Recep Çınar

Recep Çınar

Kaleci İtandje!!!

Kaleci İtandje!!!

“Taraftar ve Gençler maçı” başlıklı yazımda “Konyaspor'un yara sarma maçı” diyerek başlamış, “Özellikle de duran ya da yan top organizasyonlarında kaleci İtandje'nin kalesinde çakılı kalması ile savunmacıların adam paylaşması ve eşleşmesi noktasında endişelerim var... Gençlerbirliği'nin göbekten delemeyeceği Konyaspor'u, kenarlardan gelecek yüksek toplarla avlamaya çalışacağı bir gerçek. Kenar bekler Tolga Ünlü ile Ergün Teber'in biraz daha savunmada kalarak, rakibe orta şansı vermemeleri hem savunmayı hem de yan top konusunda defolu olan İtandje'yi rahatlatacaktır” diyerek devam etmiş ve rakip alanda iyi savunma yapan bir Konyaspor'un Djalma, Hasan Kabze ve oynarsa Gekas ile iyi iş çıkartacağını düşünüyorum. Tabi ki tarafsız bir hakemle de” diyerek yazımı noktalamıştım...

xxx

Sağolsunlar endişelerimi boşa çıkarmadılar...

Hem İtandje hem de Halis Özkahya...

Hakem Halis Özkahya tamam...

Hatalı değil, kötü niyetliydi!

Gençlerbirliği lehine verdiği uyduruk bir penaltı ile Cavcav'ın öz “kahya”sı olduğunu tescillendirdi...

Eyvallah...

Ya itandje'ye ne demeli?

“Uyandırma servisi” gibi mubarek!

Uyuyan yılanı uyandırdı...

Gençlerbirliği takımı 2-0 geride girmedi devreye sadece...

Tribünleri isyanda, futbolcusu dağılmış, hocası akibetini düşünüyorken, bir takımın yaşayabileceği tüm olumsuzlukları ilk 45'de yaşıyorken ve psikolojik olarak da sıfırlanmışken, sen kalk  46'da  İtandje vasıtasıyla elindeki bütün silahları rakibe ver ve tek puanı zar-zor kurtar...

Bu skandal değil de nedir?

Yorumcular, “Gençlerbirliği bu maçı 5-2 kazanabilirdi” diye konuşuyorlarsa, bunun tek müsabbibi kaleci İtandje'dir...

Birilerinin bu kaleciyi biraz yanında oturma zamanı geldi sanırım...

Gerisi hikaye.

xxx

HLEB

Gençlerbirliği maçı bir kez daha gösterdi ki, bir Hleb takımı olma yolunda hızla ilerliyor Konyaspor...

Ne kadar Hleb performansı, o kadar Konyaspor...

Uzağa gitmeye gerek yok...

Oynadığı maçlara, özellikle de son Gençler maçının ilk 45'ine bakmak yeter...

Sezonun ilk yarı performansına bakıldığı zaman orta sahada yokları oynamıştı Konyaspor...

Pozisyon fakiri olmak bir yana, oyunu karşı alana taşımakta bile beceri gösterememişti...

Bazı eksikleri olmasına rağmen, bir kez daha görüldü ki, Hleb bu takımın vazgeçilmezi olmaya en büyük aday...

Tamam da...

Bir takımın bir oyuncuya bel bağlaması, ne kadar doğru? 

İşte orası tartışılır...

Konyaspor sadece bir oyuncunun ayaklarına bakan bir takım olmamalı...

Diğerleri de biraz sorumluluk almalı...

Evet...

Hleb rakipler için bir tehdit...

Tümer Metin'in de dediği gibi, bir dünya yıldız'ı...

Eyvallah...

Ama...

Bundan sonra işi daha da zorlaşacak...

Çünkü, rakipler için  Konyaspor'u durdurmanın yolu Hleb'ten geçecek...

Gençler maçının ikinci yarısına bakılırsa, ne dediğim anlaşılacaktır...

Hleb durdurulunca, diğer oyuncular sahneye çıkmalı...

Ali Çamdalı, Mehmet Güven, Borek ve diğerleri Hleb'ten değil, kendi varlıklarından beslenmeli...

Benim futbol aklım bunu söylüyor...

xxx

ANADOLU SELÇUKLU

Sürekli su alan “taka” durumunda...

“Çabalama kaptan ben gidememem vaziyetlerinde” Anadolu Selçukluspor...

Mehmet Günbaş başta olmak üzere, 3-5 fedakar insanın kıyıya yanaştırmak için çabaladığı takım Anadolu Selçukluspor...

Kötü gidiyor...

Toparlarlar mı?

Kimbilir...

Recep Konuk'un dışladığı, Ahmet Şan'ın horladığı, Konya'yı yönetenlerin  görmezden geldiği Anadolu Selçuklu, bu şartlarda nereye gider?

“Meçhule” demek gelmiyor içimden, ama gerçek bu...

Ne diyebilirim ki “yazık”  ve “yazıklar olsun” demekten başka.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi