Hıristiyan Birlik Haricindeki Partiler Türkiye'nin Ab Üyeliğini Destekliyor

Hıristiyan Birlik Haricindeki Partiler Türkiye'nin Ab Üyeliğini Destekliyor

Almanya'da Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) bu yılki seçim programında Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinin derinleştirilmesine yer verirken, üyeliğe kesin bir dille karşı çıkıyor.

Almanya'da Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) bu yılki seçim programında Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinin derinleştirilmesine yer verirken, üyeliğe kesin bir dille karşı çıkıyor. Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti, Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyor.

Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği, 2013 federal seçimde neredeyse hiç gündem olmadı. Önceki federal seçimlerde Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve kardeş partisi Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) tabanına “Türkiye’nin AB üyeliğine müsaade etmeyeceğiz” mesajı vererek desteğini alır, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller de “Türkiye AB’ye ait” sözleriyle Türk seçmenlere sıcak mesajlar verirdi.

Hem Türkiye’nin eski Türkiye olmaması hem de Euro krizi ve Yunanistan’ın iflas tartışmaları, Avrupa’daki işsizliğin artması, sosyal standartların giderek düşmesi, Almanya’nın iç politik tartışmaları Türkiye’nin AB üyeliği konusunu gündemden düşürdü. Seçim kampanyası süresince Türkiye- AB üyeliği yer edinmese de partiler programlarında yer vermeyi ihmal etmediler.

CDU İMTİYAZLI ORTAKLIKTAN DA VAZGEÇTİ

Hıristiyan Demokratlar uzun yıllar savunduğu “Türkiye AB’ye tam üye yerine imtiyazlı ortak olsun” fikrine 2013 federal seçim için hazırladığı programda yer vermedi. İmtiyazlı ortaklıktan artık bahsetmeyen CDU’nun seçim programında “Türkiye ile ilişkileri yeni bir düzeye taşımak” ismiyle özel başlık da bulunuyor. Başlık altında ise şu cümleler öne çıkıyor: “Türkiye’nin stratejik ve ekonomik olarak Avrupa için önemini görüyoruz. Türkiye ve Almanya’daki insanlar arasında çok yönlü ilişkiler var. Bu nedenle Türkiye ve AB ilişkilerini derinleştirmek istiyoruz. Yakın bir işbirliği hem AB’deki hem de Türkiye’deki insanların çıkarınadır. Türkiye ve AB arasında mümkün olduğu kadar yakın işbirliği ve dış ve güvenlik politikasında ise stratejik işbirliği istiyoruz. Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini reddediyoruz. Çünkü Türkiye üyelik şartlarına sahip değil. Ülkenin büyüklüğü ve ekonomik yapısı AB’ye ağır gelecektir.”

22 Eylül 2013 tarihinde federal seçim sonrası CDU’nun Sosyal Demokratlarla (SPD) büyük koalisyon kurması durumunda Türkiye’nin AB üyeliği konusunda SPD’nin yaklaşımı önemli. SPD’nin karşı çıkması durumunda Merkel’in tam üyelik karşıtlığı koalisyon sözleşmesine alınmayabilir.

MERKEL’İN GEZİ AÇIKLAMALARI KISA SÜRELİĞİNE GERGİNLİK OLUŞTURDU

Geçtiğimiz mayıs ayında İstanbul’daki Gezi Parkı olayları sırasında yaşananlar hakkında Başbakan Angela Merkel’in “Dehşete düştüm. Ürkütücü” ifadelerini kullanması Türkiye ile Almanya arasında diplomatik krize sebep oldu. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın sert tepki göstermesi sonrasında iki ülkenin büyükelçileri Dışişleri Bakanlıklarına çağrılarak rahatsızlıklar dile getirildi.

Üç yıl aradan sonra Türkiye ile AB arasında açılacak olan “Bölgesel Politikalar ve Yapısal Araçların Koordinasyonu” başlıklı 22. müzakere faslının açılması öncesinde Almanya ile kriz yaşandı. Varılan mutabakat sonrası faslın açılması ekim ayına bırakıldı.

