Sürekli gündemde sıcak tutulmak istenen bu sorunun cevabı gerçekten de önemli.

Çalışan var, mecburi olarak dışarı çıkması gerekenler var.

O halde herkes kendi OHAL'ini nasıl ilan edecek?

**

Ekonomik öngörülerine çok güvendiğim ve sürekli takip ettiğim bir isim var.

Prof. Dr. Özgür Demirtaş.

Analizleri harika, yerinde.

Bu konu ile ilgili bir açıklama yaptı.

Az sonra bahsedeceğim.

**

Bilim insanları, “sokağa çıkma yasağının” virüsü önleme adına önemli ve en mühim adım olduğunu söylüyor.

Virüsün yayıldığı çoğu ülkede sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Bazı bilim adamları, bu meselenin masada olduğunu iddia etti.

Yine de bilim insanlarımız, bu gerçeği yeterince dile getiremiyorlar.

“Bize göre doğru olan, insanların kendilerini mümkün mertebe evlerinde izole etmesi” deyip, geçiştiriyorlar.

**

65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı geldi.

Görüyorsunuz, şahit oluyorsunuz, duyuyorsunuz.

Belki keyfi, belki sıkıntıdan belki de mecburiyetten yine de bu kesimden insanlar dışarıya çıkıyorlar.

Çok görmemek de gerekir. Herkesin kendine göre haklı sebepleri illaki vardır.

Her zaman söylediğim bir söz var;

“Toplumda bazı şeylerin karşılık bulabilmesi adına, tavanda da söylem ve eylemlerin bir karşılığı olmalı.”

**

Toplumda öyle bir algı oluşturuldu ki, sanki virüs sadece yaşlıları buluyor.

İtalya'da virüsün yayılımını sağlayan kimlerdi? Gençler değil miydi?

İran'da 6 yaşında bir çocuk, Koronavirüsten dolayı hayatını kaybetti.

Allah, kimseye evlat acısı yaşatmasın.

Anlatmak istediğim virüsün yaş sınırı tanımadığıdır.

Her insan, risk altındadır.

Tedbir ve önlemleri almak hepimizin boynunun borcudur.

Sadece yaşlılarda ve kronik rahatsızlığı bulunanlarda virüsün etkileri daha ağır oluyor.

Ama bu demek değildir ki, virüs sadece yaşlıları bulacak. Bu konu elzem bir konudur.

O halde önlem alınacaksa sadece yaşlılar için değil, ivedilikle toplumun tüm kesimleri için de önlem alınmalıdır.

**

Eee, tamam ben kendi OHAL'imi ilan etmek istiyorum da, işim, ekmek aşım ne olacak?

İnsanlar, işverene kendi OHAL'ini ilan ettiğini nasıl açıklayacak?

Her işveren aynı merhameti taşıyor mu?

Her patron, çalışanına aynı müsamahayı gösteriyor mu?

Sorular, sorular...

Bu süreçte sanki işin en kolay kısmı “Siz kendi OHAL'inizi ilan edin” demek.

Söylemler ile eylemler arasında bir farklılık olmaması adına elle tutulur ve ayakları yere daha sağlam basan ifadeler kullanmak gerekir.

**

Prof. Dr. Özgür Demirtaş örneğini neden verdim?

Çünkü Demirtaş diyor ki;

“Bir ülkenin sokağa çıkma yasağı ilan edebilmesi için:

O ülkenin hazinesinin, evde kalacak insanların; elektrik parasını, su parasını, kirasını, gıdasını ve maaşını ödeyecek parasının olması lazım.”

Varın şimdi olayı siz anlayın, siz düşünün ve siz kafa yorun.

Kalın sağlıcakla.