A. Galip Doğan

A. Galip Doğan

Fıkıhi Sorular ve Cevaplar

Fıkıhi Sorular ve Cevaplar

S.1) Hocam; biz besiciyiz. Ereğli Yolu’nda oturuyoruz tezek yapıp fazlasını satıyoruz. Bize bu satış caiz değil dediler. Ne dersiniz biz şafi mezhebine tabiyiz, açıklar mısınız?
C.1) Hanefi mezhebine göre tezek, gübre satışında bir sakınca bulunmamakta, satışı caiz ve mubahtır.
Şafi mezhebine göre ise tezek gibi necis olan şeylerin satışı caiz değildir.

S.2) Haram kazanç sağlayan birisinin yemek davetine icabet edilir mi? Açıklar mısınız?
C.2) Hanefi ve Şafi mezhebine göre malına her hangi bir yolla haram karıştırdığı biliniyorsa ikram ve davetinin kabul edilebilmesi için bazı şartları vardır.
a) Kazancının çoğu haram değilse başka bir yerden kazancı varsa ikram kabul edilir.
b) Kazancının çoğu haramsa, ikram ettiği şey helal ise yine ikram kabul edilir. Kazancın çoğu haram ise ikram kabul edilmez. Ancak davet edilen kişi kazancının durumunu helal mi haram mı bilmiyorsa ikram kabul edilir. En ideali, takva gereği şüpheli şeylerden kaçınmak lazım gelir.

S.3) Hocam; Erkeğin spermi yoksa veya az ise bir başkasından alınarak tüp bebek yapılabilir diyorlar. Bu durumda tüp bebek caiz midir? Açıklar mısınız?
C.3) Vücutta bir hastalık olduğu zaman nasıl ki şifa aranıyorsa, bu da bir hastalıktır. Tüp bebek de tedavi yöntemi olmakla beraber, karı ve kocanın spermi ve yumurtasından olması şartı ile caizdir. Aksi takdirde başkalarının spermi veya kadının yumurtası ile tüp bebek kesinlikle caiz değildir zira zina olur haramdır.

S.4) Hocam; Bir tv kanalında taşıyıcı anneliğin caiz olduğu, çocuğun süt emmesi gibidir deniliyor ne dersiniz bu önemli konuyu öğrenmek istiyoruz.
C.4) Tartışılan ve yeni bir konudur. Daha çok Hindistan gibi fakir ülkelerde bu tür olaylar var, fakat süt emmesi olayı ile kıyaslamak normal ve doğru değildir. Süt verme ayrı bir olay bu rahim olayı ayrıdır.
Nikahlı olan karı ve kocanın döllenme olayından sonra başka bir kadının rahmine taşınıyor, doğacak çocuğun annesi kim olacak, yumurtası döllenmiş olan mı yoksa taşıyıcı olan mı annesi olacaktır. Bu durum çok kötü bir olay aile de kaosa yol açar, ilerde çok büyük tehlikelerin meydana gelmesine sebep olur. 2-3 kadınla nikahlı evli olan birisinin kadınlardan birisi hasta olabilir, nikahlı olan diğer kadınlardan biri taşıyıcı anne olabilir diyen veya caiz olduğu söyleyen alimler vardır.
Örneğin; zengin bir iş adamı Amerika’ya böbrek nakli için gider, orada yanlışlıkla köpek böbreği nakli yaparlar. Ancak 6 ay sonra kontrole gittiğinde sorarlar bir şikayetin var mı diye. O da yok diyor. Fakat ısrarla tekrar tekrar sorarlar şikayetin var mı diye. Hatırlar şunu söyler: “Ayakta çişimi yaparken sağ ayağımı kaldırıyorum bundan başka şikayetim yoktur” der.

S.5) Hocam; Sıhhat için kaplıca ve hamamlara gidiyoruz, çok kısa giyiniyorlar acaba biz de bu durumda görmekle günaha giriyor muyuz? Açıklar mısınız?
C.5) Bu durumda satrül avrete dikkat etmek lazım. Erkekler de göbekle diz arasının açılması haram olduğu gibi bakması da haramdır.
Bu hususta Peygamberimiz (S.A.S) şöyle buyurmakta; Sizler ileride hamam denilen binaları olan memleketler fark edeceksiniz o hamamlara girmek ümmetime haramdır. Bunun üzerine ashabı güzin de şöyle sordular. Ya Rasullah hamamlar hastalığı gideriyor ve kiri temizliyor deyince iki cihan sultanı (S.A.S) şöyle buyurdular; Ümmetimin erkeklerine peştamalla oraya girmeleri helaldir. (Taberani)
 Hamama giren insanların üzerine vacip olan hususlar; a) Başkasının avretine bakmamak. b) Kendi avret mahallini kapatıp başkasının görmesine engel olmak. c) Başkası avret yerini açarsa güzel bir sözle ikaz ve izah etmek lazımdır.

S.6) Hocam; yaşlı bir amca ile tartıştık, özürsüz üst üste üç vakit namazını terk eden kimsenin nikahı düşer dedi, biz olmaz dedik. Açıklar mısınız?
C.6) Bir Müslüman özürsüz üst üste üç Cuma namazına gitmezse fasık olur. Nikahla bir alakası bulunmamaktadır. Ancak bir Müslüman Cuma namazı farz değil derse o zaman Allah (c.c) hükmünü inkar ettiği için dinden çıkar, O zaman nikahı gider. Böyle inkar etmediği müddetçe nikaha bir zararı olmaz. Peygamberimiz (S.A.S) ilk hutbesinde şöyle buyurdu; Kim özürsüz üç Cumayı terk ederse Allah (c.c) onun kalbini mühürler. (Ebu davud-Tirmizi)

S.7) Hocam; Cuma namazı kaç rekattır. Kimisi sadece farzı kılıyor, kimi 10 rekat, kimi de 16 rekat kılıyor. Hangisi doğrudur, açıklar mısınız?
C.7) Peygamberimiz (S.A.S) ilk Cuma namazını, hicret esnasında Medine’ye 5 km kala Ranuna mevkiinde kıldırmıştır.
 Hanifi mezhebine göre Cuma namazı şöyle kılınır; a) Cumanın ilk 4 rekat sünneti müekket sünnettir kılınması gerekir. b) Sonra Cumanın 2 rekat farzı kılınır. Önemli olan Cuma hutbesi okunurken konuşulmaz, konuşulursa günah olur, hatta konuşana sus konuşma bile denmez. c) Cuma farzından sonra 4 rekatlı son sünneti kılınır. Bu sünnette müekkettir kılınmalıdır. d) Son Osmanlı uleması tarafından zühuru ahir diye kılınan 4 rekatlı farz gibi kılınan bir namaz daha var. Cuma’nın şartlarından biri cemaatle camide kılınmasıdır. Şayet Cuma namazı kabul olmasa onun yerine zühuru ahir namazı kılınmasına karar vermişlerdir. e) Vaktin son sünneti adıyla kılınan iki rekat sünnet daha var İmamı Ebu Yusuf’a göre kılınır.

S.8) Hocam; Ulusal bir tv kanalında, ölüye Kur’an okunmaz Fatiha okunmaz, okunsa da ölüye bir faydası olmaz dendi. Bu konuda ne dersiniz açıklar mısınız?
C.8) İmam’ı Ahed bin Hambel, Şafi ve Hanefi imamlarına göre okunan Kur’an, Fatiha ve Yasin ölüye ulaşır, salih ameldir. Efendimiz (S.A.S) şöyle buyurur; Bir insan öldükten sonra amel defteri kapanır, ancak üç grup insan var ki bunlar; l) Hayırlı ilim adamı. 2) Hayırlı evlat bırakan ebeveyn. 3) Sadaka-i cariye sahibi öldükten sonra amel defteri açık olur.

