Hastane Güvenliğinde 2 Günlüğüne Kaybolan Kimliği Başına Dert Oldu

Son dönemlerde artan kimlik dolandırıcılıklarına bir yenisi daha eklendi. Eskişehir’de yaşayan Şaban Karaarpa, iki yıl önce hastanede yatan dedesini ziyaret etmek için Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne gitti. Kapıdaki güvenlik görevlilerinin kendisinden kimlik istemesi üzerine nüfus cüzdanını veren Karaarpa, çıkışta almak istediği kimliğinin kaybolduğu söylendi. Aradan iki gün geçtikten sonra kimliğinin bulunduğu bildirilen Karaarpa, kimliğini teslim alarak hiçbir şey olmamış gibi yaşamına devam etti. Ancak bir süre sonra Karaarpa, üzerine kayıtlı iki telefon numarası olduğunu ve Konya’daki iki ayrı bankadan toplam 36 bin TL’lik kredi çekildiğini öğrendi. Durumu araştıran Karaarpa, kendi kimliği ile yapılan dolandırıcılığı ortaya çıkardı ve durumun düzeltilmesi için mahkemeye başvurdu. Karaarpa, kendisini mağdur eden, kimliğiyle dolandıran şahıs veya şahısların bulunmasını ve hukuk nezdinde gerekli cezanın verilmesini, çekilen ilgili paraların da ödenmesini talep etti.

Eskişehir’de yaşayan Şaban Karaarpa, 2012 yılının Haziran ayında Yunus emre Devlet Hastanesi'nde yatmakta olan dedesi Adil Ünver’i ziyarete gitti ve girişte nüfus cüzdanını talep üzerine güvenlik personeline teslim etti. Ziyaret sonrası güvenlikçilerin yanına giderek kimliğini isteyen Karaarpa, ‘kimliğiniz kaybolmuş’ denilerek teslim edilmedi. Aradan birkaç gün geçtikten sonra hastaneden telefonla aranarak kimliğinin bulunduğunu ve gelip alması gerektiği bildirildi. Hastaneden kimliğini alan Karaarpa, aradan iki yıl geçtikten sonra 2014 yılının Nisan ayında şok bir durumla karşılaştı. 2014 yılının Nisan ayında Karaarpa’nın evine üzerinde kendi ismi yazan iki adet cep telefonu numaraları bırakıldı. Söz konusu numaralarda telefonu olmayan ve durum karşısında şaşkına dönen Karaarpa, ilgili GSM bayiine giderek konuyu soruşturdu. Karaarpa, aldığı cevap karşısında şaşırdı. Çünkü Karaarpa’nın şahsına ait kimlik bilgileri kullanılarak, yalnızca doğum tarihi farklı olarak hiç gitmediği Konya’da bulunan bir bayiden 2 adet telefon hattı alındığını ortaya çıktı. Bunun üzerine konuyla ilgili savcılığa şikâyette bulundu ve soruşturma başlatıldı.

Ancak hastanede güvenlikçilere teslim ettiği ve iki günlüğüne kimliği kaybolan Karaarpa’nın başına gelenler bununla da kalmadı. Karaarpa’ya bu kez 2014 Haziran’ında bir bankadan kredi kartı gönderildi. Söz konusu bankayla bir ilişkisi ve başvurusu olmayan Karaarpa, tedirgin oldu ve ilgili bankanın Eskişehir şubesine başvurarak konun incelenmesini istedi. Yapılan incelemede yine Karaarpa’nın kimlik bilgileri ve nüfus cüzdanı kullanılarak bu kez fotoğraf farklı olarak yine hiç gitmediği aynı bankanın Konya şubesinden 2014 Nisan ayında 18 bin 703 lira kredi çekildiği belirlendi. Tüm bunlar yaşanırken yapılan incelemede yine aynı şekilde bu kez henüz tespit edilemeyen bir başka bankadan da Karaarpa adına 25 bin lira kredi kullanıldığı ortaya çıktı.

İki gün kaybolan kimliği nedeniyle başına gelmeyen kalmayan Karaarpa, yaşadıkları karşısında şaşkına döndü. Yaşadığı sıkıntıların çözülmesi ve kimliğini kullanarak kendisini dolandırılanların bulunup, cezalandırılması için avukatı aracılığıyla savcılığa başvurdu. Adına düzenlenmiş sahte kimlik fotokopisi, gerçek kimlik fotokopisi, adına çıkarılmış iki adet telefon faturası ve adına çekilmiş iki adet kredi belgeleriyle savcılığa başvuran Karaarpa, kendisini mağdur eden, kimliğiyle dolandıran şahıs veya şahısların bulunmasını ve hukuk nezdinde gerekli cezanın verilmesini, adına çekilen ilgili paraların da ödenmesini talep etti.

Karaarpa’nın avukatı Emre Kurtoğlu, müvekkilinin başına gelen olayın aslında tüm vatandaşları tehdit eden bir soruna dönüşmüş durumda olduğunu söyledi. Avukat Kurtoğlu, "Vatandaşlar kimliklerini bırakırken daha dikkatli davranmalı. Gerekirse yazılı belge karşılığında bırakmalılar. Bankalar da ticari kredilerde olduğu gibi vatandaştan imza sirküsü istemeli." dedi. CİHAN