Kabil ve Habil’in nesli
Yer yüzündeki ilk insan ve ilk peygamber olan Adem as’ın ilk çocuğu Kabil, ikincisi onun ikiz kız kardeşi olan Aklima idi. Bundan sonra da Habil ile ikizi Lebuda dünyaya gelir. Evlenme çağı gelince Cenab-Hakk Adem as’a; Habil’in ikizi olan Lebuda ile Kabil’in, Habil’in ikiz kız kardeşi olan Aklima ile Habil’in evlenmesini emreder. (Neslin çoğalması için böyle bir yöntem vardı. Taki insanlar çoğaldıkça, bu usül Hakk c.c. tarafından yasaklandı). Ancak Kabil bu emri kabul etmeyip, kendisi ile birlikte dünyaya gelen ikizi ile evlenmek ister. Gerekçesi de Aklima’nın diğer kızdan daha güzel olmasıydı. Böylece; Kainatın ilk itirazı, kavga ve kargaşası, Hak’tan gelene razı olmama hali ve Kabil’in Habil’i öldürmesiyle de ilk yeryüzü cinayeti işlenmiş oldu.
Günümüzde de her iki soyun cibilliyetini ve fıtratını taşıyan insanlar gelmekte olup, kıyamete kadar süreklilik arz edeceği bilinmektedir. Peki bu konuda Müslümanların görevi nedir? Nasıl bir tutum içinde olmalı diye soracak olursak, karşımıza şöyle bir cevap çıkacaktır. Bizatihi İslam’ı öğrenmek ve nefsinde yaşamaktır. Sonra da “iyiliği, güzelliği emretmek, kötülükten men etmektir.” Bunun metodu eğitim ve öğretimdir. Çocuklarımıza uhrevi ve dünyevi ilimleri öğretmekle mükellefiz. Ancak asıl görev devlete düşmektedir. Türkiye’nin içinde bulunduğu OECD üyesi olan Finlandiya’nın 2000, 2003 ve 2006 yıllarında PISA’da elde ettiği başarı, birçok ülkede merak uyandırmıştır. Özellikle ilk ve orta öğretim çağındaki öğrencilerin tüm giderleri; servis ücreti, yeme içme, okul kitapları dahil devlet tarafından karşılanmaktadır. Bu önemli bir uygulamadır. Çok çocuklu bir aileyi düşünecek olursak, aile bütçesine ciddi külfet getirmektedir.
Bu başarıda dört ana faktör şu şekildedir; 1-Öğretmen yetiştirme programı, 2-Geleneksel okul hayatı, 3-Kültürel olarak öğretmenlik, 4-Hizmet içi öğretmen eğitimi gibi. Bizim yapmamız gerekeni onlar gerçekleştiriyor. Devlet olarak, yatırım programlarımıza; yeni okul yerleri ve binalarını almak durumundayız. Yoksa yollar, köprüler, hava alanları, enerji yatırımları geleceğimizi kurtarmada yeterli olmayacaktır. Keza, Şefik Can Caddesi’nde yaklaşık on bin konut imal ettik. Ancak yeni bir tane okul yapamadık. Burada yaşayan vatandaşlarımızın çocukları hangi okula gidecek? Sonuçta taşımalı sisteme devam. Zaten trafiğin hali ortada, varın siz düşünün…
Alimlerin dediği gibi; Ebedî âleme, îman ve sâlih amellerle intikâl edemeyen bir kişi, dünyada nîmetler içinde yüzmüş de olsa, hakîkatte zavallı bir müflistir. Buna mukâbil insan, hiçbir dünyalığa mâlik olmasa da îman sahibiyse, aslında her şeye sahip demektir. Zira îman ve sâlih amellerin getireceği saâdet, ebedî bir saltanattır.
Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.