İmam Hatiplerin Miadı Doldu mu?
Zaman Gazetesi yazarlarından Mümtaz’er Türköne’nin İmam hatipler hakkında yazmış olduğu yazılarını okudum. Görüşlerine saygı duymakla birlikte din eğitimi konusunda ortaya koyduğu alternatifler yeterli değildir. Buradan şu anlaşılıyor: Kişinin din eğitiminden ne anladığıdır. Bazıları için din eğitiminden anladığı yalnız inanç ve ibadet esaslarıdır. Bazıları için inanç, ibadet esasları yanında muamelat ve ukûbat esaslarıdır.
Halkın genelinin din eğitiminden anladığı inanç ve ibadetlerdir. Muhafazakâr kesimin ekseriyetinin almadığı da budur. İmam hatip liselerinin açılmasını gerçekleştiren kesimin ise din eğitiminden anladığı, inanç, ibadet esasları yanında muamelat ve ukûbat esaslarıdır.
İslam bir bütündür. İnanmaktan maksat, İslam dinini bir bütün olarak kabul edip, esaslarını öğrenip, hayat alanında uygulamaktır.
Kur’an-ı Kerimde şöyle buyrulur: “…Yoksa siz Kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz?” Bakara:85
Söz konusu yazar yazılarında özet olarak şöyle diyor: İmam hatipler miadını doldurmuştur, meslek liseleri haline dönüştürülmelidir, çünkü devlet tekelindedir. İmam hatipler, Tevhid-i Tedrisat kanunun âmir hükmüne göre kurulmuştur. İmam hatipler yönetmeliğinin 6. maddesi, devlet tekelinin ne anlama geldiğini açıklamaktadır. Bu maddeye göre, imam-hatiplerde Atatürk ilke ve inkılâplarına ve Atatürk milliyetçiliğine bağlı öğrenci yetiştirilecektir. İmam hatipleri de ihata eden Millî Eğitim Kanunu'nun 10. maddesine göre ise İmam hatiplerdeki fıkıh ve hadis derslerinin içeriğini Atatürk ilkelerini ve Atatürk milliyetçiliğini temel alarak belirlenecektir. Kanundaki ve yönetmelikteki bu garabetle nasıl tatmin edici ve kalıcı bir çözüm bulabilirsiniz? diye de sormaktadır.
Alternatif olarak şöyle diyor: Din eğitimi ihtiyacı genel eğitim içinde artan oranlarda doğrudan sivil toplum organizasyonları tarafından karşılanıyor. Diyanet İşleri'nin hafızlık eğitimini sürdürdüğü Kur'an kursları ise geleneksel din eğitimi ihtiyacına tatmin edici bir şekilde cevap veriyor. 4+4+4 yeni eğitim sistemi ile de din eğitimi karşılanmış olacaktır.
İmam hatipler, resmi ideolojinin patlamak üzere olan musluklarını gevşetmek için açılmıştır. Bunu dost ve düşman bilmektedir. Gerekçesi, Türkiye’de ve dünyada cenaze yıkayacak hoca kalmamıştır. Bazı yerlerde cenazeler bu yüzden bekletilmiştir. Avrupa’da bir Türk öğrencisi öldüğü zaman cenazesi bir papazın gözetiminde kaldırılmıştır.
İmam hatipler, devletin tekelinde olmakla birlikte İslam’ın muamelat ve ukâbat hükümleri kısmen öğretilmektedir. İmam hatipler üzerinde devlet tekelinin kaldırılıp İslam’ın hükümlerinin tamamının öğretilmesini biz de istiyoruz. Bu şekilde öğreten bir sivil toplum organizasyonu var da biz mi bilmiyoruz? Varsa öğrenmek istiyoruz.
Devlet tekeli yalnız imam-hatiplerde sürmemektedir. Yazarın alternatif olarak gösterdiği sivil toplum organizasyonlarında da sürmektedir. Dışarıda açılan Türk okullarında da sürmektedir. Özel okullarda da sürmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda da sürmektedir.
Söz konusu yazar, şu sivil toplum organizasyonlarında ve Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinde yoktur, diyebilir mi?
Yeni eğitim sitemi de din eğitimini karşılamaz, çünkü din eğitimi laiklik gereği isteğe bağlıdır. İstemeyen bu milletin evladı değil mi? Bunlar gayrimüslim değil, Dinini öğrenemediğinden dolayı resmi ideolojinin ve izmlerin kurbanı olmuşlardır.
Devletten daha büyük sivil toplum organizasyonu olur mu? Sivil toplum organizasyonlarını devletten nasıl ayırıyorsunuz? Bu sivil toplum organizasyonları devletin gözü, kulağı, kısacası organlarından ibaret değil mi? Devlet laik olduğu müddetçe sivil toplum organizasyonları nasıl İslam dinini bir bütün olarak öğretecektir? Devlet buna müsaade eder mi?
Efendim, devlet artık demokratikleşti, demokrasi gelişti, devletin eski ceberutluğu kalmadı, herkes dinini öğrenebilir, demek saflık olur.
Gelin gücümüz yettiği kadar devleti laik olmaktan kurtarıp İslam’ın bir dünya görüşü olarak algılamasını, öğretmesini ve uygulamasını sağlayacak hale getirelim. Gücümüzü bu yönde harcayalım.. Din eğitimi sadece inanç, ibadet esasından ibarettir, anlayışına sahip olanlara diyeceğim bir şey yoktur.
İmam hatip liseleri devletin tekelinde olduğu için zaman zaman bu okulları verimsiz hale getirmeğe çalışmaktadır. Mesela 28 Şubat imam hatip liselerini kapatmıştır, sadece kapılarına kilit vuramamıştır. Şimdi biz bunun sıkıntısını çekiyoruz. Çalışkan öğrenciler, Fen ve Anadolu liselerine gitmektedir.
Çözüm: Bütün ilk ve ortaöğretim kurumlarında imam hatip programı (İslam’ın muamelatı da tüm olarak öğretilmek şartıyla) uygulandığı ve Yüksek öğretimde derslerin % de 25-30’u din eğitimine ayrıldığı zaman imam hatiplere o zaman ihtiyaç kalmayacaktır. Söz konusu yazara selamımı sunar, sağlık ve sıhhat dilerim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.