Recep Çınar

Recep Çınar

Firavun kılıklılar!!!

Firavun kılıklılar!!!

Daha yeni ciddi bir travma geçirdi bu kulüp…
Avrupa’dan Asya’ya düştü…
Belirsizliğin, ilgisizliğin, nemelazımcılığın ve Konya düşmanlığının insanın içini kemirdiği yerde, daha fazla tutunamadı ve süper ligi çok zamansız kaybetti bu şehir…
Açıkçası canımız çok yandı…
Bu takım layık olduğu yere yeniden gelir mi? sorusu içimizi kemirmeye başladı şimdiden…
Ama, kurt elmanın içine girdi bir kere! Acabalarla yaşamanın bu denli zor olduğunu gördüm hayatın bu bölümünde… Kedinin pisliğini toprağın altına saklaması gibi bir şey aslında benimkisi…
Önümdeki fotoğraf net değil…
Ve bir o kadar da karmaşık…
Nasıl karmaşık olmasın?
Şehrin ilgisizliği ile içimizdeki “firavun” kılıklı ya da Konyasporlu olmayıp, ama Konyaspor’u seviyormuş rolü yapan “figüran”ları görünce de endişelerim artmıyor desem yalan olur…
Çünkü,  sahipsizliğin dip yaptığı bu şehirde, yetmezmiş gibi hiçbir menfaat gözetmeksizin bu şehrin takımını hayata döndürmeye çalışan 3-5 yiğit adama da “çamur” atılmaya kalkılıyorsa, bazı “çamur” bile olamayanlar tarafından, varın gerisini siz düşünün… 
Tahsil edilmesi ya da bulunması iyice imkansızlaşan para, gönül ve yitirilen umutlara rağmen,  yönetimdeki insanların hala çaba göstermesine saygı duyulmuyor da, üstüne üstlük o insanlara “şerefsiz”ce saldırılıyorsa, bu saldırıların arkasında başka şeyler aramak lazım…
Herkesin “söz” verdiği, ama “para” denilince aklını oynattığı bu şehirde, sadece kendilerine değil, futbola bile 40 yıllık yabancı olanlar çıkıp televizyonlarda  salya sümük konuşuyorlarsa, köşelerinden “onursuz”ca  saldırıyorlarsa, bu işte bir arızanın olmadığını söylemek safdillik olur…
Konyaspor zor bir süreçten geçiyor… 
Böyle zor bir süreçten geçerken bu takım, kendini bile idare edemeyen 2-3 itin kopuğun lafını ciddiye almamalı, bu takımı idare edenler…
İşin özü şu; Şehir ve şehirde yaşayanların kalitesi oranında büyüyecek bu takım… Bu şehrin topçusu popçusu, kaportacısı boyacısı, havada uçan kuşu, yerdeki karıncası, atananı, seçileni, bakanı, bakmayanı, vekili, aslı, cumhuru, reisi ve bütün bunların yanında da sporla birebir teması olan  TSYD’si, ASKF’si, TÜFAD’ı ve bütün Taban Birlikleri ile yürüyecek bu kervan…
Her ne kadar itler ürüse de…
Meseleyi bir uyarlama fıkra ile kapatalım…
Ama, şimdilik.
KONYASPOR FIKRASI
Bir gün Melih Gökçek, Mehmet Özhaseki ve Tahir Akyürek konuşuyorlarmış.
Derken içeriye bir adam girmiş;
-Ben şeytanım. Sonsuza kadar yaşar ve her şeyi bilirim demiş..
Bunun üzerine Melih Gökçek;
-Ankaraspor ne zaman şampiyon olacak? diye sormuş. Şeytan da;
-2045’te demiş. Gökçek ağlamaya başlamış ve “Allah kahretsin göremeyeceğim.”
Sonra Mehmet Özhaseki:
-Peki Kayseri ne zaman şampiyon olacak?”demiş. Şeytan da:
-2053’te demiş. Özhaseki’de başlamış ağlamaya “Göremeyeceğim” diye..
Son olarak Tahir Akyürek:
-Peki Konyaspor ne zaman  şampiyon olup Asya’dan Avrupa’ya, çıkacak? Bunun üzerine şeytan düşünmüş, düşünmüş ve;
Allah kahretsin, Konyaspor’un bu şartlarda Asya’dan Avrupa’ya çıkacağını ben bile göremeyeceeeem!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi