Kürt Siyasetçi Yaşar Kaya: Kobani'ye Barzani'nin Yardımı İçin Koridor Açılmalı

Kürt Siyasetçi Yaşar Kaya: Kobani'ye Barzani'nin Yardımı İçin Koridor Açılmalı

Türkiye'ye 21 yıl sonra dönen 76 yaşındaki kapatılan Demokrasi Partisi (DEP) kurucusu ve genel başkanı Yaşar Kaya, Türkiye'nin Kobani'de IŞİD'e karşı mücadele veren PYD'ye askeri yardım yapmasının mümkün olmadığını söyledi. Kaya,...

Türkiye'ye 21 yıl sonra dönen 76 yaşındaki kapatılan Demokrasi Partisi (DEP) kurucusu ve genel başkanı Yaşar Kaya, Türkiye'nin Kobani'de IŞİD'e karşı mücadele veren PYD'ye askeri yardım yapmasının mümkün olmadığını söyledi. Kaya, "PYD’nin, PKK'nın Suriye kolu olduğunu bütün dünya biliyor. Barzani'nin yardımı için bir yardım koridoru açılması lazım. Barzani, Kobani'yi elbette korumak ve kollamak zorunda. Çünkü Kürdistan'ın bir toprak parçası işgale uğramış durumda. Bunun için bir yardım koridoru gerekli. Bu yolda sadece Türkiye üzerinden geçerse mümkün oluyor." dedi.

Kürt Vakfı kurucusu ve Özgür Gündem Gazetesi'nin ilk imtiyaz sahibi ve Kürt politikacı Yaşar Kaya, Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Ortadoğu ve Türkiye'nin sıkıntılı günler yaşadığına dikkat çeken Kaya, "Ortadoğu'da yapılan siyasetin iki temel yanlışı var. Birisi, Suriye'de Esad rejiminin iç savaş yaparak, kendi vatandaşını öldürmesi. İkincisi de Irak'ta Maliki'nin Kürtlerle müşterek iktidarı paylaşmaması ve onların hak ettiği federe devlet statüsünü çiğnemesi Ortadoğu'yu kan gölüne çevirdi. Bu iki olay bugün Ortadoğu'daki olayların sebebidir. Bu iki olay IŞİD gibi İslâm'la, Müslümanlıkla ilgisi olmayan canavar bir örgütü ortaya çıkardı. Bunların ne söylediği, yerleri, toprakları belli değil. Ulusal, sınırsal bir meseleleri yok. Sadece yakıp, yıkan insan öldüren grup olarak ortaya çıktı ve Kobani'ye kadar geldi." şeklinde konuştu.

"MALİK'İ IRAK HALKINA İHANET ETTİ"

IŞİD'in Musul'a saldırdığı zaman Irak ordusunun silahlarını bırakarak, kaçtığını anlatan Kaya, "Bu ağır Amerikan silahları IŞİD'in eline geçti. IŞİD bugün bu silahlarla ortalığı yakıp, yıkıyor. Yani burada Maliki'nin Irak halkına ve Irak'a ihaneti söz konusu. Kobani'ye 23-24 gündür düzenlenen saldırılara Kobani halkı ölümüne dayanıyor. Kendi toprağını, evini, vatanını, namusunu korumaya çalışıyor. Her ne kadar ABD öncülüğünde kurulan koalisyonla havadan operasyonla bombardıman ediyorsa da bu çok etkili olamıyor. Bunlar Kobani'nin dış mahallelerine kadar geldiler. Türkiye bu olaya bigane kalamaz. Siz ya Kürtlerle komşu olacaksınız ya da IŞİD'le komşu olacaksınız. Bu konuda bir tercih yapmanız lazım. 'Kürtler bizim kardeşimizdir' diyoruz, Kürtler bugün işgale uğramışlar elbette yardım etmek lazım. İki de bir diyorlar ki; 'Gelen 160 bin kişiyi misafir ettik, bakıyoruz. 4.5 milyar dolara yakın masrafa katlandık.' Bunların hepsi doğrudur ama bu kâfi değil. Kobani'nin düşmesi demek, Türkiye'nin IŞİD'le komşu olması demektir." ifadelerini kullandı.

"ESED GİTMEDİKÇE SURİYE'DE KANAYAN YARA DEVAM EDECEK"

Kaya, birçok siyasi partinin Ortadoğu'da ve Türkiye'de çıkmazda olduğunu belirterek, Kürtlerin de Ortadoğu'da çok çağdaş bir politika yaptığını söylemenin mümkün olmadığını kaydetti. PKK ve PKK uzantıları olan partilerin, Kürt politikasında işledikleri hatalar olduğuna dikkat çeken Kaya, şunları söyledi: "Barzani'nin bir devleti, hükümeti, parlamentosu ve yurdu var Güney Kürdistan'da. Bizim de bir yerimiz olsun deyip, kantonları orada kurma saikiyle hareket edince bunları takibi yaşatmak da gerekiyordu. Bir hücum anında, bir tecavüz anında, bir işgal altında nerelerden, nasıl yardım alınacağı hesaba katılmalıydı. Maalesef bugün Suriye'deki durum budur. Esad rejimi gitmediği müddetçe Suriye kanayan bir yara olarak devam edecektir. Esad rejiminin gitmesini de istemeyen bilindiği gibi Rusya ve Çin'dir. İran'da onların safındadır. Bugüne kadar Esad'ı ayakta tuttular, dünkü ve bugünkü televizyon haberlerine bakılırsa halende bu destekte ısrar ediyorlar."

