Sinan Şen

Sinan Şen

Gıybeti Terk Et-3

Gıybeti Terk Et-3

İslam dini sosyal hayatta insanlara kardeşliği ve dostluğu emreder. İnsanların aralarını bozabilecek davranışları yasaklamıştır. Bu tutumlar arasında bulunan gıybet de fitne çıkaracağından ve kardeşlik hukukunu bozacağından yasak kılınmıştır. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: Müslümanların her şeyi, kanı, malı ve her şeyi diğer müslümanlara haramdır. (Müslim, Birr ve’s Sıla, 32)

Gıybet hakkında bazen yanlış bir iddiaya sahip olabiliyoruz. Dini yönden hali bozuk olan kimsenin kusurlarını söylemek gıybet olmaz zanneder. Böyle yapmasının amacını, Allah’ın kötü saydığı şeyleri yermek olarak görür. Bir kimseyi işlediği günahlarını söyleyerek kötülemek caizdir derler ve şu olayı delil olarak gösterirler;

Rivayete göre, çok namaz kılıp, oruç tutan, ancak diliyle komşularını üzen bir kadın, Allah Resûlü’ne haber verildiğinde Resûlullah (s.a.v) onun için,

“O ateştedir” (İbn Hibban, Sahîh, nr.6457) buyurmuştur. Yine başka bir kadın için “cimridir” dendiğinde Resûl-i Ekrem (s.a.v),

“Öyleyse onun hayrı yoktur” (Buhârî, Edebü’l Müfred, 119) buyurdu.

Yukarıdaki iki hadisi delil olarak göstererek gıybet etmediğini iddia edenler hata içerisindedir. Çünkü sahâbeler, bu konuları, hükmü öğrenmek için dile getiriyorlardı. Onların maksadı kişileri küçük düşürmek değildi. Bir de bu olay Resûlullah Efendimiz’in (s.a.v) meclisine hastır.

Ümmetin âlimlerinin icma ile verdikleri hüküm şudur:

“Bir kişi, bir başkasının arkasından hoşlanmayacağı bir şeyle anarsa gıybet olur.”

Bu durum Allah Resûlü’nün gıybet tarifine girmektedir. Arkasından konuşulan söz her ne kadar doğru olursa olsun gıybettir. Onu yapan Rabb’inin emrine asi davranmış, kardeşinin etini yemiş sayılır. Delili Resûl-i Ekrem’in (s.a.v) şu hadisidir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) ashabına,

“Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?” Diye sordu, ashap,

“Allah ve Resûlü daha iyi bilir” dediler. Resul-i Ekrem (s.a.v),

“Kardeşini, arkasından hoşlanmayacağı bir haliyle anmandır” buyurdu. O zaman ashap,

“Şayet o dediğimiz şey kardeşimizde varsa bu durum nedir?” Diye sordular. Resûlullah (s.a.v),

“SöyledikKerim onda varsa gıybetini yapmış olursun; yoksa iftira etmiş olursun” (Müslim, Birr ve’s Sıla, 20) buyurdu.

Hasan-ı Basri (rahmetullahi aleyh) şöyle der: “Başkasını arkadan çekiştirmek üçe ayrılır: Gıybet, bühtan (iftira), ifk (yalan). Üçü de Allah’ın kitabında yasaklanmıştır. Gıybet, onda olan şeyleri söylemendir. Bühtan, onda olmayan şeyi söylemendir. İfk (doğrusunu eğrisini araştırmadan) onun hakkında her duyduğunu söylemendir.”

Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) şöyle demiştir: “Hiçbiriniz kimsenin gıybetini yapmasın. Ben bir keresinde Allah Resûlü’nün yanındayken bir kadın için, ’Şu kadının etekleri ne kadar uzunmuş’ deyince Peygamber Efendimiz (s.a.v):

“Tükür, tükür” buyurdu. Tükürdüm, ağzımdan et parçası çıktı.” (İbn Ebü’d Dünyâ, Kitabü’s-Samt, 216)

Gıybet konusu hassastır. Konuşurken düşünerek konuşmalı, sözlerimize özen göstermeliyiz. Allah’ın rahmeti bereketi üzerinize olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sinan Şen Arşivi