İdam cezası uygulansın
Saadet Partisi İl Başkanı Veli Tolu, terör saldırılarına karşı güçlü Türkiye vurgusu yaptı, terör suçunun yeniden düzenlenip idam cezasının uygulanmasını istedi
Saadet Partisi (SP) Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi ve İl Başkanı Av. Veli Tolu artan terör saldırılarına ilişkin önemli tespitlerde bulundu, çözüme yönelik atılması gereken adımları açıkladı. Partisinin il başkanlığında başkan yardımcılarıyla birlikte basının karşısına geçen İl Başkanı Veli Tolu, acıların bir daha yaşanmaması için sebeplerinin iyi tahlil ve tespit edilmesi gerektiğine dikkat çekti. AB-ABD-İsrail üçlüsünün dizayn etmeye çalıştığı yeni dünya düzeninin bölgemize, özellikle de Türkiye’ye biçtiği rolün artık herkesçe bilinen bir gerçek olduğunu anımsatan Başkan Veli Tolu, sonradan bütün Afrika’yı da içine alacak şekilde revize edilen Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Türkiye’ye hazırlanan elbisenin ‘batının jandarmalığı’ olduğu değerlendirmesini yaptı. Partisinin bütün uyarılarına rağmen ülkenin stratejik kurumlarının yabancıların eline geçtiğini ve bunun için pek çok yasal ve idari düzenlemelerin yapıldığını aktaran Veli Tolu, maalesef bunun sonucunda istedikleri zaman devleti ve milleti tehdit edebilir hale gelindiğine işaret etti. Tolu, bütün bunları yaparken Türkiye’nin aslında ölüm fermanını yazdığını bildiklerini ifade ederek, yaptıkları tüm uyarıların ‘artık Türkiye’nin küresel bir aktör olduğundan bahisle’ ve kendilerinin bilmediği şeylerin olduğu iddiasıyla reddedildiğini anlattı.
TEL-AVİV İZİN VERMEDEN HAREKET EDİLEMEZ HALE GELİNDİ
Oysa yaptıkları uyarıların bugünün değil tarihin ispat ettiği gerçekler olduğunu vurgulayan Veli Tolu, “Bugün itibariyle Türkiye, tüm ekonomik kararlarını IMF ve küresel güçlerin istediği şekilde tanzim etmiştir. Sınırlarımız dışında atacağı tüm askeri adımlar NATO’nun himayesine verilmiştir. Dış politikamızın yönünü Pentagon ve Brüksel tayin etmektedir. İstihbari kaynaklarımız MOSSAD ve CIA’ya bağlanmıştır. Sosyal ve kültürel yapımızı AB tanzim etmektedir. Ve en acısı askeri ekipman ve teçhizatlar İsrail’in inisiyatifine bırakılmıştır. Son 10 yılda İsrail’e 5 milyar dolardan fazla para ödenmiş ancak ne tanklarımız ve F16’lar modernize edilmiş ne de insansız istihbarat uçakları teslim edilmiştir. Maalesef tanklarımız, savaş uçaklarımız, radar ekipmanlarımız Tel-Aviv izin vermeden hareket edemez hale gelmiştir” diyerek, devletin hiçbir alanda irade kullanacak hali kalmadığını ortaya koydu.
KÜRESEL AKTÖRDEN KÜRESEL OYUNCAĞA
Bugün itibariyle bırakın küresel aktör olmayı yavaş yavaş küresel oyuncak olma tehlikesiyle karşı karşıya kalındığının altını çizen Veli Tolu, iktidarın ise meseleyi duygusal konuşmalar ve hamaset nutuklarıyla geçiştirdiğini belirtti. Hükümetin meseleyi soyut bir taşeronluk tartışmasına indirgediğine işaret eden Veli Tolu, şöyle devam etti: “Bu mesele bunların kimin taşeronu olduğunu ‘millet biliyor’ demekle geçiştirilemez. Millet biliyor ama bunu iktidarın da bilmesi ve bunlara karşı ne yapacağını deklare etmesi gerekiyor. Üzülmek, duygusal konuşmalar yapmak, hamasi nutuklar atmakla bu saldırılar bitirilemiyor. Eğer iddia edildiği gibi Türkiye uluslar arası aktör ise bunu burada göstersin ve Başbakan masaya yumruğunu vursun. Görelim, bakalım dostlarımızdan kaçı yanımızda yer alacak.” Tolu, bugün karanlığa sövmekten başka bir şey yapılmadığını, oysa iktidarın karanlığa sövmek yerine mum yakması gerektiğini söyledi.
TÜRKİYE’NİN ATMASI GEREKEN ADIMLAR
Bugün günü birlik kavgalar yerine Türkiye’nin tek başına büyük bir güç olması için çalışılması gerektiğini vurgulayan Başkan Veli Tolu, atılması gereken adımları da şöyle sıraladı: “Hiç vakit geçirilmeden ekonomik, askeri ve siyasi özgürlüğümüzü yeniden kazanacak adımlar atılmalıdır. Terörü besleyen tüm kanallar kesilmelidir. Apo’nun parti genel başkanı gibi davranması ve örgütü yönetmesi mutlaka önlenmelidir. Tüm askeri araç ve ekipmanları üretebileceğimiz bir alt yapı derhal oluşturulmalı ve bunun için yeterli kaynak ayrılmalıdır. Yani kendi uçağımızı, kendi tankımızı üreteceğimiz bir savunma sanayi kurulmalıdır. Ekonomik ve sosyal adımların yanında manevi eğitime de ağırlık verilmelidir. Terör suçu yeniden düzenlenmeli ve idam cezası yeniden uygulanmalıdır. Sembolik bile olsa Başbakan, Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanlığını bıraktığını açıklamalıdır.”