"TÜRKİYE ORTADOĞU ATEŞİNDE BİR HUZUR ADASIDIR"

"Türkiye'deki Kürtlerin öfkeyle sokağa çıkması bir bakıma olağan karşılanmalıdır." diyen Kaya, Kobani'de yaşanılan durum karşısında hiçbir yerden yardım alamamanın getirdiği bir durum olarak değerlendirdi. HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın açıklamasının ardından Kürtlerin sokağa döküldüğünü hatırlatan Yaşar Kaya, "Selahattin Demirtaş önce şunu söylemeliydi; sokağa çıkın, sesinizi yükseltin, dünya Kobani'nin durumunu sizden duysun ama kırıp geçirmek, silah kullanmak, zorla cebir kullanmak katiyen olmamalı. Siz demokratik haklarınızı kullanmalısınız, demokratik haklarınızla dünyaya seslenmelisiniz. Kuzey Kürdistan'daki Kürtler, Kobani ha düştü ha düşecek iken hiçbir yerden hiçbir yardım alamamalarını hazmedemediler. Hazmedemedikleri içinde sokaklara çıktılar. Her ne kadar Diyarbakır'da Selahattin Demirtaş Kobani'yle ilgili bu çağrısını tevil eder, tekzip eder mahiyette bir basın toplantısı yaptı ise de bu sokak hareketi 33 cana mal oldu. Bu çok önemli bir olaydır. Türkiye bu Ortadoğu ateşi çemberi içinde bir barış, huzur ve sükûnet adasıdır. Türkiye'nin huzurunun bozulmaması lazım." diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN PYD'YE YARDIMI YAPMASI MÜMKÜN DEĞİL"

Kaya, Türkiye'nin PYD'ye askeri yardım yapmasının mümkün olmadığını vurgulayarak, "PYD'nin PKK'nın Suriye kolu olduğunu bütün dünya biliyor. Barzani'nin yardımı için bir yardım koridoru açılması lazım. Elbette ki Barzani, Kobani'ye elbette korumak ve kollamak zorunda. Çünkü Kürdistan'ın bir toprak parçası işgale uğramış durumda. Ama buna bir koridor, yol gerekli. Bu yolda sadece Türkiye üzerinden geçerse mümkün oluyor. Çünkü IŞİD Kobani'nin üç tarafını çevirmiş, bir tek Mürşit Pınar Kapısı, Türkiye kapısı Kobanililerin elinde. Gönül arzu eder ki; Türkiye'de hiçbir şekilde zorla ve cebir kullanılmadan, sokaklarda kimsenin burnu kanamadan, olay çıkarılmadan, mal ve cana zarar vermeden demokratik haklar çerçevesinde herkes sesini dünyaya duyurabilsin. Bence PKK'nın, Selahattin Demirtaş'ın Kürtlere yapacağı çağrı bu olmalıdır. Gerçi bu konuda çağrı yapıldı." ifadelerini kullandı.

"BARIŞ SÜRECİNİN AÇIK OLMADIĞI ORTADA"

AK Parti hükümetinin diğer cumhuriyet iktidarlarından ayrı bir yanı olduğunu söyleyen Kaya, "Kürt meselesini kabullendi, 'benim meselemdir' dedi. Ondan sonra Diyarbakır'a gidip 'tarihimizle yüzleşmemiz lazım, biz inkar ve asimilasyonda hata yaptık' denildi. Barış süreci başlatıldı. Nitekim iki yıla yakın bir zamandır artık cenazeler gelmiyor dağdan. Anneler ağlamıyor. Bu önemli bir olaydı. Bunu muhakkak surette herkesin hesaba katarak hareket etmesi lazım. Şimdi AK Parti iktidarı dolaylı veya dolaysız PKK ile görüşmeler yapıyor. Bu ne demektir, onu muhatap kabul etti, onunla konuşuyor, onunla diyalogu var, onunla alıp vereceği var. Bugün bu barış sürecinin ucunun açık olmadığı ortada. Yani Kürtlerin isteklerini dile getiren PKK ve Öcalan ne istiyorlar, bu açık değil. Diğer Kürt siyasetçilerimizi zaten susturulmuşlar, sesleri çıkmıyor ve kendilerini ifade edemiyorlar. Aynı karanlık devlet cephesinde de var. Onların da ne vermek istediği, ne vaat ettikleri belli değil. Bu durum çerçevesinde bir barış süreci başlatıldı. Bu barış sürecini 'insanlarımız ölmesin' diye can siper hane savunmak lazım." dedi.

"ATEŞTEN ELİNİZİ UZAK TUTUN"

Sürgündeki Kürt Parlamentosu'nun 1999'da kapatılmasının ardından PKK ile arasındaki mesafeyi büyüten Kürt politikacısı Kaya, her iki tarafa şu çağrıda bulundu: "Amandır ateşten elinizi uzak tutun. Ateşe körükle gitmeyin. Sokak çatışmaları olmasın, Kürtler ve Türkler arasındaki kardeşliğe bir kavga girmesin. Bu ülke hepimizin, bu ülke cennet gibi bir ülke, nimetleri bol olan bir ülke, bu ülkeyi her bakımdan savunmak, kalkındırmak ve huzur ülkesi yapmak hepimizin elindedir. Bunu muhakkak suretle yapmak lazım."

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.