Efendim malum, dün mevzomuz yarım galmışdı. Fecaat bi haberim vardı size. İşde böğün onu yazıyom. Yalnız sıkı durun:

Yir: Gonya

Sene: 2013-2014

Okul: ………….. İmam Hatip Lisesi (İsmi bizde mahfuz)

Mevcut: 900 talebe

Ve acı gerçek:

60 talebe işgi içiyor!!! 5 talebe uyuşdurucu gullanıyor!!!

Dikgat, burası düz lise deyil, İmam Hatip! Hem de Gonya’da! Hacıviyiszade’nin kemikleri sızlamaz iyşallah.

Aman Yarabbi, sen aklıma mugayyet ol. İmam Hatip, işgi ve uyuşdurucu???

Yarın bu talebe başına bi sarık geçirip minbere çıkacak ve “İnnemel hamru vel meysiru….” Ayetini okuyup ahaliye “Aman işgi işmen haa!” diyecek, soğna da ordan inip mihraba geçecek namaz gıldıracak ee?

O namaza bu zavallı çocuk nası niyet ider bilmem amma Allah mafaza ben bööle bi namaza durmak zorunda galırsam, ancak şööle niyet iderim: “Niyet itdim Allah rızası üçun İmam Hatip ruhunun cenazesini gılmaya!”

Evet gerçekler acıdır. Dostlar da acı söyler. Ben içim yanarak, gavrularak, utanarak bunnarı yazıyom ve şimdi soruyom:

İmam Hatiplerin önünü açmak, çoğaltmak, gatsayı vs. sizin eseriniz. Amenna, gabul, iyi, gözel…

Peki neuzubillah serhoş imam, esrarkeş imam kimin eseri, hangi hökümatın eseri?

12 senedir Milli Eğitim Bakanı Kemal Gılışdaroğlu da bizim mi haberimiz yok?

12 senedir Gençlik Spor Bakanı Devlet Bahçeli de bizim mi haberimiz yok?

Kültür Bakanı, Diyanet, Emniyet, Belediye… yıllardır hangi partinin elinde acaba?

Hatası, yannışı varsa mücadele it de, İmam Hatiplinin cebine Efes’i Fetullah Gülen mi goydu? Veya o goyduysa, o goyarken sen nerdeydin?

Bi zamannar Refahlı Belediyeler her İmam Hatıbın yanına bi de sosyal tesis yapar, orda da yimek-içmek-spor yanında dini-fikri sohbetler de yapılır, talebeler yitişdirilirdi. O zaman “sakal-ı şerif” ziyareti yapılan bu tesislerde şimdi “hatun-u naşerif”ler tango yapıyor!

Fi tarihinde Garatay MGV İreyisliği yapan dosdumuz bunnarı iyi bilir. Şimdi içi irahat mı bilmem?

Elinde şişe, cebinde tozunan… Savulun Batdal Gazi, -pardon- yini, yipyini İmam Hatipliler geliyor!

Keşge levhalar, binalar gadar biraz da talebeynen ilgilenseydik, bööle gahridici bi yazıyı ne yazmak zorunda galırdık, ne de okumak…