Gazetecilerin konuyla ilgili sorularını da cevaplandıran Veli Tolu, Doğu ve Güney Doğu’da olağanüstü hal ilan edilmesine karşı olduklarını net bir şekilde ifade ederek, “OHAL çözüm değil, sivil insanları cezalandırmaktır. Bunun yerine oradaki insandan istihbarat alır hale gelin. Bütün dünya şunu bilmelidir ki, bu oyunu aklıselim Kürtler ve Türkler birlikte bozmalıdır ve bozacaktır” ifadelerini kullandı.
TEL-AVİV İZİN VERMEDEN HAREKET EDİLEMEZ HALE GELİNDİ
Oysa yaptıkları uyarıların bugünün değil tarihin ispat ettiği gerçekler olduğunu vurgulayan Veli Tolu, “Bugün itibariyle Türkiye, tüm ekonomik kararlarını IMF ve küresel güçlerin istediği şekilde tanzim etmiştir. Sınırlarımız dışında atacağı tüm askeri adımlar NATO’nun himayesine verilmiştir. Dış politikamızın yönünü Pentagon ve Brüksel tayin etmektedir. İstihbari kaynaklarımız MOSSAD ve CIA’ya bağlanmıştır. Sosyal ve kültürel yapımızı AB tanzim etmektedir. Ve en acısı askeri ekipman ve teçhizatlar İsrail’in inisiyatifine bırakılmıştır. Son 10 yılda İsrail’e 5 milyar dolardan fazla para ödenmiş ancak ne tanklarımız ve F16’lar modernize edilmiş ne de insansız istihbarat uçakları teslim edilmiştir. Maalesef tanklarımız, savaş uçaklarımız, radar ekipmanlarımız Tel-Aviv izin vermeden hareket edemez hale gelmiştir” diyerek, devletin hiçbir alanda irade kullanacak hali kalmadığını ortaya koydu.
KÜRESEL AKTÖRDEN KÜRESEL OYUNCAĞA
Bugün itibariyle bırakın küresel aktör olmayı yavaş yavaş küresel oyuncak olma tehlikesiyle karşı karşıya kalındığının altını çizen Veli Tolu, iktidarın ise meseleyi duygusal konuşmalar ve hamaset nutuklarıyla geçiştirdiğini belirtti. Hükümetin meseleyi soyut bir taşeronluk tartışmasına indirgediğine işaret eden Veli Tolu, şöyle devam etti: “Bu mesele bunların kimin taşeronu olduğunu ‘millet biliyor’ demekle geçiştirilemez. Millet biliyor ama bunu iktidarın da bilmesi ve bunlara karşı ne yapacağını deklare etmesi gerekiyor. Üzülmek, duygusal konuşmalar yapmak, hamasi nutuklar atmakla bu saldırılar bitirilemiyor. Eğer iddia edildiği gibi Türkiye uluslar arası aktör ise bunu burada göstersin ve Başbakan masaya yumruğunu vursun. Görelim, bakalım dostlarımızdan kaçı yanımızda yer alacak.” Tolu, bugün karanlığa sövmekten başka bir şey yapılmadığını, oysa iktidarın karanlığa sövmek yerine mum yakması gerektiğini söyledi.
TÜRKİYE’NİN ATMASI GEREKEN ADIMLAR
Bugün günü birlik kavgalar yerine Türkiye’nin tek başına büyük bir güç olması için çalışılması gerektiğini vurgulayan Başkan Veli Tolu, atılması gereken adımları da şöyle sıraladı: “Hiç vakit geçirilmeden ekonomik, askeri ve siyasi özgürlüğümüzü yeniden kazanacak adımlar atılmalıdır. Terörü besleyen tüm kanallar kesilmelidir. Apo’nun parti genel başkanı gibi davranması ve örgütü yönetmesi mutlaka önlenmelidir. Tüm askeri araç ve ekipmanları üretebileceğimiz bir alt yapı derhal oluşturulmalı ve bunun için yeterli kaynak ayrılmalıdır. Yani kendi uçağımızı, kendi tankımızı üreteceğimiz bir savunma sanayi kurulmalıdır. Ekonomik ve sosyal adımların yanında manevi eğitime de ağırlık verilmelidir. Terör suçu yeniden düzenlenmeli ve idam cezası yeniden uygulanmalıdır. Sembolik bile olsa Başbakan, Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanlığını bıraktığını açıklamalıdır.”
Gazetecilerin konuyla ilgili sorularını da cevaplandıran Veli Tolu, Doğu ve Güney Doğu’da olağanüstü hal ilan edilmesine karşı olduklarını net bir şekilde ifade ederek, “OHAL çözüm değil, sivil insanları cezalandırmaktır. Bunun yerine oradaki insandan istihbarat alır hale gelin. Bütün dünya şunu bilmelidir ki, bu oyunu aklıselim Kürtler ve Türkler birlikte bozmalıdır ve bozacaktır” ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.