Mezhep için savaş yapılır mı?
İslam coğrafyasının çoğunda savaş var. Bunlardan bazılarının bahanesinin de mezhepler olduğu söyleniyor. Güya sünnilerle şiiler savaşıyor.
Ahali yutsa da, ben bu külü yutmuyorum. Kafir, “mezhep bahanesiyle” akılsız müslümanları kandırıyor ve müslümanı müslümana kırdırıyor, olayın özeti bu.
Mesela Yemen’de güya Husi’lerle, Amerika’nın oyununa gelen İran, şii oluyor.
Bunlara karşı savaşan, göbekten Amerika’ya bağlı Suud ile İsrail kuklası, darbeci Sisi de sünni oluyor, öyle mi?
Mesele sünnilik-şiilik meselesi değil, kendine müslümanım diyenlerin müslümanca siyasetten, akıldan, basiretten, firasetten mahrum olma meselesi.
Ben itikatta Matüridi, amelde Hanefi mezhebine mensup sünni bir müslümanım. Karşımda Şafii, Hanbeli, Maliki, Eşari, Şii, Caferi, Vahhabi… hangi İslami mezhepten olursa olsun, bana göre bin tane hatası, yanlışı da olsa bir başka mezhepten diye hiç bir müslümanla savaşmam, ona kılıç çekmem.
Sadece dilimin döndüğü kadar anlatırım, kavga gürültü etmeden tartışırım, bir daha anlatırım, bir daha konuşurum, sonuçta o benim dediğime gelecek, ben onun dediğine geleceğim diye şartlanmadan kalkar karşımdaki müslümanı kucaklar, öper ayrılırım.
Hacca gidiyoruz, yanımızda, önümüzde, arkamızda enva-i çeşit müslüman var. Hepsi aynı Kabe’yi tavaf ediyor, aynı Peygambere salavat getiriyor. Elini başka bağlamış, ayağını başka tutmuş, takkesi şöyle, sarığı böyle, mezhebi başka, ameli başka… diye onlarla kavga mı ediyoruz?
Kabe’de yapmadığımız kavgayı Yemen’de, Suriye’de, Irak’ta, Lübnan’da… bilmem nerede niye yapıyoruz?
Ben savaş yapacaksam, elimde bir atımlık kurşun varsa dünyayı kana bulayan Amerika’yla savaşırım, İsrail’le savaşırım, siyonizmle savaşırım, müslüman olmayanlarla savaşırım. Onlarla bile savaşmadan önce, imkan ve fırsat varsa evvela bir konuşur, gittikleri yolun yanlış olduğunu söyler, onları hakka davet eder, kabul etmezler ve fitneye devam ederlerse ondan sonra savaşırım.
Bu mezhep savaşı da nereden çıktı?
Böyle iki müslüman birbiriyle savaşacak olursa içlerinden birini tercih edip öbür tarafa karşı cephe de almam. Ya ne yaparım? Ne yapacağımı bana Kur’an-ı Kerim, Kur’an’ı inzal eden Rabbim söylemiş, Hucurat suresi 9. Ayet:
“Eğer müslümanlardan iki gurup birbiriyle savaşacak olursa; (fe eslıhu beynehüma)=onların arasını bulun, onları sulh etmeye, barıştırmaya çalışın!”
İşte müslümanın takip edeceği yol. Nerede müslümanlar arası anlaşmazlık varsa birini tutup ta ötekine karşı cephede yer almayın, araya girin, birbirini barıştırmaya, aralarını düzeltmeye çalışın, diyor Rabbimiz.
Biz ise arabulucuk yapacağımız yerde yangına körükle gidiyoruz ve İsrailci Sisi ve Amerikancı Suud’la birlikte güya şiiliğe karşı sünniliği desteklemek adına gavurun oyununa geliyoruz.
Bakın CİA eski Ortadoğu Bölge Şefi Robert Baer ne demiş:
“Sünni-şii savaşını tetikleyelim. Bırakalım müslümanlar birbirini öldürsünler. Biz Amerikalılar niye ölelim ki?”
Bu sözü duya duya hala birbiriyle savaşan, birbirini öldüren gafil müslümanlara yazıklar olsun demekten başka bir şey gelmiyor içimden.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.