S.9) Hocam; İntihar edenin cenaze namazı kılınır mı? Kılınmaz diyorlar ne dersiniz? Açıklar mısınız?
C.9) İntihar eden bir kimse eğer ayetleri inkar etmemişse harama helal dememişse Müslüman’dır. Müslüman olduğuna göre; Hanefi ve Şafi alimlerine göre intihar edenin cenazesi yıkanır, namazı kılınır. Tabi ki intihar etmek haramdır. İntihar ederek kendi hayatına kıyan bir insanın şuuru yerinde değildir. Şayet şuurlu olsa kolay kolay kendini öldüremez.

S.10) Hocam; Bir kitap okudum, o kitapta kadınların adet günlerinde namaz kılınır, oruç tutulur, Kur’an okunur diye yazıyordu. Ulusal bir Tv kanalında aynı konuyu değindiler. Bu konuyu Kur’an ve sünnete göre açıklar mısınız?
C.10) Hanefi ve Şafi mezhebine göre adetli bir kadının oruç tutması, namaz kılması haramdır. İmam-ı azama göre altı şey yapamaz, Şafiye göre ise sekiz şey yapamaz. Fatıma bintü Ebu Hüseyin’in rivayet ettiği bir hadiste Efendimiz (S.A.S) Aişe annemize şöyle buyurmakta; Ay hali olunca namazı bırak buyurdu, Aişe annemizde bizde o halde namaz kılmaz ve gazada etmezdik dediler. Yine Hz. Aişe (r.a) şöyle rivayet eder, Efendimiz (S.A.S)ın döneminde ay hali olunca oruç tutmaz, kazada etmezdik buyurdular. (İmam-ı Ahmed bin hambel)
Oruçlu iken ayhali olan bir kadın orucunu bozar, devam edemez. İslam fıkıhında her şeyiyle açıktır. Buna rağmen aksini söyleyenler art niyetlidirler.
Tavaf Yapamaz: Hz.Aişe (R.A) şöyle rivayet etmiştir; Efendimiz (S.A.S) aybaşı olduğu haccedenlerin yaptığını yap ancak, temizleninceye kadar Beytullahı tavaf etme buyurdular. (Buhari ve Müslim)
Ay halinde olan bir kadın Kabe’yi tavaf edemez, ederse haram işlemiş olur aynı zamanda ceza olarak da bir deve kurban etmesi gerekir.
Kur’an okuyamaz: Ona ancak temiz olanlar el sürer. (Vakıa 79) Yine bir hadiste Efendimiz (S.A.S) şöyle buyurur; Aybaşı olan cünüp olan da Kur’an’dan hiçbir şey okumasın. (Beyhaki, İbni mace, Darakutni)
Mescide gitmek, Kabe’ye girmek yasaktır, haramdır. Hadis; Ben hayızlı, cünüp olan kimseye Mescidi helal kılmadık (Tirmizi ve Ebu davud)
Cinsel münasebette bulunmak: Haramadır. Sana kadınların ay halinden sorarlar deki o bir rahatsızlıktır, eziyettir bu sebeple ay halinde olan kadınlardan uzak durun. Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakitte Allah (c.c)nin helal kıldığı onlara yaklaşın. Şunu bilin ki Allah (c.c) Tevbe edenleri de sever, temiz olanları da sever. (Bakara.222)
Anlamı; temizlendikten sonra da Allah (c.c) emrettiği şekilde onlara yaklaşın.

S.11) Hocam emekli ikramiyesini aldım, bir esnafa çalıştırması, değerlendirmesi için verdim. O da ayda 1500 TL kar payı veriyor, bu yapılan iş doğru mu, açıklar mısınız?
C.11) İkramiyenizi; O esnafa belli bir miktar kar karşılığı şartlı olarak vermişseniz doğru değildir. Faizin bir çeşididir, ancak o esnaf paranızı kar ve zarar ortaklığına kabul etmiş olması gerekir. Senin paranı çalıştıracak, yaptığı ticari faaliyetin sonucunda kar etmişse kardan, zarar etmişse zararı yansıtması lazım ve zararı çekmeniz halinde helal olur.
Dua ve Selamlar. 17.03.2011

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
A. Galip Doğan Arşivi