Konya merkezde 6,5 şiddetinde deprem riski oluşturan fay hattı açıklandı

Konya merkezde 6,5 şiddetinde deprem riski oluşturan fay hattı açıklandı

KTÜN Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Eren, “Konya'nın yıkıcı depremler için en az riskli bir yer olması, burada deprem olmayacağı anlamına gelmez. Yapılanlar tüm binalar depreme dayanıklı olmalı. Acilen tüm binalar kontrol edilmeli'' dedi

Tüm Türkiye 6 Şubat sabahına büyük bir acıyla uyandı. Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ilde etkili depremde birçok bina yıkılırken çoğu bina da kullanılamaz hale geldi. Deprem sonrası 35 bin vatandaşımız hayatını kaybetti. Afet bölgelerinden 80 bin vatandaşımız da tahliye edildi. Türkiye’de deprem konusunda en güvenli şehirlerin başında Konya geliyor. Depremzedeleri önemli bir kısmı Konya’ya geliyor. 

4-3-1.jpg

6-6,5 ŞİDDETİNDE DEPREME HAZIRLIKLI OLMALIYIZ

Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Eren, Konya’nın depremselliği hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu. Konya kent merkezine en yakın fayın ''Konya Fay Zonu'' olduğunu vurgulayan Eren, ''Bu fay zonu, yerleşim yerinin hemen batısında 500 Evler ile Dikmeli arasından geçmekte (batıdaki dağların yamacından kuzey-güney yönünde) ve bu kesimde yaklaşık 50 kilometrelik bir uzunlukta izlenmektedir. Bu fay hattı tek bir faydan değil, birbirine paralel olarak yönlenmiş değişik uzunluklardaki bölümlerden oluşmuştur. Konya il merkezinin bulunduğu kesimde de tarihsel dönem içinde yıkıcı bir deprem kaydedilmemiştir. Ancak yörenin tektonik özellikleri, şehrin bundan sonraki yapılanmasında, oluşma ihtimali az da olsa 6-6,5 büyüklüğündeki bir depremin göz önünde bulundurulmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır” diye konuştu. 

4-2-1.jpg

KONYA İL MERKEZİ İÇİN RİSK OLUŞTURUYOR

Konya’da bulunan fay hatları hakkında açıklamalarda bulunan Eren, “Orta Anadolu’nun en genç yapılarından olan kuzey-güney gidişli Konya havzası, batıda Konya Fay Zonu, kuzeyde Karaömerler fayı ve doğuda Divanlar ve Göçü fayı ile sınırlanmış bir çöküntü havzasıdır. Konya çöküntüsünü (grabenini) sınırlayan söz konusu faylar egemen olarak eğim atımlı normal fay karakteri sunmaktadır. Ancak az da olsa doğrultu atım bileşenine de sahiptirler. Kuvaterner yaşlı kayaçları kesen bu faylar büyük bir olasılıkla aktif veya potansiyel açıdan aktif faylardır. Bölgede bulunan Fayı, Tuzgölü fayı ve Ecemiş fayı Konya il merkezi için potansiyel tehdit oluşturabileceği gibi, Konya havzasının batı kenarını sınırlayan Konya fay zonu da Konya Ovası içinde yer alan yerleşim birimleri için deprem açısından risk oluşturmaktadır” ifadelerine yer verdi.

KONYA’DA BULUNAN FAY HATLARI 

Deprem üretebilecek fayların bulunduğunu belirten Eren, “Konya ovasını kuzeyden sınırlayan Karaömerler fayı ise yaklaşık doğu-batı gidişli ve kuzeye doğru eğimlidir. Karaömerler çevresinde belirgin bir morfoloji oluşturmakta ve kuzey-güney gidişli transfer veya doğrultu atımlı faylarla sık sık kesilmektedir. Fay boyunca Karaömerler batısında, askıda kalmış alüviyal yelpaze çökelleri gözlenir. Ovayı doğudan sınırlayan Divanlar fayı ise kuzey güney gidişli ve batıya doğru eğimli olup, KOFZ ile beraber bir graben yapısı oluşturur. Divanlar fayı boyunca alüviyal yelpaze çökellerinin askıda izlendiği basamaklı bir yapı belirgin bir şekilde gözlenir. Divanlar fayı kuzeyde Aksaray yolu güneyinde doğukuzeydoğu-batıgüneybatı gidişli, güneyde ise kuzeybatı-güneydoğu gidişli Göçü fayı ile kesilmiştir Ova içindeki sismik etkinlik söz konusu fay sistemlerinin aktif olduğunu göstermektedir” şeklinde konuştu. 

AKTİF FAY HATLARI TEHDİT OLUŞTURUYOR

KTÜN) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Eren, fayın uzantısını şu şekilde açıkladı: “Konya bölgesinde aktif veya potansiyel olarak aktif önemli uzunluklarda faylar bulunmaktadır. Bu faylar çevre il ve ilçeler için potansiyel açıdan tehdit oluşturur. Ancak, bilinen tarihsel dönem içinde son 500 yılda bu faylara bağlı olarak gelişmiş yıkıcı depremler oldukça nadirdir. Bu durum ana olarak, söz konusu fayların oluşturduğu depremlerin tekrarlanma aralıklarının oldukça uzun (yüz yıllar veya bin yıllar) olmasından 8 kaynaklanmaktadır. Bu özelliği ile Konya bölgesi deprem riski açısından Türkiye’nin en az risk taşıyan bölgelerinden biri olduğu deprem tekrarlanma aralığının çok geniş olması ile açıktır. Ancak bu Konya’da hiçbir zaman yıkıcı deprem olmaz anlamına gelmemektedir. Konya grabenini çevreleyen fayların yukarıda değinilen tektonik özellikleri yörenin, Konya fay zonunun oluşturabileceği 6-6.5 büyüklüğünde bir depremden etkilenebileceğini göstermektedir. Ayrıca Konya Fay zonu hareket etmezse bile bölgede önemli uzunluklara varan Akşehir fayı, Tuzgölü fayı ve Ecemiş fayı gibi faylar bulunmaktadır. Bu fayların hareketlerinin de Konya ovasını etkileyebileceği gözden ırak tutulmamalıdır. Özellikle bu faylardan Akşehir fayına paralel faylar Konya batısına kadar uzanmaktadır Akşehir fayı ortalama olarak 25 yılda bir defa büyüklüğü 6’ya varan depremler oluşturur). Bu fayın Konya’ya yaklaşık 100 km uzaklıktaki kesimlerinin kırılmasının oluşturduğu depremler Konya il merkezini az da olsa etkilemiştir. Bu fayın Konya’ya daha yakın kesimlerinin önümüzdeki yıllarda kırılmasına bağlı olarak oluşacak depremlerin ova içindeki özellikle çok katlı yapılarda (malzeme büyütmesi ve rezonans nedeniyle) ciddi hasarlar oluşturabileceği düşünülmelidir. Dünya’da oluşan depremlerden çıkarılan sonuçlar, deprem odağından yüzlerce kilometre uzaklıkta olsalar bile, alüviyal zemin üzerinde yapılan çok katlı binaların depremlerden zarar gördüklerini ve yıkıldıklarını göstermiştir.”

SAİT ÇELİK
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
15 Yorum