İnsan Mevsimler Gibidir
Bir ağaç kış mevsiminde uyur ve kuru bir hal alır. Ölü gibidir. Kökleri toprağın altında dalları yukarıya doğrudur. Sanki kendince ibadet halindedir. Her şeyden uzaklaşmış kendi başına bırakılmıştır. Yanına kimse gitmez. Kimseye vereceği meyvesi kalmamıştır. Üstünde yuva yapan kuşlar bile artık onu terk etmiştir. Yalnız başına kalmıştır. Ne kendine faydası vardır ne de başkalarına. Öylece baharı bekler. Ama kışın kar yağmasıyla kendini köklerini güçlendirir. Tüm gücünü köklerine verir. Bahar gelince bu kökler ona lazımdır.
Kışın ‘’ben çiçek açacağım, uyanacağım’’ der ve uyanırsa erken uyandığı için donar ve kurumaya başlar. Kuruyan ağaç ölür. Kesilir ve odun olur. Yanmaya mahkumdur.
Bahar gelince uyanır yeşermeye başlar. Dallarını yapraklar sarmaya başlar. Böcekler, kuşlar üstüne konmaya başlar. Ölü bir halden yeni bir hayata dönmek gibi. Yaprakların arasından çiçekler açmaya başlar. Çok güzel kokular yayar. Yemyeşil bir renkle insanlara, tabiattakilere güzel bir görünüm sunar. Her türlü koku ve çiçekleriyle mesaj vermeye başlar. Herkesi kendine çekmeye hazırlanır. Meyve vereceğinin mesajını yayar. Bu meyveler bir mevsim beklemek ve sabrın sonucu olur. Kendini yenilemiş ve artık faydalı bir hale gelmeye hazırdır.
Bahar gelince uyanmayan ağaçta kesilir. Oda ölümü tadar.
Yaz gelince meyvelerini verir. Artık kuşlar, böcekler, insanlar yanından eksik olmaz. Herkese yetecek kadar meyvesi vardır. Görevini tamamlamıştır. Herkesi kendine çeker. Faydalı olur.
Önce ölmek sonra dirilmek yeşertir.
Kış mevsimi yalnızlık, bahar mevsimi hazırlık, yaz mevsimi vuslattır.
Ölmeden yaşamanın değeri anlaşılmaz. Kişi olgunlaşmaz.
İnsanda böyle bir süre kış mevsimini yaşar, kendi özüne döner, sadece kendiyle meşgul olur, dinlenir, yapacaklarına hazırlanır. Sonra baharını yaşar. Kış mevsiminde biriktirdikleri yeşermeye, çiçek açmaya başlar. Kış mevsimi yalnızlığa çekilip kendisini onarması, bahar mevsimi hazırlanması, yaz mevsimi ise yalnızlıktan çıkıp herkese faydalı hale gelmesi. Artık çektiği çilenin son bulup meyve vermesi.
Böyle bir insan halkın peşinden koşmaz. İnsanlar onun peşinden koşmaya başlar. Hem kendine hem başkalarına fayda sağlar. Her insanın ihtiyacını bilir. Nasihatleri ona göredir. Önce dilinden çıkan sözler şimdi kalbinden diline dökülmeye başlar. Mıknatıs gibidir. İnsanları kendine çekmeye başlar. Kötüleri iter, iyileri çeker.
Artık sözü dinlenen bir kişi olur. Üretir, ürettikleriyle birçok insana büyük faydaları dokunur.