Kendimize ders çıkarmamız lazım
“Başınıza gelen her musibet kendi ellerinizin kazandığı yüzündendir, Allah birçoğunu da affeder” der Yaradan.
8 Kasım Pazartesi günü yaşadığımız depremden tutun, pandemi, küresel ısınma, kuraklık, seller, yangınlar ve benzeri felaketler.
Bütün bunların kendi ellerimizin kazandığı yüzünden olduğuna inanıyorum, ayrıca Allah’ın birçoğunu da affettiğini de.
Elimden geldiği kadar hatalarımdan, her olumsuz durumdan, felaketten ve benzeri olaylardan kendime ders çıkarmaya çalışıyorum.
HANİ DEPREM KUŞAĞINDA DEĞİLDİK
Konya ve havalisinin deprem kuşağı bölgesinde olmadığı, öyle büyük bir sarsıntının olma ihtimalinin az olduğu söylenir, yazılır, çizilir.
Bu sebeple kendimizi sürekli güvende hissettik. Güvende hissettiğimiz için her tür olumsuz işin içinde olduk, yasakları meşru hale getirdik, çıkarlarımızı düşündük. Allahtan korkmadığımız gibi kuldan da utanmadık.
8 Kasım Pazartesi akşamı saat 20.43 de o büyük sarsıntı geliverdi. Sanırım hepimiz bir anda ölümün ne kadar yakın olduğunu gördük ve hatırladık.
Bir deyim vardır, “İnsan yaşamı pamuk ipliğine bağlıdır” diye.
Benim başka bir ifadem var. “İnsan yaşamı pamuk ipliğine bile bağlı değil”, “Yaşam boşlukta” ölüm her an ensemizde.
Pazartesi akşamı yaşanan o korkunç sarsıntı da çok şükür ki can kaybı ve büyük bir hasar olmadı.
Salı sabahı ise sarsıntıyı unutup günlük yaşantımıza geri döndük.
Kızılören merkezli deprem tüm ilçeler ile birlikte yakın illerde de hissedildi. Yaklaşık 40 yıldır yazıyorum. Bu zaman zarfında hep Seydişehir de yaşadım, zaman zaman küçük sarsıntılara şahit oldum. Bu kadar şiddetlisini ilk defa yaşadım.
Gerçekten büyük bir depremdi. Allah beterinden saklasın.
KONYA OLARAK ALIŞIK DEĞİLİZ
Deprem kuşağında değiliz diye kendimizi güvende hissetmenin ne kadar yanlış olduğunu umarım hepimiz anlamışızdır.
Ayrıca Konya olarak sel, yangın gibi büyük felaketleri de yaşamadığımız için alışık değiliz.
Artık; bu tür büyük felaketler için hazırlıklı olmalıyız.
Felaketlere hazırlığı sadece Devletten beklemek yanlış. Toplumun her kesimi üzerine düşeni yapmalı. Afet geldiği zaman hepimizi etkiliyor.
Bu sebeple, alınması gereken önlemleri de bireyler olarak almalıyız, önlem almayan kurum ve kuruluşları da uyarmalıyız.
ANCAK!
“Başınıza gelen her musibet kendi ellerinizin kazandığı yüzündendir, Allah birçoğunu da affeder” ayetini de unutmamak lazım.
Yaradan bir başka ayette, “Hataları yüzünden insanları cezalandırsaydık, yeryüzünde bir tek canlı kalmazdı” diyor.
İnsan olarak yanlışa, hataya meylimiz var.
Umarım, pazartesi akşamı yaşadığımız sarsıntı bende dahil kendimize gelmemize vesile olur, ders çıkarmamızı sağlar.
Unutmayalım yaşam gerçekten
“PAMUK İPLİĞİNE BİLE BAĞLI DEĞİL”
“YAŞAM BOŞLUKTA”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.