Konyalı Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, geçtiğimiz günlerde Konya'daydı.

Ondan önceki gün de Elazığ'daydı.

Maşallah, bakan bey bir dakika bile boş durmuyor.

Konya'ya geldiğince belki onlarca programa katıldı.

“İş kolik” bir insan.

Birazdan bazı şeyler aklınızda şekillensin diye ayrıntıya da gireceğim.

**

Konyalı bakan Kurum, dediğim gibi Konya ziyaretinden önce Elazığ'ı ziyaret etti.

Bazı yatırımları yerinde inceledi.

Elazığ'da bir tarla meselesi varmış.

Elazığ Ticaret Borsası ile Fırat Üniversitesi arasında arsa meselesinden dolayı, soğuk rüzgârlar esiyormuş.

O soğuk rüzgârların estiği bir an da bakan beyin Elazığ ziyaretine denk gelmiş.

**

Elazığ medyası, kaç gündür bakanı topa tuttu.

Elazığ Ticarat Borsası tarafından arsa meselesi Konyalı bakan Kurum'a iletilirken, bakan bey, “Rektör, nerede” diye soruyor.

Bakanın sorusu üzerine rektörü arıyorlar ve çağırıyorlar.

Rektör, bakan beyin çağrısı üzerine geliyor.

Bakan, “Sen, nasıl bir rektörsün, önce ceketini ilikle” diyor, rektöre.

**

Olaya objektif bakmak gerekir.

Elazığ medyası, bakan beyi eleştiriyor ama!

Aması var.

Koskoca bir bakanın karşısına rektör bey nasıl çıkacağını bilmiyor mu?

Rektör bey, bakan beyin karşısında nasıl davranılacağını bilmiyor mu?

Ayrıca bakan bey gerçekten çalışkan bir insan.

İş konusunda “Ötelemeye, işi kaytarmaya gelmez”

**

Anlaşılan ortada bir iş kaytarma ve nerede nasıl davranılması gerektiğini bilmeme durumu var.

Ben, doğrusu bakan beye hak veriyorum.

Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbettin Demirbağ gibi muameleyi hak eden nice rektörler, kurum müdürleri, bürokrasi adamları var.

Kurumların çoğu başı boş.

Belki bakan bey, özel konuşur, yine ikazlarını yapabilirdi.

Aslında Elazığ medyasının da canını acıtan bu işi bakan beyin herkesin içinde yapması olmuş.

Bir de şehrin AK Partili vekillerinin tutumu.

**

Olayın ardından ve yazılan yazıların ardından bir de Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti Başkanı Nafiz Koca bey ile görüştük.

Kendisi, Elazığ'ın gelişimi için gece gündüz çalışan, kalemi keskin olan birisi.

Olayı da ilk Nafiz Bey ortaya çıkardı.

Olayı konuştuktan sonra, yaşanılan bir olayı da anlattı.

Dedi ki, “Bakan bey, gerçekten iş kolik bir adam, çok çalışkan. Elazığ'a geldi, bir dakika durmadı her yeri gezdi, inceledi.”

Nafiz bey, konuşmamızın en can alıcı kısmını söyledi.

Koca, “AK Partililer, bakan beye bir iki de esnafa uğrayalım, ziyaret edelim demiş. Bu ziyaretin temsili olacağı düşünülüyordu. Fakat bakan bey, en ücra noktadaki esnafı bile ziyaret etti” dedi.

AK Partili vekillerde dahi bakan bey kadar heyecan yok.

Hem de o şehrin vekilleri dediğim isimler.

Hatta bakan beye bir çarşı gezdirilirken, çarşının mimarisini de beğenmemiş. Bakan bey, müdürlerine daha önce yaptıkları bir çarşı çalışmasını da referans göstererek, “Bu çarşıyı da daha önce falan yere yaptığımız gibi yapın” talimatını vermiş ve “Konunun sıkı takipçisi olun” demiş.

**

Anlayacağınız milletvekilleri, diğer siyasiler, bürokratlar çalışkan insanları sevmez.

Çalışkan insanların da söylediği her söz, onların canını acıtır.

Bakan bey, başı boşluğa haklı ve yerinde bir çıkış yapmış.

Bakan Kurum, gerçekten çalışkan bir isim.

Kendisinin Konya için şans olduğunu söylerlerdi de inanmazdım.

Başarılarının devamını dilerim.