M. Emin Karabacak

M. Emin Karabacak

El aklıyla hareket edenler…(2)

El aklıyla hareket edenler…(2)

El Aklıyla Hareket Eden Kendisiyle Ne Kadar Barışık Olabilir?

Kendisiyle barışık insan, yalan yere ve boş yere yemin etmediği gibi böyle bir şeyi başkalarından da istemez. "Müslüman bir kimsenin malını elinden almak için yalan yere yemin eden kimse, Cenâb-ı Hakk'ın gazabına uğramış olarak O'nun karşısına çıkar.”  (Buhari, Müslim)

Kendisiyle barışık insan, kendisine inanan ve güvenen insanlara hıyanet etmez. Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in: “En büyük hıyanet, din kardeşine haber verdiğin bir sözde o sana inandığı halde senin ona yalan söylemendir.”(Buhari)

Kendisiyle barışık insan, insanları gücendirmemek adına Cenab-ı Hakk’ı gücendirmez. Peygamber Efendimiz (s.a.v): “Kim yalan yere yemin eder, Müslüman bir kişinin malını o yalan yeminiyle haksız olarak elde ederse böyle bir kimse, Allah'ın huzuruna Allah kendisine kızgın olduğu halde gelir”. (Buhari) hadisindeki uyarıları dikkate alır.

Bunların Dışında Kendisiyle Barışık İnsan:

Bir gün Nasrettin Hoca’nın evine aralarında anlaşmazlık çıkan iki kişi gelerek; “Aramızda bir anlaşmazlık çıktı." demişler ve biri derdini anlatmış.

 Nasrettin Hoca ona; “Haklısın.” demiş.

 Diğeri de derdini anlatmış. Nasrettin Hoca ona da; “Haklısın.” demiş.

Adamalar gittikten sonra Hoca’nın hanımı:

-"Bu ne biçim şey Hoca! Nasıl ikisi de haklı oluyor?  demiş.

 Hoca biraz düşündükten sonra hanımına:

-"Hakikaten hanım, sen de haklısın." demiş.

Nasrettin Hoca’nın günümüz insanını tarif edercesine bize anlatmaya çalıştığı kendisiyle barışık insan, hiç kimseyi gücendirmemek ve herkesin gönlünü hoş tutmak adına kendi kişiliğinden ödün vermez.

Kendisiyle barışık insanın düşünceleriyle davranışları arasında tutarlılık vardır.

Kendisiyle barışık insan, yaşadığı şekilde değil de, inandığı şekilde hareket eder. Gerekirse inandığı doğruları yapma ve yaşama konusunda mücadele etmesini bilir.

Kendisiyle barışık insanın hal ve hareketleri yer ve zamana göre değişmediği gibi kişilere göre de değişmez.

Kendisiyle barışık insan, insanların makul isteklerini hatır ve gönül için değil; görev bilinci içinde yapar.

Kendisiyle barışık insan, insanların makul olmayan isteklerine karşı onların kırılacaklarını bilse dahi “Hayır” demesini bilir.

Kendisiyle barışık insan, sırf insanları memnun etmek ve makam-mevki için onların sorumluluk ve görevlerini yapmaz. Yine onları memnun etmek için onların çıkarları doğrultusunda hareket etmez.

Kendisiyle barışık insan, çıkarları için başkalarını harcamadığı gibi yükselişlerin en alçakçası olan birilerinin sırtına basarak ya da onları kullanarak mevkisinde yükselişler yapmaz.

Kendisiyle barışık insan, karşısındaki insanların normal konuşmalarından farklı anlam çıkarmaz. Anlatılanları farklı şekilde değerlendirerek insanların kalbine şüpheler düşürmez.

Sonuç olarak kendisiyle barışık insan, vicdanı rahat bir şekilde akşam yastığa başını koyabilen, insanları memnun etmek için onların çıkarlarına alet olmayan ve insanları çıkarları için kullanmayan, Kur’an’a ve sünnete göre hareket edip yaşayan ve etrafındakilere örnek olabilen kişidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Emin Karabacak Arşivi