'Güvenlikçi Politikalarla Açılımdan, Demokratikleşmeden Bahsedilemez'

HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, bölgedeki olaylarda ölenlerle ilgili ciddi bir soruşturma yapılmadığını belirterek bunun aydınlatılmaması halinde karanlık bir sürecin önünün açılacağını söyledi. "Faili meçhullerin devri bitti diyorlardı." diyen Yüksekdağ, bu güvenlikçi politikalara son verilmedikçe gerçek anlamda bir açılımdan, demokratikleşmeden bahsedilemeyeceğini vurguladı.

Partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuşan Yüksekdağ, sözlerine sınırda hayatını kaybeden Kader Ortakaya'yı anarak başladı. Türkiye'de "Kobani direnişi ezilsin, ona, buna ve kendisine muhtaç olsun" diye beklendiğini dile getiren Yüksekdağ, IŞİD çetelerine her türlü desteğin verildiğini, baskı politikasıyla yaklaşıldığını savundu.

Başta AKP hükümeti olmak üzere tüm egemen siyasi yapıları uyaran Yüksekdağ, "Ortadoğu'da kaos, savaş ve saldırı üretmekten başka işe yaramayan elinizi ve politikanızı çekin." ifadelerini kullandı. İktidarın Suriye, Kobani, Rojova politikasının çöktüğünü kaydetti. Kendileri için Kobani, Rojova ne ise Mescid-i Aksa'nın da o olduğunu ifade ederek saldırıyı kınayan Yüksekdağ, böyle bir saldırının asla kabul edilemez olduğunu vurguladı.

İSRAİL İLE ASKERİ VE TİCARİ ANLAŞMALAR İPTAL EDİLSİN

Filistin'deki katliamını durması için şimdiye kadar hükümetin ne yaptığını soran Yüksekdağ, İsrail devletine bağırıp, çağırmakla, gözyaşı dökmekle olmayacağını söyledi. İsrail ile tüm ilişkilerin kesilmesini isteyen Yüksekdağ, hükümetin tavrının 12 yıl boyunca asla ve asla olmadığını belirterek bütün stratejik işbirliğinin korunduğunu, geliştirildiğini kaydetti. Yüksekdağ, İsrail ile askeri ve ticari anlaşmaların iptal edilmesi gerektiğini vurguladı. Paralarla İsrail'in Filistin halkının kanını akıttığına dikkat çekti.

AKP hükümetinin gerilim ve çatışmacı politikasıyla halkın demokratik taleplerinin üstünün kapatıldığını dile getiren Yüksekdağ, "Şimdiye kadar aç-kapa icraatı olmuştur. Bir açıyorlar, bir kapatıyorlar. Açtıktan sonra sadece mevzuyu açıyorlar ama icraata gelince tam bir duvarla karşılaşıyorsunuz." diye konuştu.

KÜRT SORUNUNU, ÇÖZÜM SÜRECİNİ ASKIYA ALDINIZ, DONDURDUNUZ

"Kürt sorununu, çözüm sürecini askıya aldınız, dondurdunuz." diyen Yüksekdağ, çözüm sürecini askıda tutarak başka bir sorunun çözümü konusunda inandırıcı olduğuna iktidarın kimseli ikna edemeyeceğini vurguladı. Çözüm sürecinin geldiği aşamayı da değerlendiren Yüksekdağ, çözüm sürecinin önünde neden HDP'yi gördüklerini sordu. Yüksekdağ, "Aklı ve sabrı zorlama tavrına yöneldiler. Hükümet, 'hele HDP ne yapıyor, ona bakalım' diyor. O zaman yer değiştirelim. HDP gelsin, hükümetin sorumluluğunu alsın, bu sorunu çözsün. Bizim çözümümüz var, sizin gibi iradesiz değiliz. Ama kendi sorumluluğunuzu, bize atmaktan artık vazgeçin. Sorumluluk ve görevinize sahip çıkın. Bu kritik patinaj durum, hükümetin iradesiye aşılacaktır." dedi.

HDP'Yİ DİZAYN ETMEK KİMSENİN HADDİ DEĞİLDİR

"HDP'yi dizayn etmek kimsenin haddi değildir." diyen Yüksekdağ, "Şöyle yapın, böyle yapın demek kimsenin haddi değildir. Biz ne yapacağımızı hep halkımıza sorduk. Halkımıza hesap veremeyeceğimiz hiçbir duruşumuz, söylemimiz icraatımız olmadı. Kimse HDP üzerinde baskı kurmaya çalışmasın." ifadelerini kullandı.

HDP Genel Merkezindeki saldırıyı siyasi iktidarın fevri bir olaymış gibi göstermeye çalıştığını savunan Yüksekdağ, saldırının planlı ve organize bir saldırı olduğuna dikkat çekti. Bir partinin söylemleriyle kıştırtıcılık yapıldığını dile getiren Yüksekdağ, iktidardan saldırının arkasındaki karanlık güçlerin derhal aydınlatılmasını istedi.

Polisin öldürme yetkisinin genişletildiğini belirten Yüksekdağ, demokratik alanların genişletilmesi gerekirken; polisin öldürme yetkisinin genişletildiğini ifade etti. Bölgedeki olaylarda ölenlerle ilgili ciddi bir soruşturma yapılmadığını ifade eden Yüksekdağ, "Karanlık bir sürecin önü açılacaktır. Faili meçhullerin devri bitti diyorlardı. Faili belli olmayan hiçbir olay kalmayaak diyorlardı. Ama bir dizi olayın faili aydınlatılmadan önümüzde duruyor. Bu güvenlikçi politikalara son verilmedikçe gerçek anlamda bir açılımdan, demokratikleşmeden bahsedilemez." diye konuştu.

Hükümetin Alevi açılımını eleştiren Yüksekdağ, Dersim katliamının resmi olarak tanınmasını istedi. Seyit Rıza'nın itibarının iade edilmesi gerektiğini söyledi.

CİHAN