Karatay, havası en kirli 7’nci ilçe

Çevre Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı İlker İrioğlu, “Karatay ilçesinde soba kullanımı, fosil yakıt tüketimi diğer ilçelere göre daha yüksek” dedi

Konya’nın bazı bölgelerinde soba kullanımı devam ediyor. Kalitesiz kömür kullanımı ve Konya’nın coğrafi yapısı hava kirliliğinin en önemli nedenlerinin başında geliyor. Doğalgaz kullanımının yaygınlaşmasına rağmen hava kirliliğinin önüne bir türlü geçilemiyor.

Greenpeace Akdeniz, hava kirliliğiyle mücadele için yürüttüğü çalışmalar kapsamında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın ulusal hava kalitesi izleme ağında yer alan istasyonlardan 2023 yılı boyunca elde edilen Partikül Madde (PM) 10 verilerini analiz etti.

Hava kirliliği sıralamasında Konya’nın iki bölgesi listeye girdi. Ölçümler sonucunda Konya’nın merkez Karatay ilçesi Türkiye’nin hava kirliliği bakımından en yüksek 7’inci bölgesi oldu. Karatay’ın Karkent mahallesi ise sıralamada 12’inci sırada yer alıyor.

COĞRAFYA, SANAYİ, NÜFUS, RÜZGARIN YÖNÜ ETKİLİ

Çevre Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı İlker İrioğlu, Konya’nın en yüksek hava kirliliğinin Karatay ilçesinde olduğunu belirtti. İrioğlu, “Bu durumum bazı sebepleri var. Konya coğrafyasının şehir merkezi çok rüzgarlı bir yapıya sahip değil. Bu sebeple, insan faaliyetleri nedeniyle oluşan hava kirliliği dağılmakta zorlanıyor, şehrin üzerinde uzun süre kalabiliyor. Sanayinin olduğu kalabalık bir şehirde yaşıyoruz. Bunların sonucu olarak ne kadar tedbirler alınsa, kirlilik düzeyleri alt sınırlara yakın çekilse de havamız zaman zaman orta kirlilik değerlerini aşıyor. Karatay ilçesinde şehrin coğrafi olarak en alçakta bulunan yerleşim yerlerini içeriyor. Havası basık kalıyor. Ayrıca hâlâ ilçede soba kullanımı, buna bağlı olarak fosil yakıt tüketimi diğer ilçelere nazaran daha yüksek. Kentsel dönüşümün sürekli gerçekleştiği ilçemizde, doğalgazın yaygın olarak kullanılmadığı bölgeler bulunmakta. Ayrıca, şehrimizi kuzeyden güneye giden çevre yolu ve buna bağlı büyük caddeler Konya trafiğinin büyük bölümünü taşıyor” diye konuştu.

İlker İrioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şehir içi ulaşım ve İstanbul, Ankara yollarından gelerek, Mersin, Adana, Aksaray güzergahlarına devam eden transit geçişler oldukça yoğun bir şekilde Karatay ilçemizden geçiyor. Bu sebeple trafik kaynaklı hava kirliliği de bu sonuçlara katkı sağlıyor. Küçük ve orta büyüklükte sanayi bölgeleri de Karatay ilçemizde çok bulunmakta. Bu sanayilerin kış aylarında ısınma için kullandıkları seçeneklerde dikkatle takip edilmelidir. Atölye tarzı işletmeler de hâlâ yoğun olarak sanayi tipi sobalar yaygın kullanılmaktadır. Bunlarda kullanılan yakıtlara dikkat edilmelidir. Maalesef yer yer, ellerine geçen her türlü yanabilen malzemeleri sobalarda yakıt olarak kullandıkları görülebiliyor. Bu hususlarda da bilgilendirmeler sürekli yapılmalıdır. Atıkların yakıt olmadığı anlatılmalıdır. Atıklar ancak, belli şartları sağlayan özel yakma sistemlerinde yakılabilir.”

TİTİZLİKLE KONTROLLER YAPILIYOR

Hava kirliliğinin önlemini almak için doğalgaz gibi temiz yakıtların kullanılması gerektiğini söyleyen İrioğlu, “Fosil yakıt kullanımı olan yerlerde kaliteli yakıt kullanımı zorunlu olmalıdır. Bu hususlarda, Konya Valiliği’nin uzun yıllardır süren çabaları sonuç vermiştir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Konya İl Müdürlüğü ve Konya Büyükşehir Belediyesi işbirliği içerisinde, Mahalli Çevre Kurulu kararları ile kalitesiz, kül oranı yüksek, kalorisi düşük kömür kullanımını yıllardır şehir merkezinde kullanımını yasaklamış ve titizlikle kontrolünü sağlamıştır. Bu sebeple, 20 ve 30 yıl önceleri yaşandığı gibi, hava kirliliği sebebiyle okulların tatil edildiği günler çok geride kalmıştır. Ancak, hiç bir zaman rehavete girmemeli, her türlü kirlilikle mücadele sıkı bir şekilde devam etmelidir” ifadelerini kullandı.

TOPLU TAŞIMA TERCİH EDİLMELİ

Kentsel dönüşüm konusunda yerel yönetimlerle işbirliği yapılmasının önemini dile getiren İrioğlu, hava kirliliğinin bu sayede azalacağını kaydetti. İlker İrioğlu, şunları söyledi: “Devlette vatandaşı desteklemeli. Hem daha kaliteli konutlara geçiş yapmasını kolaylaştırmalı hem de yeni doğalgazlı konutlarla dolaylı olarak kirliliği kaynağında azaltmalıdır. Halkımız toplu ulaşımları tercih etmelidir. Özellikle şehrimizde tramvay gibi temiz enerji kullanan bir ulaşım yöntemimiz var. İmkanı olanlar tercih etmelidir. Ayrıca kentimizde oldukça yaygın bisiklet yolları vardır. Düz coğrafi yapısından dolayı da bisiklet kullanımına çok uygundur. Zaten yaygın olan bisiklet kullanımının, daha da teşvik edilmesi trafik yoğunluğunu azaltacaktır. Hava kirliliği ile mücadele eden kuruluşlarımız var. Ancak, vatandaş olarak tedbirleri ilk elden yaparak destek vermeliyiz. Sadece hava kirliliği ile değil, her türlü çevreyi kirletici etkeni mümkünse ortadan kaldırmak veya en aza indirmek için birey olarak ta çabalamalıyız. Kirleticilik, üretmeyle başlar, tüketmeyle devam eder. Bu sebeple, günlük hayatımızda ne kadar tasarruflu olursak, yediğimizden, içtiğimizden, kullandığımız sudan, elektrikten, giydiğimiz elbiselerden, kullandığımız eşyalardan yani hayatımızın her noktasında tasarruflu davranmalıyız, ihtiyacımız olmadan yeni alışverişler yapmamalıyız. Sonuçta her yeni tüketim, yeni bir üretim, her üretimde yeni bir kirletici oluşması demektir. Daha güzel, daha yaşanabilir bir dünyayı atalarımızdan aldık, umuyorum ki üzerimize düşenleri yaparak, daha güzel ve temizini çocuklarımıza, torunlarımıza bırakalım.”

ALİ GÖZEN