Erbakan: Yanımızda Kürdistan Kurulmaya Çalışılıyor

Erbakan: Yanımızda Kürdistan Kurulmaya Çalışılıyor

Erbakan Vakfı Genel Başkanı Fatih Erbakan, "Irak, Sudan, Libya ve Suriye’nin bölünüp parçalanması, yanımızda kukla bir Kürdistan kurulma tehlikesi karşısında Türkiye olarak tek yapabildiğimiz ‘Kimse Türkiye’nin gücünü test etmeye...

Erbakan Vakfı Genel Başkanı Fatih Erbakan, "Irak, Sudan, Libya ve Suriye’nin bölünüp parçalanması, yanımızda kukla bir Kürdistan kurulma tehlikesi karşısında Türkiye olarak tek yapabildiğimiz ‘Kimse Türkiye’nin gücünü test etmeye kalkmasın’ demekten ibarettir." dedi.

Erbakan Vakfı Malatya Şubesi'nce Malatya Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen ‘Dünya ve Türkiye'de gelişen Son Olaylar Konferası'nda konuşan Erbakan, İslam dünyasının Batılı güçler tarafından parçalandığını belirtti. Önce El Kaide diye bir öcü çıkartıldığını söyleyen Erbakan, El Kaide'yi içerisine koydukları ajanlar vasıtasıyla çok sayıda melanetin işlendiğini ifade etti.

Erbakan, şöyle devam etti: "Irak'ın işgal edilmesi, üç parçaya bölünmesi, Afganistan'ın işgal edilmesi, yine arkasından Amerika'nın ve Avrupa'da Müslümanlara yönelik baskı ve zulümlerin artırılması gibi sayısız melaneti El Kaide diye kendi ürettikleri bir öcü vasıtasıyla gerçekleştirdiler. Bugün şimdi aynı mihraklar benzer bir oyunu da sahneye koyuyorlar. Yeni bir El Kaide oluşturuyorlar. Karşımıza IŞİD'i çıkartıyor. Bu yeni çıkardıkları IŞİD vasıtasıyla kim bilir hangi melanetleri işlemenin peşindeler. Hangi adımları atmanın peşindeler Allah bilir."

Osmanlı’nın 150 yıl öncesine kadar gücüyle binlerce kilometre uzaktaki Endonezya’nın bile sömürülmesine seyirci kalmadığını vurgulayan Erbakan, günümüzde ise Türkiye’nin hemen yanındaki gelişmelere bile ses çıkaramadığını işaret etti. Erbakan, "Günümüzde Ortadoğu’nun hali ortadadır. Eski Osmanlı toprağı Gazze’ye İsrail’in izni olmadan gidemiyoruz. Siyonizmden izin almadan Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmek mümkün değil. Irak, şu an fiilen 3’e bölündü. Suriye’yi de 3’e bölmeye çalışıyorlar. Libya aynı şekilde bölünmüş durumda. 100 sene evvel Osmanlı’yı yıkarken bizi böldüler. Bugün bizi daha da küçük parçalara bölmeye çalışıyorlar. İsrail'in IŞİD'den kurtulmak için Kuzey Irak ve Suriye'de bağımsız, istedikleri gibi kullanabilecekleri kukla bir Kürdistan kurulmasını istiyor. Bu Kürdistan'ın Türkiye'nin güneydoğusunun, Suriye'nin kuzeyinin, Irak'ın kuzeyinin katılması ve arkasında nihayi hedefleri olan büyük İsrail hedeflerine ulaşmalarıdır. PYD’ye havadan yapılan silah yardımı bunun içindi. Bununla birlikte Türkiye’de son Büyükşehir Yasası içinde gizlenmiş çok sayıda tehlikeli maddeler vardır. Özellikle Güneydoğu’da il özel idarelerinin kaldırılması, büyükşehir belediyelerine olağanüstü yetkilerin verilmesi Allah vermesin (iyi niyetli yapılmış adımlar olsa da) kötü niyetli kullanılabilecek bir yasadır. Burada özellikle eyalet sistemine geçilmesi, arkasından özerklik ilan edilmesi, ardından topyekun Güneydoğu’nun kurulacak kukla Kürdistan’a ilhak olması böylece Türkiye’nin de Kuzey Irak’ın da İsrail’e kolay lokma olma tehlikesiyle karşı karşıdır. Bütün bu felaket tabloları karşısında Irak, Sudan, Libya ve Suriye’nin bölünüp parçalanması, yanımızda kukla bir Kürdistan kurulması tehlikesi karşısında bizim Türkiye olarak yapabildiğimiz olayları endişe içinde takip etmek, Dışişleri Bakanlığı’ndaki kriz masasında gelişmeleri izlemek ve sık sık ‘Kimse Türkiye’nin gücünü test etmeye kalkmasın’ demekten ibarettir. Elbette bu söz söylenmeli fakat bu ifadeyi kullanırken arka planının oluşturulması bu sözün içinin doldurulması gereklidir." diye konuştu.

Türkiye’nin gücünü hissettirmesi için dışa bağımlılıktan kurtulması gerektiğini dile getiren Erbakan, "Korkacakları bir ülke olabilmemiz için savaş uçaklarımızı ABD’den almamamız gerekir. Uzun menzilli füzeleri Çin’den, tarımsal tohumları İsrail’den, şekeri Güney Amerika’dan ithal etmememiz gerekir. Marmaray’ı Japonlara, hızlı tren projesini Çinlilere yaptırarak, İsrail’den izin almadan Gazze’ye resmi bir ziyaret daha düzenleyemeyerek, askerlerimizin başına göz göre göre çuval geçirilmesine ses çıkaramayarak, ‘Bizim için PKK neyse PYD’de de odur’ dediğiniz bir gruba sözde stratejik ortağınız ABD’nin gözümüzün önünde silah yardımı yapmasına göz yumarak maalesef bölgesel bir güç olamayız. Yeniden bir güçlü Türkiye olamayız ve ‘Kimse gücümüzü test etmeye kalkmasın’ sözünü sarf etmeye hakkımız olamaz. Gerçeklerin bu sözle örtüşmediğini görüyoruz. Enerjide dışa bağımlıyız, doğalgazı, petrolü, elektriği dışarıdan alıyoruz. Ekonomide dışa bağımlıyız. Devamlı olarak millet olarak dış güçlerin bankalarından aldığımız kredilerle ayakta duruyoruz. Yine ekonomimiz dış güçlerin ülkemizde tuttuğu sıcak paraya bağlı olarak ayakta duruyor. Teknolojide, savunma sanayiende dışa bağımlıyız. Bu 4 temel konuda dışa bağımlı olan bir ülke Osmanlı gibi hareket edemez. Milli kaynakları harekete geçirmeden, sürekli borç alarak, devlet olarak iç ve dış borcumuz neredeyse 600 milyar dolar seviyesine çıkartarak, ülkemizdeki genç işsizlerin oranı yüzde 20’nin üzerindeyken, milli bir savunma sanayi, bilişim sanayi, ülke ekonomisindeki sanayinin oranını 10 yılda yüzde 23’ten yüzde 15’e indirerek, 100 milyar dolarlık dış ticaret açığıyla hiçbir şekilde güç ifade edemeyiz. Ancak Siyonizmin açtığı yaranın pansumancılığını yapabiliriz." ifadelerini kullandı. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.