Hesap Et!
Abdurrahman b. Sabit (r.a) şöyle demiştir:
Bir ülkede şu dört şey alenen yapılırsa, oranın helak olması yakındır:
1. Tartma işini noksan yaparlarsa,
2. Ölçüde hile yaparlarsa,
3. Açıktan zina ederlerse,
4. Faiz yerlerse.
Zinanın açıktan yapıldığı bir yerde veba gibi salgın hastalıklar baş gösterir. Ölçü ve tartıda hile yapılan yer, yağmurdan nasibini almaz. Faiz yenen yer de ise karşılıklı kılıçlar çekilir.
Ubeyd el-Muhârîbî şöyle anlatmaktadır:
Hz. Ali (r.a) teftiş için çıktığında elinde kamçısı olurdu. Yanlış iş yapan olduğunda onu kamçısı ile dürter ve “dpğru tart” diye ikaz ederdi.
İbn Abbas (r.a) şöyle demiştir:
“Ey insanlar! Sizden önceki milletlerin helak olmasına iki şey sebep oldu. Bunlar; ölçü ve tartıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir defasında şöyle buyurdu: “Öyle bir zaman gelecek ki, faiz yemeyen bir tek kişi bile kalmayacaktır.” Sahabeden birisi,
⁃ Ey Allah’ın Resûlü! Onların hepsi faiz yiyecek mi? Peygamberimiz (s.a.v),
⁃ “Evet, faiz yemese de mutlaka faizin tozu bulaşacaktır.” (Ahmed, el-Müsned, 2/494.) buyurdu.
Faiz yemeyen kişiye, gün gelecek tozu bulaşacaktır. Ya bu faiz işine şahitlik edecekler, ya kâtip olacaklar, ya da faizin yenilmesine göz yumacaklardır. Bu şekilde o kişiler de bu günahtan nasibini alacaktır. Peygamberimiz (s.a.v), Medine’ye hicret etmiş ve orada bulunan bazı kişilerin ölçü ve tartı işinde hile yaptıklarını görmüştü. O zamanlar da, gerçekten Medine insanı ticaret ahlakından yoksun idi. Her ticaret erbabının iki adet terazisi olurdu. Bir şey alacağı zaman eksik gösteren teraziyi çıkarır, bir şey satacağı zaman ise fazla gösteren terazisini çıkarırdı. Peygamberimiz (s.a.v),
“Bu yaptıklarınızdan dolayı sizlere yazıklar olsun.” diye sitem ederdi. Ölçü ve tartı ile ilgili olan ayetler o dönemde inmişti.
“Öyle bir gün ki, insanlar âlemlerin rabbinin huzuruna çıkacak,” (Mutaffifin, 83/6.) ayetini nasıl unuturlar. Kıyamet günü dirilmeyi ve yaptıklarından hesaba çekilmeyi neden hesap etmezler.
Tek bir dirhemin ve bir gramın hakkı bile sorulacaktır. Ey insanoğlu! Bunlardan ibret alıp, büyük ve çetin gün gelmeden kendini korumaya al!
Bütün mahlukat o gün rabbimin huzurunda duracaktır. Dünyada yapılan her şeyden hesaba çekilecek ve gözden bir şey kaçırılmayacaktır. Kişiler amel defterinde ne yazıyor ise bir bir okuyacaklardır. Ayette:
“Artık kitap ortaya konmuştur; suçluların, onda yazılı olanlardan korkmuş olduklarını görürsün. Vay halimize! derler, bu nasıl kitapmış! Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın hepsini sayıp dökmüş!” Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.” (Kehf, 18/49.)
İnsanlara adil davrananlar ve haklarını koruyanlara ne mutlu. Hz. Ömer (r.a)’den gelen bir rivayette Nebî (s.a.v) şöyle buyurdu: “Allah’ın yeryüzündeki ölçü ve tartısı, adalettir. Kim ona tutunursa cennette gider. Kim de onu bırakırsa cehenneme gider.
Adaletli olmak, önce devlet yönetiminde olanlardan başlar. Devlet büyükleri halkına karşı adaletli olduğunda, halk da kendi arasında birbirine adaletli olur. Ey Müslümanlar! Adaletli olup kendinizi ateşten koruyunuz.
Gününüz bereketli olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.