Erbakan aktif siyasette

Tam 11 yıl sonra tekrar normal bir vatandaş olma hakkına kavuştuğunu belirten Prof. Dr. Necmettin Erbakan, “Dış güçler bizim çalışmalarımızı engellemek için ellerinden geleni yapmıştır. Biz Allah'ın yardımıyla insanlığımızın ve Türkiye'mizin hizmeti için elimizden geleni yapma düşüncesindeyiz. Dış güçler sizden daha çok merak ediyor. Şimdi ne olacak diyorlar? Yaşanabilir bir Türkiye ve yeni bir dünya için bu zamana kadar nasıl çalışıldıysa bundan sonra da daha da büyük gayretle çalışacağız” dedi.
Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın konuşmasının tamamı şu şekilde: “Bu çalışma nasıl yapılacaktır. Bunun için 29 Mart seçimlerine göz etmek gerekiyor. 29 Mart seçimlerinden en fazla oy kazanan parti Saadet Partisi'dir. Bu rakamlar bize çok büyük manalar ifade etmektedir.  Saadet Partisi bu seçimlerde büyük bir başarı göstererek belediye sayısında büyük artış göstermiştir. Urfa ili birçok belediye ve belde kazanmıştır. 29 Martta oy 2 milyon 61'e çıkmıştır. Seçmen sayısı yüzde 14 artarken Saadet Partisi'nin oy oranı yüzde 200'den fazla artmıştır. 2004'de hiç belediye kazanamayan Saadet Partisi 29 Mart seçimlerinde Şanlıurfa ilini kazanmıştır. 2004'de aldığı 12 ilçeyi 29 Martta 26'ya çıkarmıştır. Bu şekilde Saadet Partisi genel seçimler için halkımızdan işareti almıştır. Çeşitli mekanizmalar kullanıyorlar. Milleti kendi başına bırakmıyorlar. Dış güçler halkı alet ediyor. Siz seçtiniz diyor. Partilerin birine para veriyorsun, ötekine vermiyorsun. Başka parti yokmuş gibi gösteriyorsunuz. Bu şartlar altında millet serbest mi sanıyorsunuz. Milletin gerçekleri öğreneceği vakit gelmiştir. Önümüzdeki dönemde Milli Görüş'ün iktidarı için teşkilatlanma çalışmaları yaparken öbür taraftan milletimizi uyandırma çalışması yapacağız. Milletimizi uyaracağız. Yeni bir dünya kurulması çalışmalarımızı da bütün gücümüzle yürüteceğiz. İktidar oluyorsunuz, hizmetler yapıyorsunuz ama entrikalarla indiriliyorsunuz. Yeniden iktidara gelirseniz aynı oyunlara karşı tedbiriniz nedir. 40 yıllık tecrübe ile geliyoruz. Artık bizi etkileyemeyecektir.  Dış güçler bir daha bu oyunları yapamayacak şekilde yeni bir dünya kurulacak. Biz sadece partilere karşı iktidar olmuş değiliz. Dünyayı eline geçirmeye çalışan zihniyete karşı yeni bir dünya için çabalıyoruz. Biz öteki partilere benzemeyiz. Sadece en fazla oyu almamız yetmiyor. Milletimizin aldatılmasını engellemek de bizim görevimiz. Bulunduğumuz noktada yumuşak karın mı olacağız yoksa... üçüncü şahlanış hamlemizde yerimi alacağız.  Şimdi ne olacak? Yeni bir dünya kurulacak, yaşanabilir bir Türkiye kurulacak. Sıfatınız ne olacak sorunuza cevabım da şudur. Önemli olan kalbimdeki inançtır. Zafer inananlarındır. Zafer yakındır. İnanıyorsanız üstünsünüz.”
SORULAR VE CEVAPLAR 
Aktif siyasete dönüp dönmeyeceği yönünde bir soru üzerine, vatan sevgisiyle, ibadet aşkıyla aktif siyasette hizmete devam edeceği mesajını veren Prof. Dr. Erbakan, “Bizim için liderlikle neferliğin hiçbir farkı yoktur. Kapının dışında ne yazdığı önemli değil, kalbimin içinde ne yazdığı önemlidir.” dedi. Erbakan, Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un Saadet Partisi’nin Genel Başkanı olduğunu hatırlattı.
Bir başka soru üzerine NATO Genel Sekreterliğine getirilen Rasmussen’in insanlık bakımından büyük suçlar işlediğini kaydeden Prof. Dr. Erbakan, Ak Parti’nin tecrübesizlik yaptığını dile getirdi.
Obama’nın Türkiye’de verdiği mesajları da değerlendiren Erbakan bu konuda şunları söyledi: “Yapmış olduğu tek şey güleryüzle davranmak, elini Tayyip Bey'in omzuna atmak... Bunlar çocukça şeyler. Bunlara kanamayız. Obama gelmiş, Meclis'te konuşmuş, elini kaldırmış, ayağını kaldırmış... Bu millete yakışır mı? Bizim padişahımız Avrupa'ya gittiğinde herkes ayağını öpmek için eğilirdi. Tarihimizi bilmeliyiz? Obama kimmiş, neymiş? Irkçı emperyalizmin düzenleyicisi... Aynen komünizm gibi kapitalizm de çökmeye mecburdur. Bu sebepten dolayıdır ki, gerek Türkiye gerek dünya için Milli Görüş'ün gelip yeni bir düzen kurmasından başka çare yoktur.”
Ak Parti’ye yönelik tenkitleri, ‘bir babanın evladına yaptığı tenkitlere’ benzeten Erbakan, değerlendirmelerini şöyle tamamladı: “Nasıl bir baba, ‘evladım kumarhaneye gitme" diyorsa, biz de ‘şu kapitalizmin peşine gitme’ diyoruz. Er geç yuvaya dönecekler. Bu politikalarla sorunları çözemezler. Yeniden milli görüş gömleğini giyecekler. O gömleği çıkarınca işte böyle olur. 15 milyondan fazla işsiz olur, insanlar açlık sınırında olur, kredi kartı krizi alır başını gider...”