Medyadaki İşten Çıkarmalar Meclis Gündemine Taşındı

Medyadaki İşten Çıkarmalar Meclis Gündemine Taşındı

CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, medyada giderek artan işten çıkarmalara ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın cevaplandırması istemiyle soru önergesi verdi. Türkiye...

CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, medyada giderek artan işten çıkarmalara ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın cevaplandırması istemiyle soru önergesi verdi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası tarafından hazırlanan 'Gazetecilerin Sorunları' başlıklı raporda, 2014 yılının ilk yarısında 981 basın emekçisinin işten çıkarıldığı, 56 basın emekçisinin ise çeşitli nedenlerle işinden istifa etmek zorunda kaldığı bilgisinin yer aldığını dile getiren Türeli, geçen hafta içerisinde çeşitli medya kuruluşlarında yapılan işten çıkarmalarla bu sayının bine yaklaştığına dikkati çekti.

Türeli, "Raporda ayrıca, siyasi iktidarın medyayı çoğulculuk yerine tek tip hale getirmeye çalıştığı ve medyanın Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) eliyle yayın durdurma ve idari para cezaları ile terbiye edildiği ifade edilmektedir. Söz konusu raporun değerlendirme bölümünde, sansür, oto sansür, baskıcı eğilimlerin ve gerek merkezi gerekse yerel yetkililerin gazeteciler ve basın kurumları üzerindeki baskılarının eylül ayında da devam ettiğine dikkat çekilmektedir. Bu kapsamda raporda gazetecilere, yazarlara, düşünce insanlarına yönelik suikast ihbarları, baskı ve değersizleştirme gayretkeşlikleri ve sosyal medyada linç kampanyaları, başta basın ve ifade özgürlüğü ve insan hakları olmak üzere demokratik yönetim açısından endişe verici gelişmeler oldu ifadesine de yer verilmiştir. 2014 yılının ilk yarısında bine yakın basın emekçisi işten çıkarılmış, 56 basın emekçisi de istifa etmek zorunda kalmıştır. Bu şartlar altında özgür bir basından söz edilebilir mi? Mesleki hiçbir güvencesi olmayan gazetecilerden bağımsız habercilik beklenebilir mi? Yıllarca mesleğine ve kurumuna emek vermiş insanların tek bir sözle işlerinden edilmesi, vicdani sorumluluklar oluşturuyor. Medyadaki bu anlaşılması güç duruma bir an önce ‘dur’ demek gerekiyor. İşten çıkarılan ya da istifa eden gazetecilerin sayıları artık ürkütücü boyutlara ulaşmış durumdadır. Bu sektörde her gün birileri işinden oluyor. Bu durumu yalnızca patron tutumuyla açıklamak yeterli midir? Hayır, siyasi iktidarın da bu yaşananlarda payı vardır." dedi.

TÜRELİ, ŞU SORULARI YÖNELTTİ

-Medya sektöründe sadece bu yılın ilk yarısında 981 gazetecinin işine son verilmesinin, 56 gazetecinin de istifa etmek zorunda kalmasının nedenleri nelerdir?

-Gazetecilerin yaşadığı bu sıkıntıları yalnızca patron baskısı ile ifade etmek doğru mudur?

-Merkezi ve yerel yetkililerin, gazeteciler ve basın kurumlarına baskı yaptığı şeklindeki iddialara ilişkin bir inceleme yapılmış mıdır? Yapıldıysa ne gibi sonuçlara ulaşılmıştır?

-Siyasi iktidarın RTÜK eliyle medya üzerinde baskı kurmaya çalıştığı yönündeki iddialar tarafınızdan değerlendirilmiş midir?

-RTÜK’ün görev tanımında söz konusu iddialarda yer alan uygulamalar da yer almakta mıdır?

-Hükümetinizin, insan haklarına aykırı uygulamalarla birlikte anılması siz de bir rahatsızlık yaratmakta mıdır?

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.