SPD: TÜRKİYE KESİNLİKLE AB’YE ÜYE OLMALIDIR

Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemek Sosyal Demokratlarda parti politikası olarak öne çıkıyor. Bundan önceki seçimlerde Türk seçmenlere yönelik açıklamasında Türkiye’nin AB üyeliğini çok sık kullanan SDP, 2013 federal seçimlerinde “çifte vatandaşlığı“ gündeme getirdi.

Başbakan adayı Peer Steinbrück seçilmesi halinde ilk 100 günde yapacakları arasında çifte vatandaşlığı serbest hale getirecek yasaya yer veriyor. 2014-2017 hükümet programında “Dış Politika” başlığı altında Türkiye-AB ilişkilerine yer veren SPD, “Bizim için AB’nin Türkiye ile yaptığı müzakerelerin hedefi tam üyeliktir.” ifadeleri yer alıyor.

SPD, Türkiye’nin tam üyeliğinin siyasi, ekonomik ve kültürel katkılarının olacağını belirtiyor. Sosyal Demokratlar, AB’nin üyelik müzakereleri yürüttüğü ülkeler ile üyelik perspektifi verdiği ülkelere karşı sözünü tutmasının önemli olduğunu kaydediyor.

YEŞİLLER: TÜRKİYE İLE MÜZAKERELERDE CANLANMAYA İHTİYAÇ VAR

Eşbaşkanlığını Cem Özdemir’in yaptığı Yeşiller, Türkiye’nin AB üyelik sürecinde yeni bir heyecan ve başlangıca ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Yeşiller, parti programlarında Türkiye ile AB arasındaki Ortaklık Anlaşması’nın üzerinden 50 yıl geçtiğini ve sonuç odaklı müzakerelerin Türkiye ile AB arasında göz hizasında yürütülmesi gerektiği kaydediliyor.

Yeşiller için demokrasi ve insan haklarının önemli olduğunun ifade edildiği parti programında “Türkiye’de basın özgürlüğü, kadın hakları ve azınlık hakları konusunda eksiklikler var. ” bilgisine yer veriliyor. Üyelik sürecindeki ciddiyetin Türkiye’de reformları hızlandıracağını belirten Yeşiller, AB üyeliğinin dini aidiyetliğe bağlı olmadığını vurgulayarak AB’nin Hıristiyan Birliği olmadığını ima ediyor.

TÜRK SEÇMEN ROTH’UN GEZİ ÇIKARMASINI SEVMEDİ

Gezi Parkı olayları sırasında Yeşiller Eşbaşkanı Claudia Roth’un İstanbul’a giderek Gezi protestocularına destek vermesi Almanya’daki birçok kişinin “Doğu Almanya su altındayken Roth, İstanbul’da ne arıyor?” sorusunu sormasına neden olurken, Türk seçmenler de tepki gösterdi.

HÜKÜMET ORTAĞI FDP, TÜRKİYE’Yİ DESTEKLİYOR

CDU’dan farklı olarak hükümet ortağı Hür Demokrat Parti (FDP), Türkiye’ye tam üyeliğini destekliyor. Özellikle Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin (FDP) Türkiye ile sıcak ilişkiler geliştirmesi FDP’nin Türkiye’ye bakış açısını değiştirdi.

Parti programında Türkiye’ye özel bir başlık ayıran FDP, “Türkiye ile on yıllardır derin ortaklıklarımız ve beraberce yürüttüğümüz NATO üyeliğimiz bizi bağlıyor” notu göze çarpıyor. 2005 yılından beri Türkiye ile AB’nin ucu açık müzakereleri yürüttüğünü ve FDP’nin üyelik perspektifini desteklediğini kaydeden liberaller, Türkiye’yi insan hakları ve hukuk devleti reform süreci konusunda cesaretlendirdiklerini dile getiriyor.

Federal Meclis’te grubu bulunan Sol Parti, söylem ve prensip olarak Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyor fakat parti programında Türkiye ile ilgili herhangi bir bilgiye yer vermedi. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.