Mahide Koşukçu’da “Ey Oğul” Kapısı
EKİP42 Projesi kapsamında seminer için gittiğim okullarda, okul idarecilerin özverili çalışmaları sonucunda okulların fiziki şartlarının yanında eğitim faaliyetleriyle de birçok yeniliklerine şahit olduk. Yeni nesil idarecilerin girişimcilik ruhlarıyla okulları öğretim yuvasının yanında eğitim yuvasına da dönüştürdüklerini gördük. Okullardaki sosyal faaliyetlerde değerler eğitiminin ön planda tutulması bunun bir göstergesidir diye düşünüyorum.
Okullarda idarecilerin okul idareciliğinden daha çok, eğitim yöneticiliklerini ön plana çıkardıklarından dolayı şimdiki öğrenciler daha şanslı diye düşünüyorum. Çünkü bizim zamanımızda okul idarecisi dediğiniz zaman, zihnimizde hiçte olumlu çağrışımlar yapmamaktadır. Eskiden okul idaresi dediğiniz zaman okulunu sadece disiplin işlerine bakan kimse olarak akla gelirdi. Bırakın okul idarecisinin odasına girmek kapısının önünde geçmek bile cesaret işiydi.
Günümüzde ise okul idarecileri, okulların disiplin işlerinden daha çok, eğitim işleri ve eğitim yöneticiliği yapmaktadırlar. Bunun içinde bir mum misali ışık verme adına eğitime ve çocuklara kendilerini adamışlar. Okulda bir değişiklik ya da faaliyet yapılacağı zaman çocukların ihtiyaçları ve psikolojileri ön planda tutulmaktadır. Okullarda çocuklara bir şeyler verilirken de eğitilerek verilmeye çalışılmaktadır. Bunun içinde çocuklara sadece bilgi vermek değil bilgi verirken maneviyatlarını da unutulmaması gerektiği bilincindedirler. Bu gaye ile hayırlı nesiller yetiştirmenin derdine düşüp bu konu da neler yapabilirim kaygısı içinde olduklarını gördük. Bu düşüncedeki çalışmalarından dolayı seminer için gittiğim tüm okul idarecilerini ve öğretmenlerini de tebrik eder, bir eğitimci olarak çocuklar adına şükranlarımı sunarım.
Geçmişini bilmeyen geleceğini bilemez düstur ve inancı için de olan bir okul müdürünüzün ince düşünüşünü örnek olsun diye siz değerli okurlarla paylaşmak istiyorum.
Geçtiğimiz haftalarda seminer için gittiğim Karatay Mahide Koşukçu İlkokulu Müdürü Adem Korucu hocamdan bahsetmek istiyorum. Daha önce Karatay Şehit Albay İbrahim Karaoğlanoğlu İlköğretim Okulu Müdürü iken adını okulun fiziki yapısında yanında okulun başarısı ile de adından bahsettiren Adem Korucu’nun davetlisi olarak Karatay Mahide Koşukçu İlkokulu’na gittim. Okul dıştan normal bir okul görüntüsü verdiğinden dolayı da içinin de tahmin ettiğim gibi bir okul olarak bekliyordum.
Okulun daha koridorlarında geçerken okulda temizlik kokusunun yanında eğitim kokusunu da alıyorsunuz. Koridorlardaki resimlerin dizaynı, estetiği, görsellikler çocuk psikolojisi göre ayarlanmış olduğunu görüyoruz. Bu iş ekip işi olduğundan dolayı emeği geçen tüm okul personelini tebrik ederim.
Malumunuz bir okula girdiğiniz zaman ilk gideceğiniz yer okul müdürünün odası olacaktır. Müdür odası için ne düşünürsünüz diye sorsam herhalde klasik ya da deri kaplamalı bir müdür kapısı ve odası düşünürsünüz. Ancak kapıya yöneldiğimde kapının sıradan bir kapı olmadığını ve kapının üzerinde “Şeyh Edebâli'nin Osman Gazi'ye Nasihati”nin yazıldığını gördük. Düşünce olarak ince bir düşünüştü. Çünkü geçmişini bilmenin yanında bir yöneticide bulunması gereken vasıflarda var. Bunların yanında benimde önemsediğim Adem Bey’in; “Şeyh Edebâli'nin Osman Gazi'ye Nasihatı”ni odasının kapısına estetik bir şekilde yazdırtıp öğrencilerin bilinçaltlarına farklı bir müdür ve müdür odası algısı oluşturmaya çalışmasıdır. (Devam Edecek)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.