Mezar Üstü Tramvay!
Dün İl Kültür ve Turizm Müdürümüz Dr. Mustafa ÇIPAN Bey’i ziyaret ettik. Kendisiyle Kanal 42 Televizyonu’nda yapmayı düşündüğümüz Konya’nın kültürel değerleri, tarihi mekanları ve şahsiyetleri hakkında bir dizi program konusunda istişare yaptık ve gerçekten de istifade ettik. Teşekkür ediyoruz.
Meslek icabı son 20-25 yıldır Konya’da Kültür Müdürlüğü yapan zevatla hep teşrik-i mesai içinde oldum. Daha önce bu görevi yapan Abdüssettar Yarar, Salih Sedat Ersöz, İbrahim Tekbaş… gibi isimlerle çok hatıralarımız var. Her 3 isim de siyasete soyundular ama olmadı.
Mevcut Müdürümüz Sayın ÇIPAN’ı ziyaretimiz bize ayrı bir nostalji yaşattı. Niye derseniz, şu anda Kültür Müdürlüğü’nün bulunduğu bina daha önce Karatay Belediyesi hizmet binası idi ve Mustafa ÇIPAN Bey’in oturduğu oda da Belediye Başkan Yardımcısı olarak benim odam idi. Ben dün orada bir taraftan çayımı içip, karşılıklı konuşurken diğer taraftan da gözümde nice hatıralar canlandı.
Müdürümüze de durumu söyleyince “Gözün arkada kalmasın, odan emin ellerde” diyerek espri yaptı.
İşin esprisi bir tarafa, ben o binaya gelince ilk oturduğum oda Üçler Mezarlığı’na nazır başka bir oda idi ve her sabah koltuğa oturmadan önce pencereden şöyle bir mezarlığa bakar, Fatiha’mı okur ve “Rabıta-i Mevt” yaparak işe başlardım. Akşama kadar da, bir gün bizim de o tarafa gidip bir taşın altına yatacağımızı unutmaz, ona göre çalışırdım.
Sonuçta odalar, makamlar geçici, mühim olan şu kubbede hoş bir sada bırakabilmek.
Mesela ben yıllardır eski Kültür Müdürleri ile haşır neşir olduğumu söyledim. Müdürler gibi, Müdürlük binaları da geçici. Kültür Müdürlüğü bugün burada, dün başka başka adreslerde idi, ziyarette öğrendik, önümüzdeki günlerde de yine bir takım köklü değişiklikler bekleniyor. Bu gelişmeleri şimdilik yazmamak şartıyla biz öğrendik. Kamuoyu da zamanı gelince yetkili ağızlardan öğrenecek.
Bölgedeki tramvay hattı çalışması dolayısıyla trafik perişan. Mevlana Müzesi’ne de, Kültür Müdürlüğü’ne de barikatlar arasından geçerek zor ulaşabiliyorsunuz. Yıllar önce Fetih Caddesi’nde temeli atılıp şimdi çoktan faaliyete geçmesi gereken tramvay hattı hangi akla kulluk edilerek sökülüp atıldı bilmem. Bunun hesabı burada olmazsa Üçler’de mutlaka sorulur!
Türbe duvarları ile Üçler Mezarlığı arasındaki ana cadde eskiden mezarlıktı. Yani arada bir yol yok ve Türbe ile Üçler Mezarlığı iç içe idi. Şu anda kaldırımın ortasında bulunan Aşık Şem’i’nin kabri de bunun bir delili. Ülkemizde bir zamanlar hortlayan din, tarih ve mezar düşmanlığı sonunda, o mezarlar bozulup yol yapılmış ve Aşık Şem’i’yi ise kaldıramamışlar. Hikayesi uzun ve ibretlik…
O tarihlerde bozulup asfalt yapılan, yıllarca üzerinden arabalar geçen ölülerin üstünden bundan sonra da tramvaylar geçecek. Mevtaya arabalarla verdiğimiz eziyet az geldi, tramvayla eziyeti daha da artıracağız. Ölülerimizi iyice presleyelim ki belki canı çıkmayan filan varsa onlar da iyice ölsün! Ne olur ne olmaz, yarın birisi hortlayıverir de birilerinin yakasına filan yapışır!
Türbe duvarlarının 4 etrafında 4 tane kapı var. Her kapının da bir adı var. “Pir Kapısı, Çelebiyan Kapısı, Dervişan Kapısı” gibi. Bunlardan Güney tarafta Üçler Mezarlığı’na bakan kapının adı ise “Hamuşan Kapısı” ki manası sessizler diyarının sakinleri “Ölüler Kapısı” demektir.
Hamuşan Kapısı’nın içeri tarafı “Hadikatü’l-Ervah” diye anılır, bu da “Ruhlar Bahçesi” demek. Yani şimdiki tramvay hattının döşendiği yerin sağı da solu da, duvarların içi de dışı da eskiden mezarlık, ölülerin bulunduğu bir alan, hem Türbe içindeki, hem Üçler Mezarlığı’ndaki ölüler birbirine bitişiktir.
Sonuçta yıllardır kullandığımız eski yol da, yeni yapılan tramvay hattı da mezarlıktır. Ne diyelim? En iyisi son sözü İstiklal Marşı şairimize bırakalım:
“Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı…”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.