları hasır altı edilmeye çalışılsa de denetimler yapıyor. Sayın Başbakan ve bakanlar diyor ki 'Arkadaşlar BİMER’e şikayet etseydiniz, baksaydık' diyorlar. Baktım 150 şikayet gitmiş onunla ilgili. Ayrıca basında okudum, o madende kazadan 2 ay önce sızıntı olduğu noter kanalıyla işçiler tarafından bildirilmiş. Bir sorun var, insanlar bunu daha önce bildirmiş. Gidip de orada BİMER' bildirseydiniz bunu engellerdik demenin bir alemi yok. BİMER ne işe yarıyor. Sayın Başbakan diyor ki 'ya mübarek teftiş kuruluna dilekçe yaz BİMER’e gönder, biz de inceleyelim' diyor. Onun hemen gereği yapılıyor. O ihale iptal ediliyor. Ama vatandaşın ki sıraya giriyor, oradan oraya, oradan oraya havale ediliyor. Mesele denetim kararlarını herhangi bir gerekçe ile ekonomik veya siyasi veya 17-25 Aralık’ta olduğu gibi birilerinden bir şeyler alıp üstünü kapatma da olabiliyor. Ama uygulanmıyor, ister siyasi rant, ister ticari rant, isterse bir kayırma olsun, uygulanmıyor. Uygulanmadığı zaman bu sorunlarla karşılaşırız." sözlerini kaydetti. CİHAN